Sevgili okurlar, ne olacak bu CHP’nin hali böyle? Bu partide ne hizipçilik bitti nede kendi içersindeki muhalefetlik. CHP kendi kendini bitiren parti görüntüsünden asla kurtarılamadı, bu anlayışla da asla kurtulmayacaktır, görüntüsündedir. Cumhuriyet Halk Partisi, dünde bugünde, kurultaylar, daha doğrusu olağanüstü kurultaylar partisi diye anılıyor, İktidar olamıyor, seçim kazanamıyor ama sürekli kurultaylarla veya kurultay kavgalarıyla siyaset gündeminde önemli yer işgal ediyor, kamuoyuna güven veremiyor. Özellikle sağ partilerin ekmeğine yağ sürmeye devam ediyor.
Olağan kurultaydan çok olağanüstü kurultay yapan bir siyasi hareket haline geldi. CHP. Özellikle 12 Eylül 1980 sonrası, kendisini bir türlü toparlayamadı, sosyal demokratların partisi. CHP çok sayıda olağanüstü kurultay gerçekleştirdi ama bu kurultaylar da sorunu bir türlü çözmedi, çözemedi nedense.
Kavgalı eve kız vermezler?
Anadolu’da bir söz vardır, kavgalı eve kız vermezler diye. Bu söz CHP için “cuk” diye oturan bir söz. Kendi içinde sorunları olan ve sürekli kavga eden aile’ye kız vermezler. Çok doğru bir söz. Çünkü o evde huzur yoktur, saygı yoktur, sevgi soktur. Kendi içinde sürekli kavga eden,ülke insanına,seçmene güven vermeyen CHP’ye halk neden güven duysun neden oy versin?
CHP’ye dış muhalefetin yapmadığını, yapamadığını, kendi iç muhalefeti fazlasıyla yapıyor zaten.
Kendi iç sorununu çözemeyen bir parti, ülke sorununa nasıl odaklanır?
Şimdi yine ciddi iç sorunlar var ve bu sorunları aşmak için yine olağanüstü kurultaya gidiyor CHP. Fakat, daha kurultay tarihi açıklanır açıklanmaz sorunun bu sefer de çözülemeyeceği ortaya çıktı. Hatta partinin iki numaralı ismi Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap, “Gerekirse, imza veren arkadaşlarımız ısrar ederse, 26 Şubat’tan sonra bir olağanüstü kurultay daha yapılabilir” diyerek bu kavganın 26 Şubat’ta da sonuçlanmayabileceği mesajını verdi.
Her zaman olduğu gibi bugün CHP’de parti içi muhalefet de iktidar da kurultay istiyor. Yönetim de muhalefet de mevcut tüzüğün değiştirilmesini istiyor. O halde bu kurultaya neden, kavgalı bir ortam yaratılarak gidilmektedir.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin tüzüğünde olağanüstü kurultayın nasıl toplanabileceğini yazıyor. Tüzüğün 54. maddesine bakıldığında 3 şekilde kurultay toplanabiliyor:
1. Parti Meclisi kararı ile
2. Genel Başkanın çağrısı ile
3. Delegelerin beşte birinin talebi ile
Sayın, Kılıçdaroğlu, genel başkan seçildiği günden beri tüzüğün anti demokratik olduğunu ve değişmesi gerektiğini, değiştireceğini söylüyordu. Ama nedense bu gerçekleşmedi.
Pusuda bekleyen parti içi muhalefet harekete geçti ve mevcut tüzüğe, siyasi partiler yasasına uygun hale getirilmesi gerekçe olarak gösterdi ve 362 delegenin imzası ile olağanüstü kurultay talebini genel merkeze iletti.
Parti içi muhalefetin hareketlendiğini ve tüzük kurultayı için imza topladıklarını gören CHP Lideri Kılıçdaroğlu, bu imzaları bir kenara koyup, “Ben de tüzük kurultayı çağrısı yapıyorum; tarih 26 Şubat 2012” dedi. Normal olarak bu duruma tüzük kurultayı talebi ile imza veren muhalefetin de karşı çıkmaması lazım, ama çıkıyorlar. Nedeni de muhalefet olmak için muhalefet.
İki tarafın da bir hesabı var:
İki taraf da, gündemi, yani tüzüğün hangi maddelerinin görüşülüp değiştirileceğini kendisinin belirlemesini istiyor. İki taraf da, anti demokratik bulduğu tüzük hükümlerini kendi anlayışına göre değiştirmek istiyor.
Örneğin, muhalefetin özellikle istediği değişiklik, Parti Meclisi’nin “blok liste” yöntemi ile değil, “çarşaf liste” yöntemiyle seçilmesi.
Mevcut yönetimini zor duruma düşürme taktiği.
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’da haklı olarak uyumlu çalışabileceği bir ekip oluşturmak istediği için, bu taktiği gündemi kendisi belirleyerek Avantaj sağlamak istiyor.
Genel başkan adaylığını kolaylaştıracak, demokratikleştirecek, milletvekili seçimlerinde ön seçim esasını getirecek bir tüzük değişikliği için 26 Şubat’ta kurultay yapılacak. Ardından eğer imzacı muhalifler ısrarlı olurlarsa ikinci bir tüzük kurultayı daha yapacak CHP...
Bu kurultaylar Parti’ye ne kazandıracak?
Kuşkusuz tüzükteki anti demokratik, ayıplı bazı maddelerden kurtulacak CHP. Ama iç hesaplaşması yine bitmeyecek.
Çünkü CHP işin esasına giremiyor. CHP’yi halkın partisine, gerçek anlamda sosyal demokrat bir partiye dönüştürme iddiasıyla yola çıkan Kemal Kılıçdaroğlu ve ekibi bugüne kadar bu yolda kayda değer mesafe alamadılar mı?
Dahası, önemli bir seçim başarısı ortaya koyamadı mı? CHP’nin bu kadar çok olağanüstü kurultay yapmasının nedeni ne. CHP’nin derin devleti mi var? Bilinçli bir şekilde eritiliyor mu? Bu parti. Genel seçimlerde beklentileri karşılayamadı ama öngörülen başarıyı yakalamak için mevcut yönetim kısa zamanda büyük gayret içinde oldu.
Solun tek umudu SHP’di
12 Eylül 1980 sonrasında Türk siyasi hayatına kazandırılan Sosyal Demokrat Halkçı Parti(SHP),aslında sosyal demokratları iktidara taşıyabilecek tek çözümdü. SHP, eski CHP ile birleşmeseydi, bugün bu sorunlar olamazdı, yani yeni eski kavgası olmazdı.
Türk solu bu fırsatı değerlendiremedi, bu değişimin yeni yüzünü yani SHP’yi.1989 seçimlerinde özellikle yerel yönetimlerde iktidara taşıdı, ama sonunu getiremedi. Neden çükü 12 Eylül’de kapatılan CHP yeniden açıldı “hizipçi” Sayın Baykal ve ekibi CHP’nin başına geçtiler ve bir süre sonrada SHP’le birleştiler. O gündür bugündür CHP iflah olmadı. Bugünkü yeni CHP,1989’daki SHP’nin ruhunu yakalamıştır. Kılıçdaroğlu’nu rahat bıraksalar, iyi bir ekiple bu işi başarma yolundadır. Akliselim düşünen sosyal demokratlar iktidara gelmek istiyorlarsa yeni CHP kimliğine sahip çıkması lazımdır. Saygılarımla…