Patron Öcalan…

Sevgili Okuyucular, Abdullah Öcalan’ın çağrısı üzerine 68 gün süren açlık grevlerinin sona ermesinin arkasındaki gücün ve  “PKK’n de BDP’ inde KCK’nın da patronunun Öcalan olduğu açıkça orta ortaya çıkmıştır.” PKK’nın silah bırakması, terörün sonlandırılması Öcalan’ın durumuna bağlı. Masanın bir tarafında İmralı canisi vardır.

Açlık grevine gidenlerin asıl talepleri  ‘Mahkemede Kürtçe’ savunma talebi gerçekleşmek değil; Abdullah Öcalan’a uygulanan tecridin kaldırılmasına gönenlikti.

Grevcilerin “asıl” talebi Öcalan’a uygulanan tecridin kaldırılması, avukatları ve yakınlarıyla görüşmesinin sağlanmasıydı. Asıl siyasi talep buydu ve fiilen gerçekleşti. Kardeş Mehmet Öcalan İmralı,Ankara  arasında elçi görevini üstlenmiştir.

Bu siyasi talebin amacı ortaya bir görüşme masasının çıkmasının ve masanın bir tarafına PKK’nın patronu olarak Öcalan’ın oturmasının yolunu açmaktır.

PKK’nın başı Abdullah Öcalan’ın 1999’da Türkiye’ye teslim edilmesinin ardından, PKK’daki etkinliğinin devam edip etmediğine ilişkin çok tartışma yapıldı. Önceki gün itibariyle bu tartışma sona ermiş oluyor; Öcalan açlık grevlerinin durmasını isteyince grevciler ve Kürt siyaseti, anında bu isteği yerine getirmiştir.

PKK, terörü aşırı şekilde kullanan, açık siyasi hedefleri olan bir siyasi örgüttür ve Öcalan, en uzun ve kanlı terör örgütün lideridir. Meseleyi çözmekle yükümlü siyasi iradeler uzun süre bu gerçeği görmemekte ısrar etmiş ve sürekli olarak PKK’yı da, onun yönetici kadrosunu da teşhiste ve tahlilde yanlışlar yapmıştır.

Son direniş ve sona erme şekli, herhâlde yanlış tahlilde ısrar edenlerin bunu görmelerini de sağlayabilir.

Açlık grevlerinin Öcalan’ın “Talimatı”yla sona ermesinin ardından girişilecek en anlamsız tartışma da “hükümet mi kazandı PKK mı kazandı” tartışması olacaktır.

Hükümet hapishanelerde ölümler yaşanmamasını, bu ölümler dolayısıyla kaçınılmaz gerilim ve çatışmaların “çıkmamasını” sağlamıştır. Bu bakımdan hükümet doğru bir adım atmıştır.

Açlık grevcileri mahkûmlar bu yaptıklarıyla PKK liderin ve büyük patronun Abdullah Öcalan olduğunu ve Öcalan’ın konumunu ve “muhatap” niteliğini göstermiş oldular kendilerince.

Bugün “barış masasının Ucu”nun göründüğü söylenebilir mi? Türk Devleti ve Hükümeti bundan sonra nasıl bir strateji izleyecek. İmralı, Ankara arasında bundan sonra neler olacak. Kardeş Mehmet Öcalan, ağabeyi Abdullah Öcalan ile İktidar arasında önemli rol oynayabilecek mi? Artık barış masasının kurulması sağlanacak mı?

Açlık grevlerinin sona ermesinin hemen arkasından yine saldırı ve şehit haberi geldi. Cezaevlerindeki açlık grevlerinin bir anda sonlandırılmasını sağlayan PKK lideri Öcalan, isterse silahlarında susmasını, akan kanın dinmesini sağlar.

Çünkü dağdaki eli silahlı PKK örgütün de, şehirdeki görünürdeki BDP’ inde KCK’nın da  inandığı lider Abdullah Öcalan’dır ve söz sahibi tek patron odur.

Açlık grevleriyle açılan süreci iyi değerlendirmek ve barış karşıtlarının yapacakları her türlü provokasyonun üstesinden gelmek de siyasi iktidarın sorumluluğudur.