Hanımefendisi, Çocukları ve Mustafa Poyraz

ÖN NOT: Her insanın çok özel günleri vardır. Tıpkı bugün bu kentin Belediye Başkanı Mustafa Poyraz’ın olduğu gibi…


Bugün göreve gelişinin üzerinden tam dört bin 15 gün geçmiş… Bu özel günün anlamını yitirmemesi adına Başkana hiçbir konuda eleştiri getirmeden yazdım aşağıdaki satırları…

Yani bundan sonraki yazılarımızda eleştiri hakkımızı saklı tuttuğumuzu özellikle altını çizerek belirtiyoruz…

DİLE kolay! Bugün itibariyle Mustafa Poyraz’ın Kahramanmaraş Belediye Başkanlığına gelişinin üzerinden tam dört bin 15 gün geçti.

Yani 11 tam yıl…

Hanefi Mahçiçek’in istifasıyla boşalan koltuğa geçici olarak meclis içinden seçilmişti.

Destekçileri, o günün Milli görüşçüleri idi…

Belki de “kolay lokma” sanmışlardı…

Belki de “İstediğimiz zaman koltuğu boşaltır” diye düşünmüşlerdi…

Yani ilk başta o koltuk sadece “emanet” olarak verilmişti…

1- Kolay lokma değilmiş!

2- İstenildiği zaman emireri gibi koltuğu boşaltmazmış, dirayetliymiş!

3- Emaneti, emanet olarak almış ama sonra halkın emanetini alarak devam etmiş!

RAKAMLAR ÇOK ŞEY İFADE EDER!

BAZEN rakamlar, sözlerden daha çok şey ifade eder…

Tıpkı Mustafa Poyraz’ın 56 yıllık ömründe olduğu gibi…

Göreve geldiğinde 45 yaşındaydı, bugün 56 yaşında…

Üç çocuğu vardı, en küçük Mert, göreve atama ile yeni geldiğinde doğmuştu…

Adeta Kıvanç Tatlıtuğ kıvamındaki oğlu Erdem evlendi, babasına da bir torun hediye etti. Kızı Esra nişanlandı, Furkan ise halen eğitimine devam ederken dünyalar şekeri Mert’te başkanın deyimiyle kendisine, Allahın verdiği bir hediye…

Sizce Poyraz Başkan, bu dört çocuğu ile yeteri kadar ilgilenebilmiş midir?

Bu dört çocuk, acaba babalarını ne kadar görebilmişlerdir?

Benim kanımca bu dört çocuğun babalarında ya da bu şehirde yaşayanlarda hakkı var.

Evinden işine, işinden evine giden, rutin hayat yaşayan normal bir insan için 45’inden 56’sına sadece 11 yıl geçmiştir ve fiziki olarak da sadece bu kadar yorulup yaşlanmıştır.

Yani üç kişinin beş kişinin babası olan bir aile reisi için, normal sürecinde bir yaşlanmadır…

Peki ya koca bir kentin belediye başkanı yani kentin aile reisi için bu böyle midir?

Allah yardım etsin, inanın böyle olmadığına bugün bir kez daha şahit oldum.

Dört bin 15 günün yani bir anlamda 11 yılın hesabını verdiği bir basın toplantısı düzenledi Poyraz Başkan…

Koltuğa ilk oturduğu gün çekilmiş fotoğrafı ile bugünkü haline baktım…

Normal sürecinde bir yaşlanma olmadığı o kadar aşikâr ki, hanımefendisi Gül Hanım ne kadar üzülüyor bilemem ama annesi sağ olsaydı herhalde çok üzülürdü.

Mehmet Beşen dostumuzun da çok sık tekrarladığı gibi; “Bu kent için iyi şeyler yapmıştır, kötü şeyler yapmıştır, bu ayrı bir konu ancak hakikaten işini iyi yapmak için ciddi bir mücadele verdiğine çok içtenlikle inanıyoruz.”

Diyeceğimiz son söz şu olacak: Yardımcın Allah olsun Mustafa Poyraz…