Eğitim

Eğitimcilerin Mücadele Çağrısı

Genç Eğitim Sendikası Teşkilatlanmadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Kamuran Arık yaptığı yazılı açıklamada Eğitim Çalışanlarına seslendi.

Arık, "Bir saat ek ders ücreti, bir tavuk döner etmiyor. Siyasi ve ideolojik örgütlenmiş sarı sendikalardan kurtulmazsak, mesleğimizin geleceği tehlikededir" dedi.
Arık, yaptığı yazılı açıklamada; "Ülkemizde 1992 yılından itibaren yasal olarak yapılan memur sendikacılığın geldiği nokta tam anlamıyla fiyaskodur. Otuz iki yıllık kamu sendikacılığının memura ve eğitim çalışanlarına kazandırmadığı gibi kaybettirdiği ortadadır.
Bir siyasi partinin memur kolları gibi kurulmuş, bir ideolojinin arka bahçesi olarak teşkilatlanmış, bir siyasi parti genel başkanının kontrolünde olan yapılar sendika değildir. Bu yapılarda patron, üyeler değil siyasilerdir. Bu yapılar memurun, eğitim çalışanlarının kazanımları için değil, içerisinden çıktıkları ideolojinin çıkarlarını gözetmektedirler. İşte tam da bu yüzden bunca yıldır süregelen memur sendikacılığı kazandıramamış, bizzat kaybettirmiştir. Mesleğimizin avukatlığını yapmamış, siyasilerle kirli çıkar ilişkilerine girerek, karşılıklı kazanmışlar, kaybeden ise yine memurlar  ve eğitim çalışanları olmuştur. Bu ideolojik ve siyasi sarı sendikalar yüzünden memur sendikalardan adeta nefret eder hâle gelmiştir. 
Siyasi sendikaların Öğretmenlik Meslek Kanununa itiraz bile edemedikleri, bizlerin vekaletini yerine getiremedikleri ortadayken, artık yeter deme vakti gelmiştir. Artık yeter ama ne yapabilirim demeyeceğiz. Kim var kaç kişiyiz demeyeceğiz. Mesleğimizi birinin gelip kurtarmasını beklemeyeceğiz. Zira otuz iki yıl bekledik, birileri bizlerin aidatları ile gökdelenlerde zevki sefa sürdü. Biz ise kaybetmeye devam ettik. Örneğin, Eğitim öğretime hazırlık ödeneğine biz  öğretmenler  eskiden kömür parası derdik. 2010 yılında yaklaşık 2 ton kömür alır, konutumuzun yıllık ısınma ücretini bu ödenek ile öderdik. Sarı sendikalar yüzünden yıllar geçtikçe adına kırtasiye parası demeye başladık,  kırtasiye de alınamaz olduğu için şuan  eğitime hazırlık ödeneği diyoruz. Çünkü bu sene  ödenen eğitime hazırlık ödeneğiyle yaklaşık 300 kg kömür alınabiliyor!Yine acı bir örnek, bir saat derse giren öğretmene verilen ücret ile bir tavuk döner alınamıyor. Evimize bir usta çağırıp bir musluk tamir ettirdiğimizde en az 600-700 lira ödüyoruz. Bir saat ek ders ücreti ise kadrolu öğretmenlerde yaklaşık 125 lira( %15 vergi dilimine göre) sözleşmeli öğretmenlerde ise 100 liranın altındadır.
Sarı sendikalar patronla, karşı tarafla anlaşmışlar, memur ve eğitim çalışanlarının alın terini üç beş koltuk uğruna gasp ettirmişler ve gasp ettirmeye devam etmektedirler.
Şahsi çıkarları için eğitim çalışanlarının emeklerini peşkeş çekmektedirler.Biz eğitim çalışanları olarak bu sarı sendikalardan kurtulmazsak, bizleri kuru ekmeğe muhtaç bırakacakları gibi, utanmadan bir de kazandırdık naraları atmaya devam edeceklerdir. Burada en büyük sorumluluk memurlarda, eğitim  çalışanlarındadır. Sarı sendikalardan istifa edip, mücadelesizliğin hesabını sormaları gerekmektedir. Yıllar geçtikçe bizlerin alım gücü düşüyor, sendika baronları zenginleşiyor, itibarımız yerlerde geziyor, her geçen gün özlük haklarımız elimizden alınıyor, Öğretmenlik Meslek Kanunu bile disiplin ceza kanunu şeklinde diyorsanız yalnız değilsiniz. Yani bu gidişattan memnun değilseniz, Kamu Birliği Konfederasyonu ve Genç Eğitim Sendikasının siyasetten bağımsız mücadelesine destek olun. Artık kendi kahramanımız olmak zorundayız. Yıllardır ne bir kahraman gelip bizleri kurtardı, ne de kahramana olan ihtiyacımız azaldı. Gün artık kendi kahramanımız olma günüdür. Gelin hep beraber siyasi, ideolojik yapılardan kurtulup sadece mesleki birliktelik için mücadele edelim. Gelin verilmiş sözleri bile mevcut iktidardan isteyemeyen bu sarı sendikalara hak ettikleri cezayı keselim. 2023 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde iktidarca seçim meydanlarında verilen, tüm kamu çalışanlarına 3600 ek gösterge , Uzman ve Başöğretmenlik sürelerinin düşürülmesi , kamuda mülakatın kaldırılması sözlerini bile, hükümete uygulatamamışlardır. Onlara teslim ettiğimiz vekaletimizi artık geri alma vakti gelmiştir. Gelin birlikte omuz omuza siyasetsiz, tarafsız, yeni nesil sendikacılık mücadelesi verelim. Her mücadele zaferle sonuçlanmayabilir, ancak her zafer bir mücadelenin sonucudur.”