Bu haberi okuyan ve baba parası ile sürekli bir şeyler yapmaya çalışan arkadaşım, halden bir kamyon karpuz alarak İzmit’e satmaya gider..
İzmit’e vardığı zaman: Bırakın para kazanmayı, elde olan karpuzları kamyon kirasına karşılık karpuzu zor satar ..
Oysa bu işe başlamadan: Haber doğrumu, İzmit’de halde karpuz kaç para, bakkalda kaç para, hale günlük ne kadar karpuz giriyor ! bunun bir araştırmasını yapsa yani Ar-Ge yaptırsa belki de parasını kaybetmeyecekti..
Ben yaptım oldu !.. oldu mu ? oldu.. bir yıl sonra ise açılan iş yeri kapanıyor.. yada bir kamyon karpuzla eldeki parası da gidiyor..
Niye ? çünkü ben yaptım olduğu mantığı sebebi ile ..
Ar-Ge: Araştırma- Geliştirme, her konuda Ar-Ge Teknoloji Geliştirme – yada bir işi yapmadan önce Ar-Ge yapma ; kültür, insan ve toplumun bilgisinden oluşan bilgi dağarcığının artırılması ve bunun yazılım dahil yeni süreç, sistem ve uygulamalar tasarlamak üzere kullanılması için sistematik bir temelde yürütülen çalışmalardır.
Örnek: Bir soba yapacaksınız ? bunu yapmadan önce: kaç ev var, bu evlerden kaç tanesi soba kullanıyor ne kadar soba sata biliriz..? Ar-Ge yaparak bunu öğrene biliriz..; insan, kültür ve toplumun bilgisinden oluşan bilgi dağarcığının artırılması faaliyetidir..
Ar-Ge faaliyetleri üç temel başlık altında ele alınmaktadır:
Temel Araştırma:
Görünürde herhangi bir özel uygulaması ya da kullanımı bulunmayan, öncelikli olgu ve gözlemlenebilir gerçeklerin temellerine ait yeni bilgiler edinmek için yürütülen deneysel ve teorik çalışmadır.
Uygulamalı Araştırma:
Yeni bilgi edinme amacıyla yürütülen özgün çalışmadır. Belirli bir pratik amaca veya hedefe yöneliktir.
Deneysel Geliştirme:
Araştırma ve/veya pratik deneyimden elde edilen mevcut bilgiden yararlanarak yeni malzemeler, yeni ürünler ya da cihazlar üretmeye; yeni süreçler, sistemler ve hizmetler tesis etmeye; hali hazırda üretilmiş veya kurulmuş olanları önemli ölçüde geliştirmeye yönelmiş sistemli çalışması yapılması için Ar-Ge şarttır..
Kahramanmaraş’ımızda basın danışmanlığı – Ar-Ge çalışması maalesef ki yapılmamakta bunun sonucu olarak da ortaya çok çarpık işler çıkmaktadır..
Bir arkadaşımız bir yere bir iş yeri açıyor sonra dönüyor bize soruyor nasıl olmuş ? .. ne diyelim iş bitmiş yapılmış..
Kötü olmuş desek, kalbi kırılacak, yanlış olmuş desek, üzülecek.. sesiz kalıyoruz..
Oysa : işi yapmadan önce bize sorsa fikrimizi açık ve net söylerdik..
Bugün söylemimizin bir faydası yoktur.. iş işten geçmiş – geçmiş olsun demek düşüyor bize..
Aradan zaman geçiyor iş yerini kapatıyor.. olmadı diyor.. ! oysa o iş yerine paraları harcamadan bize sorsa doğru bilgileri alsa, belki sermayesinin yüzde 1 Ar-Ge çalışmasına harcasa sonunda böyle üzülmeyecektir..
Kahramanmaraş’ta belediyelerimiz, büyük şirketlerimiz, önce basın danışmanlığı hizmeti sonra Ar-Ge yaptırmak zorundalar..
Biz millet olarak, biri bir iş yapınca veya yapmaya karar verince, hemen hayırlı olsun deriz, niye ? karşımızdaki kişi bizi istemiyor demesin , bize hayırlı olsun demek düşer deriz..
İyi iyi , hayır olsun, sözleri de genel olarak bizi yanlışa düşüren sözler olmaktadır..
Doğruyu bulmak için Ar-Ge yaptırmamız, basın danışmanlığı hizmetleri satın almamız gerekir ki , bundan sonra ortaya koyacağımız projemize hayırlı olsun diyenlere teşekkür edelim..
Ar-Ge ve basın danışmanlığı hizmeti almadan doğru kararı vermeniz mümkün değildir.. Ben yaptım oldu.. benim yaptığım doğru derseniz bir süre sonra yarı yolda kalmanız kaçınılmazdır..
AB ve ABD de baktığımızda 200-300 yıllık şirketler ve gelenekleri var ! peki bizde ne var bizim şirketlerimiz bir göbek şirket olarak kalıyor sonra mirasçı malı oluyor ve dağılıyor..
Çünkü biz Ar-Ge yapmıyoruz..
Markaya sahip çıkmıyoruz..
Ar-Ge ve basın danışmanlığın da daha anlamış değiliz..
İyi günler..