‘Büyükşehir’ müjdesine sevinelim mi, düşünelim mi…
Yoksa; Dimyad’a pirince giderken evdeki bulgurdan (mı) olacağız!
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Sayın Recep Tayyip Erdoğan 8 Mayıs 2011 Pazar günü Kahramanmaraş’a gelerek miting yaptı, toplam 40 yatırım ve hizmetin toplu açılış törenine de katıldı.
12 Haziran Pazar günü yapılacak olan seçimde Kahramanmaraş’ta bu kez 8-0 yapmayı hedefleyen AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, günlerdir beklendiği gibi ‘büyükşehir’ müjdesi verdi. (Beklenti bu hali ile değildi ama varsın olsun. Olanın kötüsü olmaz.)
‘Çiz altıyı götür sekizi’ yazılı duvar yazısı ile ünlenen Kanal 46’nın tepesinde yer alan duvar yazısında da ‘Büyükşehir hakkımız, bu hakkımızı mutlaka almalıyız’ yazmıyor muydu.
Sağ olsun Sayın Başbakanımız mesajları çok iyi almış. Allah kendisinden razı olsun.
Bu müjde ile bir anda sevinen Kahramanmaraşlılar, miting sonrasında ise sakin bir şekilde düşününce müjdenin getireceği artıları ve eksileri teraziye koymaya başladı.
Çünkü ‘Diymad’a pirince gitmeyi’ uman insanlar; “2014 yılındaki seçimlerde acaba evdeki bulgurdan mı olacağız?” diye sormaya başladı.
Nasıl mı?
İsterseniz Sayın Başbakan’ın Hafız Ali Efendi Meydanı’ndaki mitingde sarf ettiği bizzat kendi ifadelerine yeniden dönelim:
“Allah nasip ederse 12 Haziran seçimlerinden hemen sonra nüfusu 750 binin üzerindeki yerleşim yerleri için Büyükşehir tasarısı hazırladık. Kahramanmaraş Büyükşehir olmayı fazlasıyla hak ediyor. Bunun sınırı ne olacak. İstanbul’daki ne ise Kahramanmaraş’taki de o olacak. Ulusal planlama projemiz. Böylece Kahramanmaraş’ın imkânları artacak. Ama uygulama 2014 seçimlerinde olacak. Kahramanmaraş seçime Büyükşehir olarak girecek. 11 il bu hakkı kazanıyor. Şimdiden hayırlı olsun. Daha çok çalışacağız. Büyükşehirle birlikte buralarda beldeler kalmayacak. Büyükşehre bağlı ilçelerin mahalleleri haline gelecek.”
ŞİMDİ DE ADLİYE SARAYI ÖNÜNDEKİ KONUŞMASINA BAKALIM:
“2014 sonrası Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi olarak tüm mülki sınırları kapsayacak şekilde yani 30 kilometre çapında filan değil tüm mülki sınırları kapsayacak şekilde aynen İstanbul'da olduğu gibi, Kocaeli'nde olduğu gibi artık mülki sınırlar Kahramanmaraş'ın Büyükşehir Belediye sınırı haline geliyor. Ve beldeler kalkıyor hepsi mahalle haline dönüşüyor ve böylece planlama yani 100 binlik, 50 binlik, 25 binlik ve 5 binlik nazım imar planları hepsi büyükşehir belediyesi tarafından yapılacak. Binlik uygulama planları ise sadece ilçe belediyeleri tarafından yapılacak. Böylece Kahramanmaraş'ın genelinde bir plan bütünlüğünü göreceğiz. Yani şu anda yeni Kahramanmaraş ne denli güzel ve farklıysa inşallah yeni Kahramanmaraş çok daha farklı olacak. Hepinizi kalbi duygularla selamlıyorum."
BU SÖZLER NEYİ İFADE EDİYOR, HEP BİRLİKTE İRDELEYELİM:
İl’in tüm sınırları Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi sınırları haline geliyor.
Kahramanmaraş genelindeki tüm belde belediye başkanlıkları kaldırılıyor ve yerleşim yerleri bağlı oldukları ilçelerin birer mahallesi oluyor. Buralardaki belediye başkanları da isterlerse 2014 seçimlerinde ‘muhtar’lık için aday olabilirler. Köyler de büyükşehre dâhil oluyor. (Bulgur derken bu kastediliyor.)
2014 seçimlerinde tüm ilçelerdeki vatandaşlar Büyükşehir Belediye Başkanlığı için oy atma hakkına kavuşuyor. İlçe meclislerinden büyükşehir meclisine üye gönderiliyor. Bu nedenle Kahramanmaraş Büyükşehir belediye başkan adayları tüm ilçelerde seçim çalışması yapmak zorunda kalıyor. Sadece merkezle artık iş bitmiyor. (Kent merkezindeki baronlar aday listesi ile büyük bir yara almışlardı. Şimdi hepten ayvayı yiyorlar.)
Büyükşehir belediye sınırları içerisinde hayat standardı ile birlikte emlak ve diğer vergi türlerinde bir artış olması bekleniyor.
Büyükşehir belediye sınırları içerisindeki yatırım ve hizmet planları büyükşehir tarafından yapılıyor. (Keza büyük imar planları da…)
Artık Belediye Meclisi toplantılarında Kahramanmaraş Belediye Başkanı, gündem maddelerini adeta jet hızı ile geçiremiyor ve her ilçeden gelecek temsilcileri de ikna etmesi gerekiyor. Demokrasi şölenine buyurun. (Farklı partilerden temsilciler olacağına göre hizmet çabuk mu gelir, geç mi ona da siz karar verin artık. Ama mecburen uzlaşma kültürümüz gelişecek.)
Peki, büyükşehrin en önemli faydası nedir? Büyükşehir belediyeleri merkezi bütçeden daha fazla pay alıyor. Ayrıca bu belediyelere kendi sınırları içinde toplanan vergilerin yüzde 5’i doğrudan veriliyor.
‘GÖĞSUN’ VE ELBİSTANLILAR KARA KARA DÜŞÜNÜYOR, MERKEZLİLER İSE SEVİNİYOR…
Bu müjde ile başta ‘Göğsunlular’ ile Elbistanlılar olmak üzere ilçe ve belde halkları kara kara düşünürken Kahramanmaraş merkezliler ise çok seviniyor. Nasıl sevinmesinler ki.
Aday listelerinin 11 Nisan’da açıklanması ile birlikte AK Parti’nin ilk iki sırasında Göksunlu isimler gören partililer; “Tam olarak sevinemedik. Neden üçüncü Göksunlu (Cengiz Atalar) listeye giremedi ki. Zaten artık Kahramanmaraş merkezi bundan böyle ‘Göğsun’a bağlayacaklar” diye listede adayları bulunmayan merkezlilere hava atıyorlardı.
Zaten Elbistanlılar da yıllar yılı merkezlileri sevmez gıcık alırlardı. Nereli oldukları sorulduğunda ‘Kahramanmaraş’ adını telaffuz etmeyi pek sevmezlerdi.
Bu müjde (!) ile onların da il olma hayali artık tarih oluyor.
Böylece 2014 seçimleri ile birlikte ‘Merkez’in önemi artıyor.
‘Merkezin koyunu sonra çıkar oyunu’ diye boşuna demediler demek ki.
Ama olanın kötüsü olmazmış.
Neylerse Mevlam eyler, O da çok güzel eyler.
Amenna.
Hiç merak etmeyin siz.
GELELİM ALANDAKİ KALABALIK SAYISINA…
Şimdi herkes birbiri ile tartışıyor.
Mitingde bulunan kalabalığın sayısı ile ilgili olarak herkes bir rakam ortaya atıyor.
Bizim ‘tepe’ gözlemimiz 30 ila 35 bin arasındaki bir insan topluluğu mitingi takip etti. (İddiaya göre; resmi kayıtlara ise 45 bin yazılmış.)
Bunların büyük çoğunluğu da diğer iller, ilçe, belde ve köylerden getirilen insanlar ile Kahramanmaraş Belediyesi’nde çalışan ve mitingi ‘mecburen’ izlemek zorunda bırakılan şirket işçilerinden oluşuyordu.
Sayın Başbakanımız kalabalığı beğendiğine göre demek ki ev sahipliğimizi iyi yaptık Allah’a şükür.
Allah Belediye Başkanımız Mustafa Poyraz’dan razı olsun.
İnsanlar; ‘Poyraz mitingin kalabalık olması için günlerce arı gibi çalıştı, teşkilat ise yattı’ yorumunda bulunuyor ya neyse. (Bunu söyleyenler ‘böyük’ teşkilatımızı çekemeyen fitneci fesatçılar siz onlara sakın aldırmayın. Zaten onlara ‘ekonomik ambargo’ uygulayarak ümüklerini sıkıyorlar siz merak buyurmayın.)
Büyüklerimiz ‘Bilene sorun’ demiş. Biz de bu işin uzmanı mühendis bir abimizle konuyu istişare ettik.
Aynen dedi ki;
“Ben mitingi tepeden izledim. Yolun eni 50 metre, kalabalığın yer aldığı uzunluk ise 150 metre. Bunları çarptığımız zaman 7 bin 500 metrekare eder. Metrekareye 3 kişi koyduğumuzda kalabalık 22 bin 500, 4 kişi kabul ettiğimizde ise 30 bin eder. Rakamlar böyle diyor.”
Yani; 8 Mayıs’taki mitingin kalabalığı 2007 genel ve 2009 yerel seçimlerinden yarı yarıya az ama 12 Eylül referandum mitingine gelenlerden ise ortalama 3 kat fazla idi.
Sanırım böylece rakam konusunda da doyurucu bilgiler vermiş olduk.
Ey şanlı muhalefet.
İktidar kanadında son gelişmeler aynen böyle.
Sizler neredesiniz.
Sizler bu müjdeye ne diyeceksiniz acaba, büyük bir merakla bekliyoruz.
Çıkın sizler de bir şeyler söyleyin Allah aşkına.
Boyunuzu ve endamınızı bir görelim.
12 Haziran seçimlerinin hayırlar getirmesi dileği ile…
MUSTAFA ŞİRİN