Özçakmak, bu çirkin oluşumun çökertildiğini ve haysiyetsiz bireylerin toplum nezdinde vicdanen ağır bir şekilde cezalandırıldığını belirtti. Tutuklananların, yüce yargı tarafından da hesap vermek zorunda kalacaklarını ifade etti.
Özçakmak, Türkiye'nin sağlık sisteminin günümüzdeki sorunlarının bir günde oluşmadığını belirterek, sistematik sorunlarla yüzleşmek gerektiğini vurguladı. Özellikle özel hastaneler üzerindeki denetimsizlik ve ticarileşmenin sağlık hizmetlerinde kalitesizliğe ve kamu hizmetlerinde eşitsizliklere yol açtığını ifade etti. Son 15 yıl içerisinde özel hastanelerin sayısının %100’ün üzerinde arttığını, bunun sonucunda vatandaşların SGK’dan gelen %200’ün üzerindeki ilave ücret talepleriyle zorluk yaşadığını dile getirdi.
Yeni Sağlık Bakanı Prof. Dr. Kemal Memişoğlu’nun kritik bir sorumluluk üstlendiğine dikkat çeken Özçakmak, geçmiş dönemde Sağlık Bakanlığı görevini yürüten Fahrettin Koca'dan da açıklama beklediklerini belirtti. Memişoğlu’nun İstanbul İl Sağlık Müdürü olduğu dönemdeki denetimlere ilişkin resmi başvuruların bulunduğunu ifade eden Özçakmak, Fahrettin Koca’nın bu dönemde Bakanlığın nasıl bir reaksiyon gösterdiğini kamuoyuyla paylaşması gerektiğini vurguladı.
Özçakmak, söz konusu skandala karıştığı iddia edilen 10 hastanenin ruhsatlarının iptal edildiğini ve bu hastanelerin kamulaştırılarak halkın kullanımına açılması gerektiğini ifade etti. Bu durumun sağlık hizmetlerinin sürdürülebilirliğine katkı sağlayacağını belirtti.
Özçakmak, bu vahşeti gerçekleştiren kişilerin sağlık çalışanlarına olan güveni zedelemesine izin vermeyeceklerini vurguladı. Sağlık çalışanlarının, ülkenin her türlü felaketinde fedakarca görev yaptığını hatırlatarak, 6 Şubat depremlerinde ve Covid-19 pandemisi döneminde sağlık çalışanlarının gösterdiği özveriye dikkat çekti.
Son olarak, olayla ilgili soruşturmanın derinleştirilmesi için mücadele eden Cumhuriyet Savcısı Yavuz Engin’e minnettarlığını ifade eden Özçakmak, insanlık adına utandıkları bu kara günlerden aydınlık yarınlara ulaşma dileğinde bulundu.