Mevcut il başkanının dışında bugüne kadar adaylığını açıklayan dört aday daha bulunmakta. Aday sayısı daha da artar mı bilinmez. Bir önceki il başkanlığı seçimlerinde estirilen kuzey ilçeleri rüzgârı, yerini seçmenin büyük çoğunluğunun bulunduğu merkez ilçelere bırakmış gözüküyor. Rüzgârın tersine dönmesindeki en önemli nedenlerden bir tanesi de 7 Haziran, 1 Kasım ve 16 Nisan’da yapılan seçimlerde gösterilen performanslar olarak değerlendiriliyor. Yine başka bir neden olarak ta mevcut yönetimin genel merkez delegelerinin yarısının parti içi muhalefete destek vermesi ve bazı ilçe yönetimlerinin görevlerinin tamamlayamadan görevden alınmaları gösteriliyor. Geçen üç yıl içerisinde kamuoyu, medya ve taban ile ilişkiler de dikkate alındığında mevcut yönetimin işi bir hayli zor gözükmektedir. Her şey bir tarafa, geçen seçimlerin kazanılmasında en büyük paya sahip Çoğulhan Belediyesi eski Başkanı Adem Yıldız’ın da parti içi muhalefete destek verdiği için, bu seçimlerde aktif rol almadığı bununda yine önemli bir kayıp olduğu kulislerde konuşulmaktadır.
Gelelim adaylara, hiç şüphe yok ki en flaş aday Dulkadiroğlu İlçe Başkanı Mustafa Akpınar, rakipsiz girdiği kongrede yeniden ilçe başkanlığına seçilen Akpınar, çok geçmeden il başkanlığına adaylığını açıklayarak büyük sürpriz yaptı. Bu kararı almasındaki en önemli etken olarak, Dulkadiroğlu delegelerine hâkimiyeti ve Elbistan İlçe başkanı Ali Demir’in desteğini alması olarak yorumlanıyor. İki büyük ilçenin delegelerinin toplamı 181, bu da Akpınar’ın bu yarışa büyük bir avantajla girdiğini gösteriyor. Parti içi muhalefete destek vermeyip genel başkan Devlet Bahçeli’den yana tavır alması da siyasi iradesini gösteren önemli bir parametre olarak değerlendiriliyor. Ülkücü hareketin içinden gelmesi, daha önce parti yönetimlerinde aktif rol alması, dolayısıyla tecrübesi de bu yarışta işini kolaylaştırmaktadır. Yine geçen 3 yıllık süreçte parti içi kavgalardan uzak durması ve birleştirici tavrı büyük bir avantaj sağlamaktadır.
Diğer iki aday henüz bir açıklama yapmadıkları için onlarla ilgili kısmı bir sonraki yazımıza bırakarak, bugün adaylığını açıklayan Ömer Özkan’ı yazmak istiyorum.
Evet, Ömer Özkan Ülkü Ocaklarında Orta Öğretim Teşkilatı Başkanlığıyla başlayan serüveni Kahramanmaraş Merkez İlçe Başkanı olarak devam ettirmiş ve geçen seçimlerde çok az bir farkla il başkanlığını kaçırmış, şimdi ise yeniden il başkanlığına aday olmuş önemli bir siyasetçi.
Milliyetçi Ülkücü Camianın hem Ülkü Ocaklarından hem de parti yönetimi ve merkez ilçe başkanlığından, Kahramanmaraş halkının ise başarılı Merkez İlçe Başkanlığı ile yakinen tanıdığı ülkücü iş adamı.
İl Başkanlığı seçimlerini az farkla kaybettikten sonra partisinin başarısı için küsmeden, yılmadan, yorulmadan çalıştı, parti içi muhalefete prim vermedi, hiçbir resmi sıfatı olmamasına rağmen ben ülkücüyüm, liderimin emrindeyim diyerek genel başkan Devlet Bahçeli’nin çizgisinden sapmadı.
Genel seçimlerde adeta bir parti teşkilatı gibi özverili çalışması, Milliyetçi-Ülkücü tabanla iç içe bir isim olması, ülkücülerin her türlü müşkülüne koşması, maddi manevi destek olması, il başkanlığı yarışında Ömer Özkan’ın en büyük avantajı olarak gözükmektedir.
Milliyetçi-Ülkücü tabanın beklentisi neler?
Milliyetçi-Ülkücü taban her şeyden önce, parti teşkilatını, tabanını, ülkücüleri yakından tanıyan bir ismin il başkanı olmasını istiyor. MHP’nin yerel gazete ve televizyonlarda projeleriyle, basın toplantılarıyla, iktidar partisini yerelde ve genelde adım adım izleyen ve eleştirilerini yönelten, Türkiye gündeminde Kahramanmaraş’a dair bir mesele olduğunda Milliyetçi Hareket Partisinin ’de bir sözünün olmasını istiyor ve bekliyorlar. Kırgınlıkları, dargınlıkları kan davasına dönüştüren yönetimlerden bıkan taban, uzlaştırıcı birleştirici bir yönetim istemektedir.
Seçimlerin hayırlı olması dileğiyle, son sözü delegeler söyleyecektir.