Cemal Kaşıkçı

Bilmek mi ? iyi ?

Bilmemek mi ? iyi ?

1909 dan 2918 yılına kadar Türkiye de 66 gazeteci çeşitli sebeplerle öldürüldü.

Abdi İpekçi ve Uğur Mumcu cinayetinin sır perdesi halen aralanamadı.

Bilmek mi? iyi? Bilmemek mi?

Mesele burada !

Suudi Arabistanlı, aslında Türk asırlı gazeteci Cemal Kaşıkçı işi büyüyor! Dünya liderlerinden arka arkaya önemli açıklamalar geliyor, gelmeye devam ediyor ABD Suudilere yaptırıma hazırlanıyor..

Ne çıkar derseniz çok fazla bir şey çıkacağına inanmıyorum.

Konumuz değil isimlerini yazmıyorum, defterimi karıştırdım bugüne kadar Türkiye de 66 gazeteci öldürülmüş o veya bu sebepten dolayı sonuç: Kocaman bir hiç.

Bilmek mi? iyi? bilmemek mi? , meslektaşımız Cemal Kaşıkçı'nın kaybolmasının failleri, konuyu bekledikleri gibi sessiz sedasız halledemedi. Kaşıkçı'nın konsolosluk girişi sonrasında ortadan kaldırılmasına tüm dünya liderlerinden sert açıklamalar geldi.

Gelmeye de devam ediyor: ABD Başkanı Trump ikinci kez Cemal Kaşıkçı için kameraların karşısına geçti. AB ve BM ülkeleri de Kaşıkçı için Suudi Arabistan'a çağrıda bulundu. İşte Cemal Kaşıkçı konusunda birbiri ardına yaşanan son dakika gelişmeler ile devam etmesi ve sıcak gündem olması sebebi ile bu konuyu yazmak istiyorum.

Olayın duyulması ile: Konsolosluğumuzu araya bilirsiniz diyen Suudi Arabistan daha sonra 15 gün zaman istedi.

Başkan Erdoğan başka olmak üzere konuyla ilgilenen birçok ülke liderinden çarpıcı açıklamalar geldi.

Öyle ki ABD Başkanı Donald Trump 2 gün içinde üçüncü açıklamasını yaptı. İşte dünya liderlerindin çarpıcı Kaşıkçı çıkışları.

CEMAL Kaşıkçı, boşanma belgelerini almak için önce Washington’daki Suudi Arabistan Büyükelçiliği’ne başvuruda bulunmuş, oradan İstanbul’a yönlendirmişler.

Suudi Arabistan Kralının mesajı net: Rejim muhaliflerine, “Güvenli olarak gördüğünüz Türkiye’de dahi sizi ortadan kaldırırız” mesajı verilmek için özellikle Türkiye seçilmiş. Amaç sadece Kaşıkçı’nın ortadan kaldırılması olsa, çok sık seyahat eden gazeteci istense başka yöntemlerle de ortadan kaldırılabilirdi.

Burada oyun içinde oyun var mesele bunu görmek:

Ama özellikle Türkiye’de olması istenmiş. Adeta iz bırakmak istenircesine hem Türkiye’nin güvenli bir ülke olmadığı mesajı verilmek istenmiş, hem de bize “Türkiye’ye gelir, istediğimiz adamı ortadan kaldırırız” denilmek istenmiş.

MİT Paketleme eylemine bir anlamda cevap vermiş oldular.

Şunu unutmamak gerek ki: İstanbul’daki Suudi Arabistan konsolosluğunun arazisi ve yeri Suudi Toprakları olup, milletler arası anlaşma gereği izinsiz oraya polis, asker ve savcı giremez orası onların toprakları.

Cemal Kaşıkçı, 28 Eylül Cuma günü öğleden sonra Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’na müracaat etmiş. İçeride ilgilenmişler, ancak saat geç olduğu için 15 dakikada yetiştirilecek olan evrakın yetişmediği söylenmiş, haftaya gelmesi istenmiş.

Kaşıkçı, cumartesi günü daha önce planlanan konferansı nedeniyle Londra’ya gitmiş. Pazar ve pazartesi günü Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğu’ndan aranıp “Ne zaman geliyorsunuz?” diye sorulmuş. Kaşıkçı yakın ilgiden tedirgin olmuş, “Benim aramam gerekirken onlar beni arıyor” demiş. Bu durumun ilk defa yaşandığını paylaşmış.

2 Ekim Salı günü başkonsolosluğa gelince bilgisayarını ve üzerinde taşıdığı üç cep telefonunu nişanlısı Hatice Cengiz’e vermiş, “Gecikirsem Yasin Aktay’ı ve Turan Kışlakçı’yı ara” deyip içeri girmiş. Giriş o giriş. Bugün 9 gün oldu, Kaşıkçı girdiği o kapıdan bir daha çıkamadı. Kaşıkçı keşke telefonlarından birini yanına alsaydı.

Kaşıkçı saat 13.14’te başkonsolosluk binasından içeriye giriyor. Suudi Arabistan’dan özel iki jetle gelen ve aralarında Suudi Arabistan Adli Tıp Kurumu Başkanı Dr. Salah Muhammed’in de bulunduğu istihbaratçılardan oluşan 15 kişi ise Kaşıkçı’dan 89 dakika önce, yani 12.25’te aynı kapıdan içeri giriyor. Onlar 1 saat 54 dakika sonra, yani 15.08’de konsolosluktan çıkıyorlar ama Kaşıkçı bir daha çıkamıyor.

15 kişiden oluşan Suudi Arabistanlı istihbaratçıların sorgulama, infaz ve delilleri yok etme gibi birimlerden oluştuğu söyleniyor. Reuters’e başkonsolosluk binasını açıp dolap kapaklarını gösteren Muhammed el Katibi’nin vücut dili analiz edildi. Suçluluk telaşı içinde olduğu sonucuna varıldı.

Sözün sonu: Bilmek mi? iyi? Bilmemek mi? galiba çok bilmek iyi değil, Merhum Uğur Mumcu, PKK ve Onun arkasındaki kurucu ve destekçilerini yazmıştı, kitap yayınlayacaktı, aracına konan bir bomba ile gitti.

Cemal Kaşıkçı ile: MİT bir cevap verilirken, Türkiye güvenilir ülke değil kampanyası yapan Arap basını ve Türkiye düşmanları unutmasınlar ki: Uluslararası anlaşmalar gereği o topraklar Türkiye ‘nin değil Suudi Arabistan toprakları orada işlenen cinayetin faili de Suudilerdir. Biz değiliz.

Cemal Kaşıkçı, ne biliyordu ki? onu öldürdüler ve yok ettiler.

Meseleye buradan bakmak gerek.

Basit cinayetler dışında Türkiye de öldürülen gazeteciler baktığımızda arkasında CIA imzasını göre biliyorsun bunu da unutmayın.

İyi günler.