Konu derin !
Söze nereden başlayacağımı bilemiyorum !
Hani Kuzuluk’ta kaplıca tatili yaptık ya ! birikim fazla !..
Sürekli: Gazete , kitap okuyarak geçirdiğim 10 günden sonra yazacak çok konu var..
Bugünkü meselem : işsiz kalan gazeteci dostlar !
26 yaşında Çiftlik Bank kuran Mehmet Aydın 560 Milyon toplayıp gitti, ise bu bizim gazetecilerden aydın , okumuş, yazmış biri değildi.. bu bitmeden yeni birisi : Süt Bank diyerek milyonları topladı ise bu ülkede gazeteci bank niye saadet zinciri kurarak para toplayamayacak kadar aptal insanlar değildir..
Gazeteci eleştirir, gazeteci eleştirmek için vardır, yanlışı yazmak için vardır, ancak bizim kitabımızda , hakaret yoktur.
Eleştirmeyecek, eksikleri yazmayacaksam ! benim gazetecilik yapmamın ne anlamı var ?
Türkiye de gazeteci bank kurulmalı ancak : milleti soymak için değil, işsiz kalan gazeteci meslektaşlarımıza yardım etmek için kurulmalı..
Bildiğiniz gibi: Basın Yayın Devi ; Aydın Doğan gazetelerini , internet sitelerini, televizyonlarını vs tüm yayın kuruluşlarını Demirören gurubuna satıyor..
Biri satıyor , biri alıyor bize hayırlı olsun demek düşer ama !..
Satış sonrası : Hükümeti eleştiren gazetecilerin işine son verileceği sinyalleri gelmeye başladıki bu yanlıştır..
Bu sebeple başlığımız : Gazeteci Bank , oldu.
Bugün Türkiye’nin bana göre birinci sorunu okumayan bir millet olduk ! gazetecileri işten çıkarma yerine, daha çok gazete nasıl okuturuz bunun hesabını yapmamız gerekir..
Türk milleti okumuyor, okumaktan her geçen günde geriye gidiyor..
Gazete okumuyor, kitap okumuyor, dergi okumuyor, biz okumuyoruz , okumadığımız için de bir dönem 1980 yıllarda bankerler Türkiye vurmuştu.. soyup soğana çevirmişti.. bugün de Çiftlik, Süt Banklar Türkiye’yi vuruyor.. soyuyor.. biz okumaz isek bizi daha çok soyacak uyanık var, her gün bir yenisi de çıkar..
Niye biz okumuyoruz, yakın tarihimizi 38 yıl öncesini bilemiyoruz, böyle olunca da uyanıklar Çiftlik bank diyerek , Süt Bank diyerek insanları çarpıp gide biliyor..
Bugün hükümeti eleştirdiği için : işine son verilecek olan gazetecilerin 1980 yılından bu yana geçen yazılarını okusalardı: Çitlik Bank olmazdı, Süt Bank olmazdı, insanımız sanal alemde dolandırılamazdı !..
Gazeteci hakaret etti, iftira attı ise : ver mahkemeye !
Ama haklı eleştirisi varsa onu da göz önüne alınız !
Kendimden bir örnek vermek istiyorum:
Karamanlı ve Abdulhamithan alt geçiti yapıldığı zaman bir köşe yazımda: internette yazım duruyor okuya bilirsiniz:.. Kahramanmaraş Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Fatih Erkoç’a hizmetlerinden dolayı teşekkür ettim.. ancak dedim: hız yapmayacaksak, 50 km. hızla gideceksek bu alt geçit ve üst geçitin yapılmasının bir anlamı yok ! dedim..
Ortaya tel örgü ve engel yaparak yaya geçmesini engelleyelim diye yazdım..
İnsan evine en hızlı şekilde gitmeli dedim, trafik ışıklarını sökelim dedik..
İnsanlar alt geçitten hızla çıkar kaza olur diye yazdım, daha açıldığı ilk gün.. sonra kaza oldu bir kişi öldü.. arkasından bir kaza daha belediyemiz boydan boya ortaya tel çekti..
Peki bu benim eleştirimde bir yanlış var mı ?
Kaza olur insanlar ölür dedim: dediğim gibi oldu..
Konu değil ama satır başı gelmişken söylüyorum: Burada hız hiç olmazsa 80 veya 100 olmalı, boydan boya da yol tel örgü ile kapatılmalı ki , bu kadar harcadığımız paranın bir anlamı olsun.. bir iki yayalar için üst geçit yapılmalıdır.
Bu örnekten sonra geliyorum gazeteci meslektaşlarımıza : yanı Aydın Doğan yayın gurubunda çalışan gazeteciler, hükümeti eleştirdiği için işsiz kalacak olan gazeteciler ki , her biri bir usta..
Gazeteciliğin her ne kadar, lisesi, Üniversitesi var ise de : Gazetecilik saçın sakalın ağardığı zaman öğrenmiş oluyorsun, ben daha yeni öğreniyorum, öğreneceğim çok şey olduğunu biliyorum ama bu kadar ustanın işten çıkarılmasını da doğru bulmuyorum..
Her meslekte olduğu gibi bizde : Yaramaz insan yok mu ? var !
Hakaret eden, iftira atan varsa : Türk Yargı Sistemi de var , burası bir çadır devleti değil, Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir.
Buyurun gelin Gazeteci Bank’a !...
İyi günler