Neden bu kavga!

Bugün yine Milli Eğitim Bakanlığının eğitim sisteminde yapmaya çalıştığı büyük değişiklik üzerindeki tartışmalara yer vereceğim. Hükümet kanadından meclis genel kuruluna getirilen, yasa teklifi üzerindeki görüşme ve tartışmalar, siyaseti yine gerdi. Yasa teklifi üzerindeki tartışma ve kavgalara Meclis zemini dar gelince özellikle bu yasaya karşı çıkan ana muhalefet partisi olağan grup toplantısını miting meydanına taşıdı ve AK Parti iktidarını halkla şikayet etti.
Görüşülmekte olan kanunun konusu elbette önemli. Ülke insanının yani her bireyini ilgilendiren çok temel bir düzenleme yapılmakta. Ülkenin sadece bugününü değil, geleceğini de, gelecek kuşakları da dizayn etmeyi öngören bir düzenleme söz konusudur.
Bu nedenle tansiyon yüksek, bu nedenle iktidar - muhalefet ilişkileri alabildiğince gerilmiş durumdadır.
Bu gerilimli atmosferde Meclis de, 4+4+4 veya 4x3 gibi basit matematik formüllerle ifade edilen “eğitim Reformu”nu görüşmeye başladı ve devam etmekte.
Elbette, Ülkenin reforma en fazla ihtiyaç olan temel sorunlarından biridir eğitim sistemi…
Ülkemizdeki mevcut eğitim sisteminin sorunsuz olduğunu, başarılı olduğunu kimse iddia edemez. Aksine iktidarıyla muhalefetiyle siyaset dünyası da, bilim dünyası da, değişik sivil toplum örgütleri de her zaman bu alanının sorunlu olduğunu ifade etmektedir.
Temel eğitimdeki alt yapı yetersizlikleri, eğitimi kalitesinin düşüklüğü kimsenin meçhulü değildir.
Şimdi bakalım, Meclis’te uzun zamandır kavgası gürültüsü devam eden bu reform teklifi mevcut sorunları giderecek, eğitimde arzulanan kaliteyi, yüksek standardı yakalamayı öngören düzenlemeleri mi içeriyor mu?
Hayır...
Zaten öyle olsaydı bu reform, hükümetin bir iki bireyi tarafından öyle “biz böyle yapmak istiyoruz” biçimde verilen bir yasa teklifi ile gündeme getirilmezdi. Konu, kamuoyunda detaylı bir şekilde tartışılır, sivil toplum örgütlerinin, bilim çevrelerinin görüş ve önerileri alınır, toplumsal ve siyasal uzlaşı sağlayabilmek için çaba gösterilirdi.
Amaç…
Bu teklifle esas olarak “28 Şubat Rejiminin son izi” diye nitelenen mevcut 8 yıllık kesintisiz eğitim sistemine son verilmesi mi?
AK Parti iktidarı karşısında adeta tek başına mücadele veren Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) teklifi engellemek için komisyonda çok yoğun bir girişim sergiledi ama son gün iktidar partisinin çok sert engeline takıldı. İlk 6 maddesinin görüşmesi CHP’nin engellemeleri yüzünden 7 gün süren teklifin kalan 21 maddesi iktidar grubunun bir günlük sert çıkışıyla yarım saat içinde yasalar geçmişti.
CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun Başbakan Tayyip Erdoğan’a yaptığı açık uzlaşma çağrısı da karşılık görmedi.
Çünkü, Erdoğan’ın, kafasına koyduğu yeni eğitim düzeninin planlanan takvim doğrultusunda yasalaşması konusundaki kararlılığı kesindi.
CHP  ve MHP  muhalefeti Meclis’te alışılmış engelleme taktikleri ile sonuç alamayacağını gördüğü için özellikle CHP, farklı taktiklere yöneldi.
Özellikle CHP, Kendi siyasal tabanına ek olarak muhalif toplumsal damarı da genişletebilecek yöntemleri devreye sokmaya başladı.
Önceki gün Tandoğan mitingi veya miting gibi grup toplantısı bu yeni muhalefet tekniğinin ilk denemesi oldu.
CHP’nin bu yöntemle temel eğitimle ilgili yasa değişikliğini engelleyebilmesi elbette mümkün değil. Yani Tandoğan mitingiyle Meclis gündemindeki yasa teklifinin engellenmesi veya değiştirilmesi yönünde bir sonuç alamayacak ama?

Aslında CHP kurmayları bunları görüyor ve biliyorlar da.

İşte Muhalefet…

Cumhuriyet Halk Partililer, bu yöntemle başka bir sonuç alabileceklerini, iktidara, iktidarın uygulamalarına dönük toplumsal muhalefeti genişletebileceklerini, iktidar üzerindeki kamuoyu baskısını arttırabileceklerini öngörüyorlar ve bunu da hakkıyla yapıyorlar.
İktidara karşı muhalefet yok diyenler, CHP’nin bu çabasını görmezden gelmesinler. O yüzden önümüzdeki dönemde meydanları etkili bir muhalefet zemini olarak değerlendirmeye kararlı CHP.
CHP, önümüzdeki haftalarda tutuklu milletvekilleri için İzmir’de geniş katılımlı bir “özgürlük” mitingi, yapmaya hazırlanıyor…