Çağın Hastalığı : Dedikodu

 Bugünün hastalığı : dedikodu, iftara atmak !.. Gıybet yapmaktır.

     Bize iftira atanları Allah'a havale ediyorum..

     Allah en güzel vekildir, onun adaleti çok güzeldir.. Herkes kalbinin, yüreğinin içindeki, beyninin arkasındaki fikrinin bedelini bu dünyada ve ahrette alacaktır.

     Mümkün olsa da : Dağ başında kimseyi görmeden yaşaya bilsek..

     Dedi kodu yok, gıybet ve iftara yok.. ama nerede ?

     Adam beş vakit namaz kılıyor, sonra en yakın komşusuna iftara atıyor, “bizim günahı taşımaya aday olduğunu söylüyor ” bizde ister istemez üzülüyoruz kızıyoruz.. ama kızmadan teşekkür etmemiz gerekir..

     Ben hep yaşadığım misallerden örnekler verim: “ Her görülen görüldüğü gibi doğru değildir” her bilindiğimiz sandığımız olay doğru değildir..

     Bir arkadaşımız , bir arsa satıyor, bir değeri alıyor, bizde arsayı alan arkadaşımıza dedim ki : “ Arsanın kuyruğu eğri, tapu yamuk bunu düzetmen gerek !” oda baş üstüne ağabey dedi..

     Bir gün telefon açtı: Arsanın kuyruğu kurşun kalem gibi düzeldi çabuk yetiş ! dedi..

     Oh oh diyerek  vardım ki , bir ben bir arsa sahibi ve alan olur diyordum, en az 20 kişi daha var kuyruk doğurtma işine katılan !..

     Neyse hoş sohbet ve gelip gittik !.. kuyruğunu doğruttuk..

     Sonra bir duydum ki : Bizi arsa ortağı yapmışlar, beleş malı kepap ziyafet vermişiz, yemişiz içmişiz, oh oh daha neler neler !.. söylemedik söz bırakmamış, bende telefon açtım bu dedi koduyu çıkarana: Gerçeği anlatım, cehennemde yanmasın diye , ben görmedim duydum diyerek kendini savundu..

     Allah korkusu yok, dilin kemiği de yok , aklına geleni söylemişler..

     Ben arsa alabilirim, dostlarıma ziyafette çekebilirim bu kimseyi ilgilendirmez.. Tapuya gidiyorsun, yüzlerce kişi her gün mal alıyor mal satıyor, beni ve seni hiç kimseyi ilgilendirmez, Alana Allah hayırlı eylesin, Satana da aldığı parayı hayırlı işlerde kullanmayı nasip eylesin diye bize dua etmek düşer bizlere !.

    Oysa ne dedi kodu çıkaran cahil insanlar : insanı üzüyor , gönül kırıyor..

     İftira ve dedi kodu çok kötü bir şey ! bu çağın hastalığı..

     İftira atan kişinin şunu bilmesi gerekir ki : Kaç kişiye söyledi ise , o kişilere giderek doğrusunu anlatması sonra da iftira attığı kişiden helallik dilemesi gerekir..

     Dedi kodu ve gıybet : Kanser gibi buyurmuş büyükler..

     Gıybet : bir vücutta girdiği zaman o insanı yer bit iride o farkında olmaz..!

     Sen bana hırsız diyorsan, çaldı diyorsan, dolandırdı diyorsan: İstediğin kadar namaz kıl, oruç tut, bin kere hac’ca git benim tüm günahlarımı üzerine alırsın, bize de ahrette bir eşek gerek günahlarımızı taşıyacak !..

    Sevgili dostlar: Her gördüğünüz doğru doğru olmuyor..

    4 demir çubuk arasına arabamla gireceğim: giriyorum, arka kapı açılmıyor, önce çıkıyorum benim şoför kapım açılmıyor..

     Benim girip girip çıktığımı gören iki arkadaş : kendi arasında , hakkımda ireli – geri konuşmuşlar, sonra , yardım edelimde oraya girsin diye yanıma geldiklerinde demirleri görünce meseleyi anlamışlar..

     Neyse aracı park ettim, indim.. selamlaştık, biraz benden uzaklaştılar, sonra yanıma gelerek : “ Abi hakkını helal et!” dediler..

     Bende hayırdır, ne hakkı ne helallik , ne oldu ? diye sordum ?..

     Biz uzaktan demirleri görmediğimiz için bir arabayı park edemiyor, sana ehliyet verenin, bilmem neyin diye hakkında bir çok kötü konuştuk, ama iş öyle değilmiş , hakkını helal et !” dediler , helalleştik.. mesele bitti..

     Ya yanıma gelmeseler : her gittiği yerde gıybetimi yapıp duracaklardı.. benim araba kullanamadığımı park yapamadığımı söyleyeceklerdi..

     Ancak : başta da söyledim, her görülen doğru doğru değildir.. gözünüzle görmüş olabilirsiniz ama bir de alt kısmına bakmak gerekir !

     İki dostun demirleri görmeyerek: bizi yargıladığı hakkımızda konuştukları gibi, bir de işin gerçek yönüne bakmak gerekir..

     Gözleri ile gördüler ben arabayı park edemiyorum, doğru mu ? görünüşde doğru !. ama doğru değil, çünkü onlar oradaki demir engelini bulundukları yerden göremiyorlar..

     Gittikleri yerde Bekir Doğan araba park etmesini bilmiyor diye konuşmaya başlarlarsa, bu iftira ve gıybet olur ki çok büyük günahtır..

     Bir şeyi bilmeden konuşmak doğru değil.

     Bizim günahımız çok ahrette taşımak isteyen, ben hamallık yaparım diyen herkes benimle ilgili aklına ne gelirse konuşa bilir.. bu benim sorunum değil onun sorunudur..

      Cahilin şerrinden Allah sığınıyorum

      İyi günler..