Kadın Haklarını Konuşurken, Kadın Milletvekiline Hakarete Sessiz Kalmak…

Çok zaman geçmiş değil daha Pazartesi günü gündemimizde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü vardı.  Kadına yapılan fiziksel, ekonomik ve psikolojik şiddetin son bulması için kadınıyla erkeğiyle neler yapılabiliri konuştuk. Kadının, sosyal ve ekonomik anlamda, her alanda güçlenmesini gerektiğini savunduk fikirler ortaya koyduk.

Sevgili meslektaşım Sibel Atıcı ile de Kent Kulisi’nde birbirinden kıymetli konuklarla (kadınıyla, erkeğiyle) yine kadına şiddetin önlenmesi, kadınların güçlenmesi için bu güne kadar neler yapıldı, bundan sonra nasıl bir yol izlenmellidiri konuştuk, tartıştık. Doğrusu Kadınlar Günü’ne özel bu programımız kamuoyunda çok büyük ilgi ve takdir gördü.

Gelgelelim bizler bunları konuşup kafa yorarken, topluma örnek olması gereken birinin AK Parti Kahramanmaraş Milletvekili Sayın Habibe Öçal ile ilgili yaptığı paylaşımı görünce şok oldum, üzüldüm. Sayın Öçal’ın seçilmişliğini, milletvekilliğini bir yana bıraktım, bir kadına edep sınırlarından uzak bir şekilde “ Habibeciğim” diye hitap edilmesini, dalga geçilmesini, hafifliği hiç ama hiç yakıştıramadım. Sessiz de kalamadım. Paylaşımın altındaki yorumlar da ele alınır gibi değil. Lakayıt sözler, lastik gibi nereye çeksen oraya gider. Hepinizin ailesinde bir kadın var, her şeyden önemlisi sizi bir kadın doğurdu. Yazık sizin insanlığınıza.

Düşünce özgürlüğüne sonuna kadar saygı duyan ve savunan bir insanım. Sadece gazetecilerin değil, tüm insanların düşündüklerini medeni bir şekilde özgürce ifade etmesinden yanayım. Herkesin düşüncesine de saygı duyarım. Her konuda kendi fikrimi özgürce söyler kaleme de alırım. Ancak kimseye hakaret etmeden. Kimsenin de şahsıma hakaret etmesine müsaade etmem.

İnsan hangi meslek mensubu olursa olsun, önce insan olmalı, insanca hareket etmeli, empati kurmalı.

Bir gazeteci olarak yöneticilerin hizmetlerini beğenmeyebilir, eksik bulabilir, yanlış bulabilir, eleştirebiliriz de. En doğal hakkımız. Kamuoyunu en doğru şekilde bilgilendirmeyi vebal olarak görürüm. Ancak kimseye hakaret etmek haddimizde, hakkımız da değil.

Peki, bu hoş olmayan, hafiflik ve hakaret içeren paylaşımı sadece ben mi gördüm? Siyasi partilerin kadın kolları (iktidar ya da muhalefet fark etmez) görmedi mi? Kadın dernekleri görmedi mi? Merak ediyorum. Eğer görselerdi, “kadına şiddete hayır“ diye haykıranların buna da tepki göstereceklerine eminim. Bekleyelim, görelim, ses gelecek mi?