Kahramanmaraş Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliğinden, Dr. Tiyekli’nin iddialarına “BİLGİ NOTU” başlığı altında tüm yerel ve ulusal basın temsilciliklerine e-mail ortamında cevap gönderildi.  Gönderilen açıklamada belgeler yer almazken, iddiaları çürüten bir açıklama da yer almamaktaydı.

Kahramanmaraş Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği tarafından yapılan açıklamaya ise Aile Hekimleri Derneği Dr. Lütfi Tiyekli’nin cevabı gecikmedi.

Dr. Tiyekli’nin, o açıklamaya cevabını kamuoyu ile aynen paylaşıyoruz:

AÇIKLAMA

Resmi bir kurum tarafından hazırlanan metinde kişilere, basına, diğer kurumlara saldırılması, iftiralar atılması, bu kurumun idareciler tarafından nasıl yönetildiğinin göstergesidir.

Yayınlanan metin kamuoyuna bilgi verme amaçlı değil iftira, aşağılama amaçlıdır.

Bu tip, konuyu dağıtmak için, haddi aşan ifadeler ve iftiralar için tarafımdan Kahramanmaraş Valiliğine başvuru yapılmıştır. Ayrıca ilgililer hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulup, tazminat davası da açılacaktır.

Ülkemizin geçtiği bu kritik süreçte yapılan yanlışları dile getirenlere atılan açık iftiralar, yönetici olarak kurumlarında çalışan kişilerin gelecekleri ile ilgi verdikleri veya vermedikleri kararları da şaibeli hale getirmektedir.

Türkiye Cumhuriyeti’nde bir bina inşa edeceksiniz kurallara uymak zorundasınız. Yapılacak bina ister kamu ister özel mülkiyet olsun kurallar değişmemektedir. Kamu binalarında ruhsatlandırma işi biraz daha kolaylaştırılmıştır.

                Bir kamu binası yapmak için yapılacaklar:

1)      Binanın yapımı için ilgili yetkili makamdan onay alınacak,

2)      Binanın projeleri hazırlanacak,

3)      Çevre ve Şehircilik Müdürlüğüne plan ve projeler sunulacak, yapı denetim sistemine işlenecek (özel binalarda yapı denetim firması kontrolü şart iken, kamu binalarında kontrollüğü kamunun mühendisleri üstlenecek),

4)      İlgili belediyeden inşaat ruhsatı alınacak,

5)      Binanın yaklaşık bedeli hesaplanacak,

6)      Binanın ihalesi yapılacak,

7)      İnşaat bitiminde binanın oturma izni alınarak kesin kabulü yapılacak.

Kamu Hastaneleri Genel Sekreterliği yayınladığı bilgi notunda, kamuoyuna açık olması gereken:

1)            Binanın Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü yapı denetim sistemine kayıt belgesinin,

2)            Projelerinin,

3)            İlgili belediyenin verdiği inşaat ruhsatının,

4)            Yapılan ihalenin metnini veya ilan linkini

5)            Yüklenici firmayı ve inşaat bedelinin,

Yer almasını beklerken, bu süreçler ile ilgili herhangi bir belge ve açıklama ortaya konulmamaktadır.

“ŞECAAT ARZ EDERKEN MERDİKIPTİ SİRKATİN SÖYLER.” Ragıp Paşa

Bilgi notu altındaki metinde de binanın kaçak olduğu kabul edilmektedir.

1)      “…21/10/2016 tarih ve 1295 sayılı yazılarında 06.07 Büyük Onarım Kalemi kısıtlı bütçe imkanları gözetilerek Genel Sekreterliğiniz ve/veya ilgili sağlık tesisi mali kaynaklarınca karşılanması ve mevcut bina fiziki dayanımını riske sokmayacak şekilde yapılandırılması kaydıyla birliğimizce yapılması uygun görülmüştür. Bu doğrultuda poliklinik binası tamamlanarak hizmete açılmıştır…..” denmektedir.

21.10.2016 Tarihinde, bina hizmete açıldıktan sonra bakanlıktan izin alınmış. Biz de bunu söylemiştik zaten.

Bina olarak değil “Büyük onarım” adı altında izin aldığı söylenmektedir. Bu bakanlığı yanıltma değil midir?

Bir ihale yapıldı ise bu “Büyük onarım” mı, bina yapım ihalesi midir?

2)      “..Onikişubat Belediye Başkanlığının 13/01/2016 tarih ve 869 sayılı cevabi yazılarında söz konusu ruhsat işlemleri için Genel Sekreterliğimizden istenen belgelerden güncel imar çapıyla ilgili gereken terk işlemleri esnasında tahsis belgesine ihtiyaç duyulmuştur….”  Denilmektedir.

Açıklanan tarihe göre binanın belediyeden ruhsat alınmadan başlandığı açıkça itiraf edilmektedir.

 

3)      ….Kahramanmaraş Valiliği Defterdarlık Milli Emlak Müdürlüğü 14/11/2016 tarih ve 13889 sayılı cevabi yazıları ile taşınmazın yeni haliyle kesin tahsisine onay verilmiştir….”

“Tahsis” mevcut bir binanın, arsanın vb bir kuruma verilmesi anlamındadır. Binayı kendileri yaptı ise tahsisi olamaz. Yoksa arsanın tahsisi yeni mi yapılmıştır? O zaman durum daha da vahimdir.

4)      “….Kesin kabulü yapılmayan binada ortaya çıkan sorunlardan halen yüklenici firma sorumlu olup bu konuda ortaya çıkan sorunlar yüklenici tarafından giderilecektir….” Denmektedir.

Bizim iddiamız kabul edilmektedir. Bakanlık kabulü yapılmayan bir binada faaliyet yapılmasını yasaklamamakta mıdır?

5)      “…..mevcut binanın yangın merdivenleri ihtiyacı karşılamakta olup yangın merdivenine ihtiyaç duyulmamaktadır….” Denilmektedir.

Mevcut binada da yangın merdiveni olmaması ise tam bir trajikomedidir.

6)      “…. Genel Sekreterliğiniz ve/veya ilgili sağlık tesisi mali kaynaklarınca karşılanması…” denmektedir.

Bu binanın ek ödeme bütçesinden yapıldığı iddiamızı kabul edilmektedir.

Sağlık çalışanlarına dağıtılan ek ödemenin yetersiz olduğu, bu nedenle personelin huzursuz olduğunu sağır sultan duymuştur. Nitelikli insan gücüne dayalı bir hizmet sektörü olan sağlıkta, çalışanların memnuniyetsizliği hizmet alanların da memnuniyetsizliği sonucunu doğuracaktır. Sağlık çalışanlarının memnuniyeti tehdit, baskı ile değil maddi ve manevi olarak desteklenmeleri ile olabilir.

Aslında bizim sorduğumuz standartları Sağlık Bakanlığı da sorgulamaktadır. Genel sekterliğin bilmediğini veya bilmek istemediğini biz kamuoyu ile paylaşalım. http://sbu.saglik.gov.tr/Ekutuphane/kitaplar/s.b.2010_klavuz_lowres_23092010.pdf web adresinden kamuoyu bir hastane binasının nasıl yapılacağını, hangi şartlara sahip olması gerektiğini öğrenebilir.

Türk Ceza Kanunu Madde 184:

İmar kirliliğine neden olma

(1) Yapı ruhsatiyesi alınmadan veya ruhsata aykırı olarak bina yapan veya yaptıran kişi, bir yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Yapı ruhsatiyesi olmadan başlatılan inşaatlar dolayısıyla kurulan şantiyelere elektrik, su veya telefon bağlantısı yapılmasına müsaade eden kişi, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.

(3) Yapı kullanma izni alınmamış binalarda herhangi bir sınai faaliyetin icrasına müsaade eden kişi iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.”

Açıkça kanunu çiğneyenler hakkında suç duyurusunda bulunuyorum.

Dr. Lütfi TİYEKLİ”

Editör: Haber Merkezi