Sosyal devlet olmak güzel bir şey ! ancak bir yere kadar !..
Girişimcilik Kursları sonucu verilen hibe kredilerin bir bölümü ev eşyası, bir bölümü otomobil parası, bir bölümü bağ , bir bölümü bahçe , bir bölümü ise faizli bankaya yatırılarak gelir elde edilen paralar oldu..
İŞKUR- KOSGEB , belediyelerimizin destekleri ile meslek edinme, girişimcilik kursları açılarak önüne gelene para dağıtan devletimiz, bugün dağıttı paraların boşa gittiğini görüyoruz..
Adamın mesleği yoksa , ustalığı yoksa, hepsinden önemlisi esnaflığı yoksa verilen paraların yüzde 6 gibi bir kısmı iş kapısı olurken, yüzde 94 ‘lük bölümü boşa giden para olduğunu görerek şahit olduk..
Devletimiz iyi niyetle : herkes kendi işini kursun diye hibe destek veriyor ama verdiği kişi usta olmayınca verdiği para bir yıllık cep harçlığı oluyor..
50 bin TL hibe, 100 bin TL kadar faizsiz kredi verilmesi soncu Milyonlarca dolar para bugüne kadar har vurup harman savuruldu..
Devlet dağıtıyor , dağıtmasına da bunu sonra kim toplayacak orasını bilemiyorum..
Bugün yağmur yağdı, pamuklar tarlada idi, tamamı maf oldu.. sebebi çiftçi ektiği pamuğu toplayacak işçi bulamıyor..
Bağ yetiştirmiş : üzümü kesecek adam bulamıyor !.
Yaşlı anne ve babasına bakana aylık
Çocuklarına bakana aylık
Sakat çocuklarına bakana aylık
Emzikli çocuklarına bakana aylık..
Odun – Kömür bedava
Belediyelerden gıda paketi geliyor..
4 gün girişimcilik kursuna git, 50 bin TL cebinde
Yağma Hasan’ın böreği , bedava dağıttık , dağıttık kasanın dibi görüldü galiba..
Türkiye de İsraf diz boyu..
Her müdürün altında bir makam aracı: öyle makam aracı ki , kışınsa arbanın içi sıcak olsun diye müdür bey gelinceye kadar çalışıyor, yazın ise arabanın içi serin olsun diye araba çalışıyor , yaktığı senin benim verdiğim vergilerle alınan yakıt..
Türkiye üretimden uzaklaşarak: hızla tüketim toplumu oldu..
Savurganlık, yağmalama, adam kayırma, vurgun, bedava para dağıtma ala bildiğine giderken, bu ülke nasıl batmıyor ben hayretle izliyorum..
Girişimcilik kursundan 50 bin TL alan biri anlatıyor: “ Parayı yedik bitti, bir yılım kaldı, ama bu arada Bağ-kur borcum , vergi borcum birikti, 3. Yılı doldurunca kapatacağım ama bu borçları nasıl öderim onu bilmiyorum, devletten af bekliyorum ,” diyor..
İşte bu söz beni çıldırtıyor: 18 yıldır iş yeri çalıştırıyorum, çok şükür SSK ve Bağ-kur’a borcumuz yok, Vergi borcumuz yok, KDV borcumuz yok, yemiyorum, içmiyorum önce devlette borcumuzu ödüyoruz..
Yüzsüz adam ise : Girişimcilik kursu ile aldığı 50 bin TL yemiş, yaptığı Bağ-Kur borcu ve vergi borcuna ise af istiyor..
Ürettiği bir şey var mı ? derseniz oda yok: Sadece 4 gün kursa gitmiş, sonra bulduğu uyduruk faturalarla 50 bin TL alıp yemiş..
Vatanını – milletini seven esnaf çalışsın vergi versin, devlet ise bunu çar çakala yedirsin böyle bir şey olamaz, böyle bir devlet düzeni de olmaz..!
Ben bu devletten davacıyım !..
Tembeller ordusu yetiştiren : sevgili hükümetimiz, dağıtmaya devam ediyor bir yandan ise Sanayici, Çiftçimiz, esnafımız ise çalıştıracak adam bulamıyor..
Böyle bir devlet düzeni: ellere şenlik demekten kendimi alamıyorum..
Yazık !.. çok yazık bu ülkenin kaynakları böyle savurganlık yaparak dağıtmak ne kadar doğru ?
Dolar niye yükseliyor : kasa boşalırsa dolar yükselir biz kasayı boşatmaya devam ediyoruz, bir adım geri adım atma yok. Tam gaz dağıtmaya devam
Hükümet dağıtıyor da , kim geri toplar orasını bilemiyorum..
İyi günler..