Çifte bayram ama ‘taşıma su ile’

Kahramanmaraşspor ile Kahramanmaraş Belediyespor, pazar günü aldıkları galibiyetle Kahramanmaraşlı futbolsevere ‘mutlu bir pazar’ yaşatırken; iki temsilcimiz de liglerinde gruplarının ikinci sırasına yerleştiler…

Çifte bayram ama ‘taşıma su ile’

Patlak topun peşinde koştunuz mu, siz hiç çocukluğunuzda?

Ailenizin ekonomik yapısı el vermediği için ailenize ‘bana bir top alın’ diyemediğinizden, zengin komşu oğlunun patlatıp çöpe attığı topu alarak futbol oynama denemesi yaptınız mı, hiç?

Ya da arkadaşlarınızla üçer beşer kuruş verip bir araya getirdiğiniz parayla aldığınız top patladığında, tamir ettirecek para bulamadığınız için maça patlak top ile devam ettiniz mi?

Kale dibindeki top tamircisine iç lastiğiniz yapıştırttığınız topun mahalledeki kesme taşlar içerisinde tekrar patlayıp da havasının indiğine şahit oldunuz mu?

Veya yeni aldığınız bir topu oynarken, sert bir şut sonrasında komşu evin bahçesine gitmesinin ardından ev sahibinin haşin davranışı ile kesilip bir kenara atılmasını kaç kez yaşadınız?

Bilemiyorum.

Hatırlayın bakalım.

**

Hafta sonu Kahramanmaraşlı futbolseverler adeta bayram yaptı.

İkinci lig temsilcisi Kahramanmaraşspor, sahasında Tepecikspor’u 3-1, üçüncü lig temsilcisi Kahramanmaraş Belediyespor da deplasmanda Sancaktepe Belediyespor’u 3-0 mağlup etti.

Takımlarımız, aldıkları başarılı sonuçlarla liglerin ilk üç haftasında gruplarında zirve yarışında olduklarını gösterdiler.

İkisini de tebrik ediyoruz.

İlk üç hafta itibariyle ortaya konan futbol ve elde edilen sonuçlar, takımlarımızın bu sezon ‘neden yine çifte şampiyonluk’ olmasın dedirttiğine şahit oluyoruz.

Bu hafta iki profesyonel maçı da izleme imkanımız olmadığı için, bu maçlar hakkında yorum yapamıyorum.

**

Hafta sonunda, Bölgesel Amatör Lig (BAL) 4. Grupta oynanan Elbistan Belediyespor-Beyoğluspor maçını izledim.

Elbistan’daydım yani.

Tesisler geçen yıla göre biraz daha bakım görmüş.

Ama zemin çok kötü.

Yer yer bozuk bir zemin var, futbol oynamaya pek te elverişli değil.

Tesislerin etrafındaki (özellikle zahire pazarı bölümü) toprak asfaltlanmış.

Karşı taraf ise yine aynı; tarla…

Hem üstü kapalı, hem açık tribünler bildiğimiz gibi. Virane bir görüntü içerisinde.

**

Müsabaka öncesinde Elbistanlı bir tanıdık ile sohbet ediyoruz. Sahanın durumunu gündeme getirdiğimde ‘Bize üvey evlat muamelesi yapılıyor. Hizmeti merkez alıyor, bize hizmet verilmiyor…’ serzenişinde bulunuyor.

Tipik bir yaklaşım.

Anlatıyoruz: “Doğru ya… İktidar partisinin grup başkan vekili, Elbistanlı… TBMM Başkanvekili bu bölgeden… İktidarın 6 vekilinden üçü bu bölgeden… İl genel meclisi başkanvekili sizden… Demek ki, onun için hizmet alamıyorsunuz… Seçmesini bilseniz alırsınız…” diyorum.

Gülüyor.

Ama düşüncesi değişmiyor.

Tartışıyoruz. Bıyık altından gülüyor. Anlıyor ama kabul etmiyor.

Sonra araya futbol takımı giriyor. Bir başka tanıdık sima ile sohbet ediyoruz.

Yine yakınmalar başlıyor.

Diyorum ki: “Tamam.. Bugüne kadar sizin önünüzde bizim merkez takımları engeldi. Aha şimdi Belediyespor yok, bakalım ne yapacaksınız?”

Ses yok.

**

Elbistan büyük bir ilçe, üstelik ‘il olma hayali’ olan bir ilçemiz.

Futbol unutulmuş adeta bu ilçede.

Geçmiş yıllarda üçüncü ligde mücadele eden Elbistan Belediyespor, bugünlerde BAL’da takımı zor oluşturuyor.

Üç beş gönüllünün gayreti ile gidiyor.

Siyasetçisi ilgisiz.

Seçilmiş vekili, başkanı ilgisiz.

Atanmış kaymakamı ilgisiz.

Eh, bu ilgisizlik ilçenin tamamına bürünmüş.

Bakıyorsunuz süper ligdeki Akhisar’ın ilçe nüfusu 100 bini az aşıyor.

PTT birinci ligdeki Tavşanlı’nın ilçe nüfusu yine 100 bini az aşıyor.

Spor toto ikinci ligdeki Of’un ilçe nüfusu 40 bini aşıyor, Polatlı’nın nüfusu 120 bin civarında.

Ki; nüfusu 100 binin altında ya da azıcık üstünde olan ilçelerin futbol takımları profesyonel liglerde mücadele ediyor.

Ama 140 bin nüfusa sahip Elbistan’ın takımı BAL’da zor barınıyor.

Bunda seçilmişlerin ve seçilmişlerin atadıklarının hiçbir suçu yok mu? Mesela güçlü siyasetçiler futbolu seven bir belediye başkan adayı gösterseler, seçilmiş vekiller bürokrat atamalarında futbol seven kaymakamlar, daire müdürleri atanmasına katkı sağlasalar…

Yoksa diğer ilçelerin yöneticileri, seçilmişleri daha mı akıllı bu konuda…

**

Neyse, biz maça gelelim.

Bir tarafta ev sahibi Elbistan Belediyespor, diğer yanda BAL’ın çiçeği burnunda takımı Beyoğluspor.

Maçın hakemleri Yozgat, Kayseri ve Maraş’tan..

Sonucu merakla beklenen bir maç başlıyor.

Önce ev sahibi ekip oyuna ağırlığını koyuyor 5-10 dakika, sonrasında konuk ekip ağırlığını hissettiriyor 10-15 dakika.

Beyoğlu savunması adeta gole davetiye çıkaran pozisyonlara sebebiyet verirken, konuk ekibin kulübesi buna çare üretemiyor.

17’de savunmanın arkasına sarkan Alican, ceza sahasına girerken kaleci tarafından ceza sahasının sol çaprazın düşürülüyor; hakem penaltı noktasını gösteriyor. Atışı kullanan F. Mehmet topu dışarı gönderiyor.

21’de Elbistan orta sahasında Barış topu savunmanın arkasına atıyor, topla buluşan Hakan Alican kalecinin üstünden aşırarak takımını 1-0 öne geçiriyor.

Golden sonra konuk Beyoğlu toparlanıyor. Orta sahada daha iyi top yapıyor, sağdan ve soldan cılız cılız ataklar geliştirmek istiyor. Ama nafile.

Derken 36’da sol çaprazda ev sahibi ekibin geliştirdiği atakta Alican’a sert giren Beyoğlulu Ahmet oyundan direkt ihraç ediliyor, pozisyonda olmamasına rağmen itirazda bulunan Elbistanlı Hakan da ikinci sarıdan dışarı gönderiliyor.

Devrenin böyle biteceği düşünülürken; ilk yarının sonuna eklenen sürenin 2’nci dakikasında konuk ekip Halil ile bulduğu pozisyonu gole çevirerek durumu eşitliyor.

İkinci yarı sahada bambaşka iki takım var. İlk yarıdaki Elbistan’ın yerine daha atak ve sonucu isteyen bir ekip; Beyoğlu’nun yerine de topa sahip olamayan ve çok top kaybeden bir futbolcular topluluğu bulunuyor.

70’de sağ kanattan çizgiye inen Alican’ın kaleye parelel gönderdiği topta kale alanı çizgisinde Ahmet Özen gelişine dokunuyor ve takımını yeniden öne geçiren golü atıyor.

75’de bu kez Beyoğlu savunmasından topu kapan Hasan Bal, kalabalıktan çıkardığı topu kaleci hekimin kapattığı köşeden ağlarla buluşturuyor ve takımını 2 farklı üstünlüğe taşıyor.

Maç şu skorla bitiyor: Elbistan 3, Beyoğlu 1.

**

Maçın içinde taç, korner, faul, penaltı var.

Sözlü uyarı, sarı ve kırmızı kart var.

Dahası futbol adına güzel şeyler var. Gol var.

**

Dikkatimi çeken Beyoğluspor’un kadrosu oldu.

Yıllardır Kahramanmaraş futbolundan tanıdığımız isimler var: Hekim Aydınlık, Selim Yağan, Akın Ceren, Serdar Altıparmak, Ömer Aşçı, Ali Gitmiş.

Hepsi tecrübeli isimler.

Bu kadar tecrübeli ismin bir arada bulunması güzel bir futbol ortaya koyması gerekir; diye düşünüyoruz ama maçın sonunda yanıldık.

Rakiple girilen her ikili mücadelede kayıplar.

Pozisyon üretmekte fakirler.

Sahada sadece isimleri var.

Belli ki, isimler sahada top oynamıyor. Çalışmak, güçlü olmak gerekir.

Umarız ve dileriz ki; Beyoğluspor kısa zamanda toparlanır. Çünkü, Beyoğluspor’un BAL’daki varlığı sadece Beyoğlu’na değil, Türkoğlu’na renk katar.

**

Dönelim, bize… Yani Kahramanmaraşspor ile Kahramanmaraş Belediyespor’a.

Kahramanmaraşspor, ilk maçında sahasında Ünyespor ile 0-0 berabere kalmış, ikinci maçında deplasmanda Çankırıspor’u 3-0 yenmişti. Önceki gün de sahasında Tepecikspor’u 3-1 ile geçti. 3 maçta 7 puan topladı ve ikinci sıraya yerleşti.

Kırmızı-beyazlılar, Türkiye Kupası’nda Perşembe günü sahasında Sakaryaspor’u konuk edecek.

Rakibi, ikinci lig kırmızı grubun zayıf takımlarından.

Belediyespor gibi, ‘kupa değil lig’ demeyeceğini düşünüyoruz.

Sonrasında rakibi Turgutlu. Zayıf bir ekip.

**

Belediyespor da ilk maçta deplasmanda YİMPAŞ Yozgatspor’u 2-1 yenerken; ikinci maçında sahasında Beylerbeyispor’u 5-0 ile geçmişti. Pazar günü de yine deplasmanda Sancaktepe Belediyespor’u 3-0 yendi. 3’te 3 yaptı, 9 puanla zirvede Keçiörengücü ile birlikte yer alıyor.

Belediyespor kupayı boşa salladı.

İnşallah hedefine yürür.

**

Gelelim başlığa.

Çifte bayram ama ‘taşıma su ile’ye.

Kahramanmaraş’tan futbolcu yetişmediğini söyleyip ahkam kesenler, bulundukları koltukta gelecek yıllarda futbolcu yetiştireceğini söyleyenler önce oluşturdukları kadrolara bir baksınlar.

Sonra da söz etsinler.

Taşıma suyla değirmen dönseydi; Beyoğlu Belediye Başkanı Osman Okumuş, beldesindeki tarihi değirmeni döndürürdü.

Hayırlı işler.