Camiler Boşalmaya Devam Ediyor

  Hatırlıyorum : 1980 yıllar da : “ Teravih Namazı Sünnet” teravih namazına gitmeyin kampanyası yapanlar vardı..

     Yine o tarihlerde : Camiye çocuklarınızı okutmaya göndermeyin, çocuklarınızı irtica yuvasından uzak tutun kampanyaları yapılır gazeteler haberleri ile destek veridi..

     28 Şubat sürecinde ise : Ülkemizde Allah diyeni bırakmamak için namaza giden memurların fişlenmesi ile ülkemiz büyük bir travma atlatmıştı..

     Devlet konuk evleri ve umuma açık yerlerde : Sağ eli ile yemek yiyenlerin fişlendiği, besmele çekenlerin fişlendiği dönemleri yaşayan Türkiye de maalesef ki her geçen gün toplum dinden uzaklaşıyor..

     1933-25 Temmuz 1950 arasında Ezanın ve Kur’an-ı Kerim okunması yasaklanması ile atılan tohum, 1960-80 arasında sağ- sol kavgaları, 1990 -2002 arasında 28 Şubat süreci ve İslam dini ile savaş sonunda bugün üzülerek belirtelim ki camilerimiz boşaldı..

    Dün akşam Medine camiinde idim..

    Çevreye bakıyorum her apartman ve siteden iki kişi gelse camide yer kalmayacaktır.. ancak cemaatimiz 3-4 saf geçmiyor.. caminin yarıdan fazlası boş..

    Şah , şah alı İftar sofraları, çayı , kahvesi, meyvesi derken, dok mide ile camiye gidecek teravih namazı kılacak vakit kalmaması sebebi ile üzgünüm ama camilerimiz daha 10. Teravih namazında boşladı..

     Dün Trabzon bulvarı üzerinde geziyorum: başı örtülü bir genç kızımız, başını örtmüş gayet güzel, ancak altında bir pantolon kırk yerinden yırtık var her yeri meydan da bu nasıl bir iş !

     İnançlı baş örtülü diyorum: Bacakları tümü ile meydanda ..

     Cancık Mağrası, Ahirdağı yolu, Hasancıklı baraj sahili, gibi zula yerlerde gençler kadın kız götürerek fuhuş yapıyorlar..

     Birkaç gün önce : Karagöl den Şehir merkezine geliyoruz akşam saat 8 30 gibi, yol boyunca araç içinde fuhuş yapan gençler , mübarek Ramazan günü de alkol alanlar , ama beni en çok üzen ise başörtülü genç kızların veya kadınların bu işe alet olması oldu..

     Sözümüze inanmadıysanız, Halep orada, Arşın ise Ahırdağı yolunda gidip gözlerinizle göre bilirsiniz.! Arşın Cancık mağarasında, Hasancıklı da baraj sahilinde..

     Cancık mağarası üstüne gidin, tömek yoluna çıkın, Hasancıklı tarihi köprünün oraya giden rezaleti görürsünüz..!

     Gelelim şu yaz okullarına : Çocuklar kışın, var güçleri ile okul , özel kurs arasında gidip geliyor, 15 Haziran 15 Eylül tarihleri arasında ise camiye giderek Kur’an-ı Kerim okuması gereken yavrularımız yazın ise bir başka tuzağın içine elimizle düşürüyoruz..

     Yaz spor okulları ve yaz kursları

      Çocuklarımız: Yüzme, Futbol, Basketbol, Bale , bilmem ne kursuna gideceğim derken, büyüyüp gitmekte ve Allah demesini bilmemektedir.. Büyüdüğü zaman da okumasını öğrenmesi çok zor olmaktadır..

     Oruç tutan çok kalmadı ama : Tutan birine sordum , Niye Oruç tutuyorsun ?

     Cevap: yok, Oruç ne zaman başlar ne zaman biter ? sorumuza cevap yok.. Anne ve Babası tutuyor kendisi de tutuyor..

     Yavrularımız niçin oruç tuttuğunu bilmiyor ki ! tutanda çok az..

     Ahlakı çöküntü yaşıyoruz: Merhum 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal: “ Bir elinde Kur’an-ı Kerim bir Elinde Bilgisayar olan bir nesil yetiştireceğim,” demişti.. ama.. Kur’an-ı Kerim değil de cep telefonu ile bilgisayarı oyun için kullanan bir nesili yetiştirdik..

     Müslüman mı yıyız ?

     Elham duralla Kalubela zamanından beri Müslümanım diye biliyor muyuz ?

     Allah-u talanın Zati ve Subiti sıfatları vardır: Yaratmak Allah’ın sıfatıdır.. Kul yapar hiçbir şeyi yaratamaz, Allah ol derse olur, yaratır ancak kul yapa bilir.. bunu bile biliyor muyuz ?

     Tüm bunları üst üste koyduğumuz zaman ortaya şu çıkıyor..

     Adı bizden, soyadı bizden , Türkiye de yaşayan, dili bizden , ne Müslüman , ne gavur olduğu belli olmayan bir nesil !

     100 yıldan beri böyle bir nesil yetişmesi için: Baldır Bacak Bayramı diyerek kızlarımızı soyup sahaya atanlar, bu çağda baş örtüşümü olur ? diyenler, Farzı bırakıp sünnetle uğraşanlar ve 2018 yılına geldiğimizde ise devasa camilerimizin içi maalesef boşaldı..

     Cami var içinde cemaat yok, ben hükümet olsam cami yapımını , mevcut camiler doluncaya kadar yasaklarım..!

     Birde devletten maaş aldığı halde , cemaatten sonra gelen , onlardan önce kaçıp giden, sözde imam, devlet memuru olan hainler var ki : Allah rızası için bir çocuk veya bir yetişkine Kur’an-ı kerim okumayı öğreteyim demiyor..

    Farz veya Sünnet olmayan : Mevlit ’ten mevkilide koşarak lüks yaşam sürmenin peşinde koşan o hoca kılıklılar ahrette bunun hesabını nasıl verecekler bilemiyorum..

    Camiye bir cemaat nasıl getirim diye düşünmüyor , gelenle kavga ederek onları camiden uzaklaştırıyor, tüm bunları üst üste koyduğumuzda ortaya bugünkü manzara çıkıyor..

     Devası lüks camii bir saf iki saf Ramazan da Teravih cemaati var, diğer zamanlarda ise üç beş kişi geçmemektedir.

     Mesele uzun mesele, ancak bu kadar özetleye bildim..

     Haydin bir kişi elinden tutun camiye namazı getirin diyorum..

     Hayırlı Ramazanlar..