Yaklaşık üç aydır pandemi ile mücadele ediyoruz. Korona virüs hepimizin hayatını olumsuz etkiledi. Kayıplarımız oldu. Virüse yenik düşüp hayatını kaybedenler olduğu gibi mücadeleyi kazanıp tekrar hayata tutunanlar oldu. Hala virüsle mücadele eden hastalarımız da var. Dualarımız onlarla, inşallah kısa zamanda sağlıklarına kavuşurlar.
Korona virüsle mücadele ederken, hayatımızda olan ancak öneminin farkına varmadığımız birçok şeyin kıymetini de anladık. En önemlisi de birbirimize ne kadar ihtiyacımızın olduğunu, insanın sevdikleriyle görüşebilmesinin en şifalı ilaç olduğunu farkına fardık. Birbirimizin hüznünü sevincini paylaşamaz olduk. En sevdiklerimizin cenazesine dahi gidemedik, uzaktan dualarımızla uğurladık. İçimiz buruk, bu kötü günlerin çabucak geçmesi için tedbirler alıp, dua ediyoruz.
Her şeyden uzak kaldık, işimizden, eşimizden, dostumuzdan, hatta ailemizden…
Milli bayramlarımızı buruk kutladık, Ramazan Aynın maneviyatını eş, dost, akraba ile paylaşamadık, iftar sofralarında buluşamadık. Bayramı da yine aynı şekilde içimiz buruk geçireceğiz.
Ama bu günler geçecek. Yine bir araya geleceğiz. Bu süreçte ihtiyacı olanlara yetişelim ve tedbiri elden bırakmayalım yeter.
Tabi daha güzel sağlıklı günlere kavuştuğumuzda hem ülkemiz hem de şehrimiz için daha çok çalışıp daha çok üretmeliyiz. Zorunlu olarak birçok alanda üretim ve hizmetler durdu. Bu şehirde yaşayan insanlar olarak hepimize ayrı ayrı görevler düşüyor. Çalışmalarımızla şehrimize değer katmalıyız.
Şehre değer katmak nedir?
Şüphesiz şehirde yaşayan hemen hemen herkes bu şehre katıyor. Her insan da ayrı bir değerdir.
Esnafı, memuru, doktoru, akademisyeni, şairi-yazarı, sanayicisi, siyasetçisi, gazetecisi sayamadığım her meslek mensubu faaliyet gösterdikleri alanda şehrimize değer katıyor.
Önümüzdeki süreçte şehrimize yeni yatırımların gelmesi için siyasilerimize çok büyük görevler düşerken, vaat ettikleri projeleri yerine getirmek, vatandaşın yaşam standardını yükseltmek için de yerel yönetimlerin büyük özveri ile çalışmaları gerekiyor.
Bir de bu şehrin genç dinamikleri var. Onların fikirlerinden de faydalanmak gerekiyor diye düşünüyorum. İnternet çağını yakalamış, şehrimizi dünyaya tanıtmak isteyen, geniş ufka sahip, donanımlı derdi Kahramanmaraş olan gençlerimiz var. Onların heyecanı, fikirleri ve yüksek enerjileri gerçekten çok kıymetli, faydalanmak gerek.
Aklıma gelen başarılı gençlerden de bahsetmek istiyorum.
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Kahramanmaraş Kadın Girişimciler Kurulu (KAGİK) Başkanı Nazlı Ceylan Balduk Kurtul. Babası KMTSO’nun eski başkanlarından Mehmet Balduk. Bilmeyen yoktur. “Efsane başkan” diye anılır. Kendisi de babasının kızı. Hem genç ve güzel bir anne hem de çalışkan, azimli başarılı bir iş kadını. İş dünyasında kadınların sayısının artması, güçlenmesi adına çalışmalar yapıyor. Aynı zamanda da Kahramanmaraş’ın tanıtımı için büyük projelere imza attı. Şehrimizin, tarihini, gastronomisini, el sanatlarını, doğal güzelliklerini tanıtmak adına alanında ünlü isimleri davet edip, birlikte projeler üretip Kahramanmaraş’ı tanıtımına büyük katkılar sağladı. Kendisi ile Aralık ayı sonunda yaptığımız röportajda, şehrimizin tanıtımı ve turizmin gelişmesi adına gerçekleştireceği yeni projelerinden bahsetmişti. Heyecan verici mükemmel projelerdi. Tabi malum araya korona virüs girdi. Şu an beklemede. Eminim kendisi de o projeleri hayata geçireceği günleri sabırsızlıkla bekliyordur ve daha yeni fikirler üretmiştir. Heyecanla bekliyoruz…
Serhan ve sevgili eşi Aslı Erdoğanyılmaz. Birbirine çok yakışan birbirini tamamlayan pırıl pırıl genç çiftler. Omuz omuza vermişler Başkonuş Yaylasını işletiyorlar. Çalışmalarıyla Başkonuş’a yerli turistleri bırakın binlerce yabancı turist gelmesini sağladılar. Hayalleri çok büyük. Kahramanmaraş’ı turizme açmak, dünyaya tanıtmak, şehre değer katmak.
Serhan Erdoğanyılmaz, “ben değil, biz” kavramına önem veren büyüklerin tecrübelerine kıymet veren donanımlı bir genç. En büyük hayali Kahramanmaraş’a bir film platosu kurdurmak ve burada sinema filmi çekilmesi. İlk adımı ATV ekranlarının sevilen tarih dizisi Kuruluş Osman’ın bir bölümünü Başkonuş Yaylasında çektirmekti. Önemli adımları da atmış ve sözünü almıştı. Ama işte yine korona virüse takıldık. Bugün internete Başkonuş Yaylası yazdığınızda onların başarısını göreceksiniz. Başkonuş Yaylası 38 milyon takipçisi olan dünyaca ünlü belgesel kanalı National Geographic’in sosyal medya hesaplarında yer aldı. Hem de Türkçe ve İngilizce. Bu çok büyük bir başarı. İki güzel insan sayesinde Başkonuş Yaylası, ilerleyen günlerde şehrimizin turizmine çok daha büyük katkı sağlayacak. Tabi babaları Serdar Erdoğanyılmaz’ın da Başkonuş Yaylası için verdiği mücadeleyi emeği unutmamak gerek!
Otel Germanicia Yönetim Kurulu Üyesi ve Genel Müdürü, Kültür Turizm Otelciler ve Gastronomi Derneği Başkanı Gökhan Büyükdereli. Derdi davası Kahramanmaraş’ı tanıtmak. Turizmde geri kaldığımız için kahroluyor. Hep bir şeyler yapmak, bu şehri ve Maraş Mutfağının eşsiz lezzetlerini dünyaya tanıtmak için gastronomi turizmini canlandırmak istiyor. Haksız da değil. Çok geç kaldık. Çabaları takdire şayan. Gastronomi turizmini geliştirmek isterken şehrin bütün dinamiklerini de hareket geçirmek, birlikte hareket etmek istiyor. Gastronomi günümüzde çok önemli bir yere sahip. İnsanlar sırf yemek yemek için seyahat ediyorlar. Gideceği şehrin gezilecek yerleri kadar, yemeklerini, restoranlarını araştırıyorlar. Gökhan Büyükdereli de bunun bilincinde. Gerek sosyal medyada yaptığı çalışmaları gerekse de dernek çalışmaları ile alkışı fazlasıyla hak ediyor.
Ve son olarak, BLC Group Yönetim Kurulu Üyesi, TOBB Kahramanmaraş Genç Girişimciler Kurulu Başkanı Aykut Balcıoğlu’ndan söz etmek istiyorum. Ufku açık, donanımlı, başarılı genç bir sanayici. Bir o kadar da naif biri. Kendini bu şehre o kadar borçlu hissediyor ki aidiyet duygusu ile çalışıyor. Aldığı eğitim, yetiştirilme tarzı ve sağlam karakteri ile ilerde kendisinden çok söz ettirecek başarılı bir sanayici olma yolunda ilerliyor. Gelişen dünyanın hızına yetişmeye çalışırken, küresel pazardan daha fazla pay almak, ülke ekonomisine ve istihdama katkı sağlamak için fikirler üreten iş insanı. Başarısı kaçınılmaz.
Evet, bu başarılı isimler, isteseler başka şehirde ya da başka bir ülkede yaşama imkanına sahipler. Ama onların derdi Kahramanmaraş ve bu şehre değer katmak. Onlar da bu şehir için bir değer. Övgüyü fazlasıyla hak ediyorlar. Destek olalım derim.
Ramazan Bayramımız kutlu olsun, sağlık, mutluluk, başarı getirsin inşallah.
Not: Daha başka genç başarılı değerlerimizde var. Daha sonra onlardan da bahsedeceğim. Şimdilik bu kadar.