Fransa da da bomba patladı üstelik 11 kişi değil 356 kişi öldü..
ABD de bir okula saldıran teröristler 72 çocuğu gözlerini kırpmadan öldürdü !
Irak da Pakistan da Afganistan da, Suriye de yemende Libya da bombalar her gün patlıyor ve her gün insanlar ölüyor ama oradaki ceset görüntüleri bizde ki gibi televizyon kanallarını süslemiyor..
Ne diyelim: bizim basın Türkiye ye mi ? yoksa terörü destekleyen ülkelere mi ? hizmet ediyor yorumunu size bırakıyorum..
Terörün: Dini – ırka – mezhebi- ülkesi, milleti – devleti olmaz ! eşkıya her yerde vardır.. her zaman olay yapara önemli olan onun kökünü kurutmak gerekir..
Bizim aklı evvel aydınlarımız: “ Fransa ve ABD teki terör saldırısı ki bunların başında 11 Eylül deki 3500 kişinin öldüğü o terör olayına müfte lif olay diyorlar.. 11 kişinin öldüğü Sultanahmet Saldırısını ise :” Hükümet istifa “ diyorlar ..
Fransa da ki olaya basit bir olay oluyor bizim ki ise : “Katliam” başlığı ile veriliyor..bunu yapanda bizim basın böyle olunca düşmanı dışarıda aramaya gerek yok.. biz bize yeteriz..
Rusya- Almanya, İtalya Nakliye uçakları ile PKK silah ve gıda yardım malzemesi ki buna para da dahil Kandil’e atarken çekilen resimler var..
Bunu görüp: “Katil ülkeler “ diyemeyen bizim basın: “ Katil hükümet” başlığını atabilmektedir..
Biz kime hizmet ediyoruz ? katil kim ? biz bunları ayırt edemiyorsak yapacak bir şey yok demektir.. PKK AB ülkeleri, Rusya ve Ermeniler destek veriyor bu açık ve net görülen olay, ellerindeki silahların men şeyine baktığımızda bunu görüyoruz..
Ama TBMM gurubu bulunan siyasi partiler ve genel başkanları bunu görmüyor, görmedikleri gibi normal çıkan yangını bile hükümet yaptı diyecek kadar ireli gidiyorlar..
Hep yazıyorum : Türkiye özgür bir ülke değil, dünde yazdım:” Barbarlığın saati 01 30 diye “ Türkiye özgür bir ülke olması için devletin kırmızı çizgileri olması gerekir , vatandaşın kırmızı çizgisi olması gerekir herkes duracağı yeri bilmelidir..
Basın durması gereken yeri bilmeli: Hakaret et sonra basın özgürlüğü yok diye bağır.. basın özgürlüğü tek taraflı olamaz..
Siyasi partilerin vekilleri ve genel başkanları durması gereken yeri bilecektir.. “Katil “ hükümet diye bağıramazsın arkadaş, sana bu yetkiyi ve özgürlük ifadesini kimse vermedi.. mahkeme karar verise bu iş olur..
Vatandaş durması gereken yeri bilmeli.. kırmızı çizgisi olmalı.. Haberler de takip ediyoruz, ABD ve AB ülkelerinde polis suçluyu iki kaşının ortasından vuruyor. Hatta suçlu olmayıp da polise karşı geleni de zaman zaman vurduğunu haber olarak izliyoruz..
Türkiye ‘in de böyle kırmızı çizgisi olması gerekir..
İnternet ve Sanal Medya kanunu çıkmalı..
Böyle kanunsuz bir ülke olamaz: adam ABD uzantılı bedava bilmem ne isminde bir Com . adresi alıyor aklına ne gelirse yazıyor.. ! peki sorumlu yok..
Bir defa bunların bir kayıt altına alınması gerekir ki , bizim gibi Com.tr. adresi alan ve para ödeyen bu işi hakkı ile yapan SSK ve Bağ- Kur’lu meslek erbabının korunması gerekir..
Konumuz terör ve içerdeki düşman !
Böyle olunca : biz iç dinamiklerimizi bir defa sağlama almamız gerekir..
Kanun ve kurallarımız, kırmızı çizgilerimiz olmalıdır..
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kırmızı çizgisi olmalı.. iç düşmanlara karşı, dış düşmanlara karşı.. Ben eşkıya olacağım diyen kişi şunu bilmeli ki : “Sonum ölüm” yakalayarak 5 yıldızlı otel gibi ceza evinde beslemek yanlıştır..
Biz bu kadar mahkum besleme lüksüne sahip değiliz.. ceza evindeki mahkumlar maden ocaklarında kömür ocaklarında çalıştırılarak üreten toplum haline getirilmelidir..
Türkiye Cumhuriyetinin Kanunları yeniden gözden geçirilmeli , devletin kırmızı çizgileri ortaya konmalı, böylece içerdeki düşmanları temizleme imkanı bulunacaktır..
Bugün cennet vatanımıza : hem içerden, hem dışarıdan dört bir elden saldırıyorlar böyle olunca da Sultan Ahmet’te bomba patlar yarın başka yerde de .. Çünkü düşman içerde..
Hainler içerde olursa : kapı kilit tutmaz !
Biz düşmanı dışarıda arama yerine içerde aramalıyız..
İç düşmanlar bize yetiyor
İyi günler