Sevgili Okuyucular, “Dünyanın her tarafında öğretmenler, insan topluluğunun en fedakar ve muhterem unsurlarıdır” demiştir, Ulu önder Atatürk….
Atatürk'e “Başöğretmen” unvanı verilişinin 83’ncü ve bu günün öğretmenler günü olarak kutlanmaya başlanmasının 31’ıncı yılı…24 Kasım “Öğretmenler günü” kutlu olsun.
Aslında ülkemizde var olan hem terörün hem de cehaletin bitirilmesini sağlayacak yegane gücün eğitim olduğu aşikardır. Bu durumda,bir gün değildir kutlanması gereken,yaşayabildiğimiz müddetçe öğretmenlerini her gün hatırlaya bilenlerden olmalıyız.
“Onlar” bu ülkede insana yapılacak en güzel hizmeti yapıyorlar.
Bir ulusun devletinin çağdaş ülkeler düzeyine erişebilmesi; eğitim ve öğretimin kaliteli ve bilimsel yöntemlerle yürütülmesi ile ancak mümkün olabilir.
Atatürk'ün, yıllar sonra, "Cumhurbaşkanı olmasa idiniz, ne olmak isterdiniz?" sorusuna, "Millî Eğitim Bakanı olarak eğitim davasına hizmet etmek isterdim" diye cevap vermesi bile, eğitimi millet hayatında ne kadar önemli bir etken olarak gördüğünün işareti değimlidir.
Bağımsızlık Savaşının en bunalımlı günlerinde, düşman kuvvetlerinin kesin sonuca ulaşmak hayaliyle baskılarını arttırdıkları, Ordumuzun Sakarya'ya kadar çekilmesine yol açan Kütahya-Eskişehir yöresindeki Yunan saldırısının tehlikeli şekilde geliştiği günlerde, 16 Temmuz 1921'de, Ankara'da "Maarif Kongresi" (Millî Eğitim Kongresi) toplanmıştır. Atatürk cephedeki şartların ağırlığına rağmen, bu Kongrenin ertelenmesine razı olmamış, hatta Kongrenin açış konuşmasını kendisi yapmıştır.
Bu kadar önemlidir öğretmenlik mesleği.
Yine Atatürk, "Ben her şeyden önce öğretmenim." diyerek, tüm unvanların ötesine taşıdığı öğretmenlik mesleğinin önemini ve kutsallığını vurgulamıştır. Her alanda olduğu gibi, eğitim alanında da Türk ulusunun sosyal karakterine uygun reformlar gerçekleştiren Başöğretmen, bu girişimleriyle, pozitif bilimlerle donanmış, millî, manevî, kültürel değerlerimize saygılı, yüksek karakterli insanlar yetiştirmeyi amaçlamıştır.
Gelelim bugünlere;
Yukarıdaki temel görüş ve tespitlerin asla değişmeyeceği muhakkaktır. Ancak bu kadar önemli görevi ifa eden öğretmenlerimizin maddi ve sosyal şartlar itibarıyla iyileştirilmelerinin yapılması elzemdir ve derhal yapılmalıdır. Aklı maddi çaresizliklerle dolu öğretmenim her şeye rağmen vazifesini yapmaktadır. Vatanın en ücra köşelerinde bile, her türlü olumsuz koşullara rağmen görevini yapmaya çalışan, öğretmenlerimizin sosyal haklarının iyileştirilmesi için Hükümetimizin biraz daha katkı sağlamasını bekliyoruz.
“ÖĞRETMENİM”
Ülkemizin dört bir köşesinde bazı olumsuz koşullara rağmen görevlerini yapmaya çalışan tüm öğretmenlerimizin, “Öğretmenler Gününü” kutlar, yaşamları boyunca sağlık ve başarılarının devamını dilerim.