Türkiye tarihi bir mahalle seçimlere doğru, son haftaya girdi. Önümüzdeki Pazar günü, bazıları piknik yapmaya gidecek bazıları ise vatandaşlık görevimizi yerine getirelim diyerek sandık başına gidecek..
Kafalar karışık..
Bu mahalli seçim mi? yoksa Milletvekili, Cumhurbaşkanı seçimi mi?
31 Mart 2019 Pazar günü biz mahalle muhtarı ile belediye Meclis üyeleri ve Belediye Başkanlarını mı? seçeceğiz, yoksa ülkemize milletvekili cumhurbaşkanımı seçeceğiz?
Vatandaş bunu anlamış değil..
Anlayan varsa getirin. biri bunu bana anlatsın!
Seçimlere bakıyorum: kör dövüşü devam ediyor..
Ortaya ciddi bir proje koyanda yok..
Sevgili okurlarım:
Vatandaş: Mahalli seçimler öncesinde hükümetten, yani devletten beklentileri var..
Seçimden önce Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP Lideri Devlet Bahçeli den halkın beklentisi şu ki:
Öncelik: Kader mahkumları , yani FETÖ den sanık iken etkin pişmanlık yasasından yararlanarak, ona buna iftira atarak önce dışarı çıkıp sonra yurt dışına kaçanların ifadeleri doğrusunda yada atılan iftiralar doğrultusunda oluşan sayıları 100 binlerle ifade edilen FETÖ mağdurlarına af veya ceza indirimi getirilmesidir..
Eline silah almamış, FETÖ örgütünün içinde aktif görev almamış olan insanların bir defa ya ceza indirimi ile yada genel afla af edilmesi gerekmektedir..
Kanun hükmünde kararname ile kamudan ilişkisi kesilen kişilerin , kesin suçsuz olanların yeniden görevine döndürmeleri gerekmektedir..
Bir tanıdığım Polis’ idi.. Baylok var diye görevden atıldı.. Eyvallah, peki eşinin suçu ne? Eşinin niye kamudan ihraç ediyoruz?
Seçim öncesi FETÖ mağdurları ve yakınları bunu duymak istiyor..
İkinci mesele: Sosyal Devlet Olacağız, derken galiba içine yaktık!
Sosyal devlet olmanı, aile ve biz olmanın bir kere daha sınırlarının çizilmesi gerekiyor..
Hiçbir sosyal güvencesi olmayıp da 65 yaşını dolduran ile 30-40 yıl bağ-kur’lu çalışanın emekli maaşı nerede ise bir birine yaklaştı.. O zaman çalışıp vergi vermenin ne anlamı var? esnaf olarak çalışarak bağ-kur pirimi yatırmanın ne anlamı var ?..
Sosyal devlet olalım, yaşlımıza , yetime , kimsesize , fakirimize , fukaramıza bakalım ama çalışanın da hakkını koruyalım..
Üçüncü mesele : Türkiye üretim toplumu olma yerine , Tüketim toplumu olmaya başladı.. Bugün Çin den E ticaretle mal alıyoruz..?
Her aldığımız mal, kendi esnafımızın beynine çakılan bir çivi olarak dönmektedir..
Doğrudur: Çin den alınan mal ucuz, ama Çin’li o ucuz maldan kazandığı paraları bizim ülkemize getirmiyor..! ülke kaynaklarımız gidiyor..
Yerli ve Milli üretim politikamız olması gerekiyor ki , maalesef o da yok..
31 Mart 2019 Pazar günü mahalle muhtarları ile azalarını mı ? seçeceğiz yoksa ülkemize genel yöneticimi seçeceğiz..
31 Mart 2019 Pazar günü Belediye Meclis üyeleri ile belediye başkanlarını mı ? seçeceğiz ? yoksa Cumhurbaşkanımı belli değil..
Oysa bugün Türkiye önünde 5 yıl seçim yok artık üretim var dememiz gerekirdi..
Öyle veya böyle bir seçime gidiyoruz..
Ben mutlu değilim..
15 günden beri gezip gördüğüm yerlerde de mutlu olan tek bir insan görmedim..
İki kutuplu bir seçim sürecinde : milli proje üreten de yok..
Ben az yazdım siz çok anlayın..
İyi günler.