Huzur ve Barış Şehri Adıyaman

 Sevgili okurlarım: 4 gün boyunca biraz tatil yapalım dedim.. Bu sebeple köşe yazılarıma biraz ara vermiş oldum..

     İlk defa 1974 de gittiğim , 1980 sonrası çok sık gittiğimi Adıyaman’a giderek, Ahmet Aslantaş , Fahri Cici gibi dostları kucakladık, Gazeteci Meslektaşlarımızla bir araya geldik..

     Gazetecinin  tatili olmaz, “Ölüsü “ olur.. da bizimki de öyle bir tatil .. ama yine yazmak için bir çok notlar aldım..

     Türkiye Gazeteciler Federasyonu 57. Başkanlar Konseyi Adıyaman toplantısı için, ev sahibimiz, Adıyaman Faal Gazeteciler Cemiyeti Başkanı İbrahim Arslan beyin ev sahipliğinde 19-22 Temmuz da dolu dolu bir Adıyaman ziyareti yaptık..

     51 ilden ve bir çok ilçeden  Gazeteciler Cemiyet Başkanları Arsemes otel ve Star Otel de toplanması ile Adıyaman’a 150’ye yakın gazeteci geldi.

     Biz :  Sabah 08.00 gibi güne merhaba diyerek, Kahramanmaraş Gazeteciler Cemiyetini temsilen ilimizi temsil etmek üzere yola düştük..

      Kahramanmaraş Adıyaman yolu : Yollar gerçekten güzel, duble yollar bakımlı, yolculuk çok rahat geçti, Adıyaman şehrine girerken, bizi Üniversite ve sanayi kuruluşları karşıladı.. güzel bir yolculuk sonrası dostların yanına vardım.

      Girişde bizi Adıyaman Faal Gazeteciler Cemiyeti Başkanı İbrahim Arslan, TGF Genel Başkanı Yılmaz Karaca ve yönetimi kurulu karşıladı..

      Otelimize yerleştik, öğle yemeğinin hemen akabinde üzerinde “ Huzur ve Barış Şehri Adıyaman “ yazılı beyaz tişörtlerimizi giyerek, şapkalarımızı takip ilk olarak Adıyaman Valisi Sayın Nurullah Naci Kalkancı’yı ziyaretle işe başladık..

      Adıyaman Belediye Başkanı Sayın Fehmi Hüsrev Kutlu

      Adıyaman Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mustafa Uslu ile ziyaret turumuza devam ettik..

      Adıyaman çamlık bölgesine Karadağ Royal Tesisleri yapılmış burada çok güzel , sıra gecesi eşliğinde güzel bir akşam yemeği yedikten sonra Otelimizde bir saat uyuyarak Adıyaman Nemrut’a güneşin doğuşunu izlemek için yola çıkıyoruz..

      Güneşin Doğuşu:

      Saat 02 30 da demiştik çıkış için ancak : 03.00 Nemrut’a doğru  hareket  ettik, 04.00 Nemrud dağı doğu terasında güneşin doğuşunun izlenmesi  04.45 Doğu ve batı terasta dev heykellerinin görülmesi , güneş doğmadan önce ise sabah namazı kılanlar, Güneş doğduktan sonra Nemrut dağında yapılan sosyal tesislerde çok güzel bir sabah kahvaltısı yaptık..

 ve Arsemia gezisi , Yeni kale gezisi , Cendere köprüsü gezisi , Karakuş tümülüsü ve tur ile devam eden gezimizde en çok sevilen yer ise Karakuş oldu..

     Çünkü çay, soğuk sıcak içecek ile hayma altında güzel sohbetler oldu..

     Sevgili Okurlarım: Çok değil az bir kısa tarih: Kral 1.Antiochus; Nemrut zirvesinde dev tanrı heykellerinin tahtlarını oluşturan taş blokların arkasında Grek harfleri ile yazılmış 237 satırlık vasiyetnamesinde bunları yazmaktadır. 2206 mt yüksekliği ile Nemrut, dünyanın en yüksek Açık Hava Müzesi'dir. Dünyanın 8.harikası olarak tanımlanan, UNESCO tarafından Dünya KültürMirası Listesi'ne alınan Nemrut, güneşin doğuşu ve batışının en iyi izlendiği yer olarak ziyaretçilerini büyüler. M.Ö.1.yy da ülkesinin sınırlarını en geniş haline ulaştıran Kral Antiochos, Nemrut dağı'nın en yüksek noktasına kendisi için bir anıt mezar inşa ettirir. Doğu, batı ve kuzey terasın ortasında yer alan bu anıt mezarın yüksekliği 55 mt, genişliği 150 mt çapında. Mezar 30.000 m3 kırma taş ile yapılmış bir tepeden oluşmakta. 1881 yılından beri yapılan kazılarda bu mezar odasına halen ulaşılamamış. Nemrut Dağı Milli Parkı, 13.850 hektarlık bir alanı kapsamakta. Nemrut dağı tapınağı, Eski Kahta kalesi, Arsameia, Cendere köprüsü ve Karakuş tümülüsü bu parkta yer almakta…

      Arsameia: Kommagene Uygarlığının yazlık başkenti. M.Ö.3 yy da Kommagenelilerin atası Arsames tarafından kurulmuş. Ormanlık ve yeşillikler içinde bir patikadan ilerlemeye başladık, hava gerçekten güzel ve patikadan aşağıya nefis bir manzara var. Güneydeki tören yolu üzerinde ilerliyoruz yürüyerek. Yaklaşık 30 dk'dan beri yürümekteyiz. Ve birden tam patikanın kenarında, uçurumun köşesinde Mithras'ın kabartma heykelini görüyorum.

      Nefis bir kabartma, uzun uzun baktım, dokundum. Yola devam ediyoruz ve 5 dk ilerde tepenin başında gizli kalmış bir patika yolunda ki yerde yer alan taş merdivenleri görürseniz bulursunuz; o beklediğim rölyef karşıma çıkıyor, Kral Antiochos tebessüm ederek Herakles ile tokalaşıyor, 3.34 mt yükseklik ve Anadolu'nun bilinen en büyük Grekçe kitabesi ile..

      Bu kitabe gerçekten çok büyük ve rölyefin bulunduğu yerin alt kısmında 158 mt uzunluğunda, 200 basamak kadar aşağıya inen bir mağara bulunmakta, dini törenler için yapılmış. Aşağıya inen araştırmacılar daha fazla ilerleyememişler, oksijen yetersizliğinden dolayı ama basamaklar devam etmekteymiş, buyurun mağara girişi ve basamakların fotoğrafları yukarda… Kitabede ise kral, kendinden sonra gelecek krallara devleti nasıl yöneteceklerine ilişkin tavsiyelerini içeren bir vasiyet yazmış.

      Eski Kahta Kalesi-Yeni Kale…

      350 mt yükseklikte kurulmuş olan kale bir çok kitabe barındırmakta. Kale içinde su sarnıçları, hamam, cami, zindan, Kahta Çayı'na inen gizli su yolu ve posta güvercinlerinin yetiştirildiği bir yer var. Buraları gezerken iyi bir rehberle gezmek çok önemli..

       Mühendislik harikası

       Cendere Köprüsü-Septimius Severus Köprüsü

       Roma İmp. Septimius Severus tarafından 193-211 yılları arasında yapılmış. Kahta Çayı'nın en dar kısmında yapılmış. 120 mt uzunluk, 7 mt genişlik var. İşin ilginç tarafı bu köprü bölge halkı tarafından yaya yolu olarak hala kullanılmakta, araç trafiğine kapalı ama.

      Benim Adıyaman’a gittiğim ilk yıllarda bu köprüden araçta geçerdi, bugün trafiğe kapalı ve halen ayakda Demir ve Çimento kullanılmadan yapılan tarihi köprü tarihe meydan okuyor.. Mühendislik harikası her inşaat mühendisinin burayı görmesi gerekir, her mimarın burasını görmesi gerekir..

      Karakuş Tümülüsü

      Fotoğraf, notlar tamam sırada Karakuş tepesi var..

     Arabaya atlayıp yolumuzun üstündeki diğer muhteşem güzelliğe, Karakuş Tümülüsü'ne gidiyoruz. Kommagene Kraliyet ailesine ait anıt mezar olan bu yer adını güneydeki sütun üzerinde duran kartal heykelinden alıyor. 9 mt yükseklik olan bu tümülüsün yanında 21 mt yüksekliğinde çakıl taşlarının yığılması ile oluşturulmuş anıt mezar bulunmakta. Çevresinde ise yine anıtsal olarak dört sütun daha bulunmakta.

     Adıyaman Kültür ve Turizm Müdürü Mustafa Ekinci bey bizlere rehberlik yaparak tarihi doğal güzelliğini anlatmaya çalışıyor..

     Ordu Akkuş dan gelinimiz Neslihan’ı burada anmadan geçemiyoruz, Akkuş, Karakuş bir birini çağırıştıyor..

     Çay, ayran, su ikramı ve sabah Türk kahvaesi içilmesinden sonra biraz yorgunluk atarak kendimize geliyoruz ve Kalyon gezisi için Feribot’a gitmek üzere yola çıkıyoruz..

     Gerge Belediye Başkanı Zeynel Arslan

     Siverek Belediye Başkanı Resul Yılmaz, suyun batısı Gerger Belediyesine, Suyun doğusu ise Siverek Belediyesine ait olan Nissibi köprüsü ile bir birine bağlanan iki ilçe belediye başkanları Türkiye’nin dört bir yanından ve Türk Dünyasından gelen gazetecileri karşılayarak 3 saatlik bir feribot gezisi ve Gerger Kanyonlarını , tarihi yerlerini deniz gibi Atatürk barajı üzerinden izledik, Feribotta öğle yemeği yedik harika bir gün oldu.

     Hemen şunu söylemek gerekirse : Adıyaman, Nemrut dağı kadar veya diğer tarihi yerler kadar çok daha fazla turist çekecek bir yere sahip olmuş bugün farkına varmışlar..

     Bana göre burası gezilip görülmesi gereken birinci derece de önemli bir yer..

     Sayın Siverek Belediye Başkanı Resul Yılmaz bey, bizleri bırakmayarak 60 km. uzaklıktaki ilçesine götürdü. Gerçekten harika işler yapmış , bizleri çok şaşırttı..

     Akşam Adıyaman’a dönüş yaparak, TPAO tesislerinde Akşam yemeği yerken, Kahramanmaraş Valiliği Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü merhum Zeki Pala ‘yı hatırladım, Kahramanmaraşlı gazeteci dostlarla buraya Başbakanlık Basın Yayın Enformasyonuna Genel Müdürlüğünün toplantısına katılmak için gelmiştik..

     O günler gözümüzün önünden bir film gibi geçtikten sonra:

     Doğru otele koştuk, yorgunluk ve uykusuzluk vardı.. çok güzel bir uyku çekmişim, güne muhteşem uyandım. Sabah kahvaltısı sonrası Türkiye Gazeteciler Federasyonu 57. Başkanlar konseyi toplantısına katılmak üzere salona geçti..

     Ekim ayı içinde yapılması planlanan TGF Genel Kurul için adaylık ve sürecin konuşulduğu toplantımız bir hayli uzun sürdü..

     Genel Başkan Yılmaz Karaca yeniden adayım dedi..

     Genel Sekreter Mehmet Ali Dim , de bizde varız dedi ise de : sanıyorum tek listeli bir seçim olacak gibi duruyor..

     Toplantı bitimi öğle yemeği, sonra Tut ilçesine hareket:

     Tut Belediye Başkanı Cemal Avcı ve ekibi bizi ilçe girişinde karşıladı..

     Tut Belediyesinin desteği ile oluşturulan Yamaç Paraşüt ekibi bir gösteri uçuşu yapacaktı ama Rüzgar sebebi ile olmadı..

     Ancak : Tut , Dut Pekmezi, Dut kurusu , Dut ürünlerinin ikram edildiği ürün çentişlerini görme imkanımız oldu..

     Uzun yıllar Avrupa da çalışan yaşayan başkan Cemal Avcı, her geçen gün göç veren nüfusu azalan ilçeyi ayakta tutmak için yeniliklere açık , yeni dut bahçeleri kurarak insanlara yeni gelir kaynakları çıkarmaya çalışıyor..

     Başkan ile ilçe merkezindeki tarihi cami gezdik, namız kıldık ve sonra , yeniden Adıyaman’a doğru yola çıktık..

     Sevgili dostlar: Adıyaman notları sadece bu değil tabi, ama bundan sonraki bölümünü haberlerimizde okuyunuz..

     Ev sahibimiz Adıyaman Faal Gazeteciler Cemiyeti Başkanı İbrahim Arslan ve yönetimine teşekkür ediyorum..

     İyi günler..