Eski adımız: Markasi-Meraş – Maraş ve Cumhuriyet döneminde Kahramanmaraş olan ilimiz, bir çok dönemde işgal görmüş yakılmış yıkılmıştır..
Roma dönemi, Bizans dönemi, Fesler dönemi, Dulkadiroğlu dönemi, Osmanlı dönemi ve en son işgalimiz ise 1919 da önce İngilizler sonra ise Fransız işgaline maruz kalırken, 2002 de ise Kültür İşgaline maruz kalmıştır.. 13 yıl işgal altında kalmıştır..
13 yıl kültür işgali altında kalan Kahramanmaraş öz benliğini kaybetmiştir..
Komşu illerimize gidip gelenler: Maraşlı olduğu için kimyası bozulmuştur..
Annesinden doğan çocuk 13 yaşamıştır.. işgal döneminde okula giden çocuklarımız Üniversitelerini bitirdiler, işgalin acı izlerini yaşayarak bugün 25-30 yaşında gençler oldular..
O dönem genç insanlar olanlar ise : bugün 40-50 yaşında olgun insanlar oldular ve Malatya, Adıyaman, Gaziantep, Şanlıurfa da yapılan kültür hizmetlerini görünce “Oy oy oy” diye dövünmeye devam ediyorlar.. 13 yıldır isyan ve acı bir arada bir yaşam sürdüler..
İşgalin açtığı yaralar çok derindir !..
Tabipler : işgal yarasına çare araya dursunlar.. işgal ordularının yönü yeniden Maraş yönüne döndüğü yönünde gelen sesler herkesi hayrete düşürdü..!
Geçtiğimiz yıl kültür işgalinden kurtularak 2. Kurtuluş bayramını ilan etmiştik..
Ne var ki işgalin ayak sesleri gelmeye başladı..!
2016’ya girerken, yeniden işgalin ayak seslerini duyduğumuz için 2016 umutla bakamıyorum, sanki işgal yeniden başlayacak..
Kahramanmaraşlıların beklentisi : Yüksek performans sahibi bir il kültür ve turizm müdürü görmek istiyorlar..
Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Mahir Ünal, Kahramanmaraş’a il dışından bakan gibi bir kültür ve Turizm Müdürü getirir Kahramanmaraş’ın kederini değiştirir diye bekliyorduk.. Kahramanmaraş halkı halen bekliyor !.. bekliyoruz..
Halende bekliyoruz ama : kulağımıza hiç de hoş olmayan sesler gelmeye başladı..
2016 yılına girerken “Maraş Kara Tarihine “ bir yeni sayfa ekleyerek kültür işgali altına girdiğini duyuyoruz.. söylenenler yalan diye düşünüyoruz..! yalan olmalı..
İnşallah duyduklarımız doğru olmaz !
Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Mahir Ünal, bilgili, kültürlü, çalışkan, enerji dolu bir insan, hepsinden önemlisi yerinde duramayan 24 saatin 20 saatini koşarak geçiren bir insan.. böyle bir bakana müdürlük yapacak adam da bakan dan daha fazla çalışan yani günün 21 saatini çalışan 3 saatini uyuyan bir insan olması gerekir !..
Sayın bakanımız Mahir Ünal: unutmayan , her konuyu kafasında projelendiren bir insan, yerinde duramayan bir insan böyle bir bakanın müdürü kendisinden daha aktif olmak zorunda.. biz böyle bir müdür bekliyoruz..
Bu sebeple duyduklarımız: İnşallah bir yalandır, dedi kodurur ! yoksa Kahramanmaraş’a yazık olur, ilimizin 4 yılı daha heba olacaktır..
Ak Parti il yönetimi, ilçe yönetimleri de bu kültür işgaline : onay veriyorlarsa Kahramanmaraş’ta yaşayan 1 milyon 100 bin nüfus ve Türkiye geneli ve yurt dışında yaşayan 1.5 milyon ile 2.5 Milyon Kahramanmaraşlıdan vallah yeminle söylüyorum, helallik alamazlar !..
Kahramanmaraş tarihinde : Ak Parti içinde çok güçlü bir isim Mahir Ünal, Kültür ve Turizm Bakanı olarak hükümet üyesi oldu.. Mahir Ünal Kahramanmaraş’ın gururu oldu.. Dr. Yıldırım Ramazanoğlunun eşi, Dr. Sema Ramazanoğlu Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı olarak kabinede yer aldı biz bu dönemde iki bakan ile sıçrama yapamazsak bir daha bu fırsatı 94 yıl sonra yakalarız bunu da böyle bilin..
Yeri gelmişken: Valisinden Kaymakamlarına, Belediye başkanlarından daire müdürlerine, müdürlerimizden çalışan memur ve işçilerimize herkes enerji dolu olmalı ki Kahramanmaraş 94 yıllık farkı 4 yılda kapata bilsin..
Sözün özü: Kahramanmaraş’ta yöneticisinden, halkına, herkes bir Mahir Ünal olmalı ki önümüzdeki kısa dönemde 94 yıllık farkı kapata bilelim..
Ancak : şehrimiz yeniden işgal altına girerse, bizde uyumaya devam edersek yazık olur, hem de çok yazık olur, Kahramanmaraş’ın 94 yıl daha geriye giderek kendi kabukları içine çekilecektir..
Sayın Bakanımız Mahir Ünal’dan kendisine ayak uyduracak çalışkan müdürler bekliyoruz, Kahramanmaraş’ın bir dört yıl daha işgal altına girmeye tahammülü yoktur..
Haydin hayırlısı, duyduklarımız inşallah yalandır..
İyi günler..