Anayasa değişikliği (yeni anayasa) tartışmalarının en hararetli aşamasında Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, neden “Başkanlık Sistemi”ne geçme niyetini yeniden dillendirmeye başladı?
Şimdi bir yandan anayasa değişiklikleri ile ilgili tartışma tam gaz devam ederken diğer yandan da Başbakan tarafından bu konu için adeta özel görevlendirilen Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ, eliyle başkanlık sistemi ortaya atılıyor ve tartışılıyor.
Acaba Erdoğan anayasa konusundaki gerilimi hafifletmek, tartışmayı başka alana kaydırmak amacıyla mı bu konuyu açtı? Yoksa gerçekten anayasa değişikliğinin içerisine başkanlık sisteminin konulmasını mı gündeme getirecek?
Daha da önemlisi Başbakan Erdoğan neden başkanlık sistemini arzuluyor? Şimdiki konumundan, yani parlamenter sistemden şikâyeti ne? Aslında bu şikâyetlerini açıkça ortaya koymakta.
Bu tür sorular çoğaltılabilir.
“ABD gibi Başkanlık sistemi”
Eski Cumhurbaşkanlarından rahmetli Turgut Özal ve Süleyman Demirel’de bunu istemişti. Ülkede sol parti liderlerinin dışındaki sağ parti liderleri aslında başkanlık sistemine sıcak bakmakta.
Özal ve Demirel’den sonra şimdi de Erdoğan istiyor. Ama neden?
Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak yetkileri az olduğu için mi. yetkisi çok olan bu sistemi istiyor Erdoğan acaba?
Aslında Türkiye’de bugün uygulanan parlamenter sistem, pratik hayatta hukukumuzda, anayasamızda yazıldığı gibi uygulanmıyor. Bugünkü sistem, sözde kuvvetler ayrılığına dayalı bir sistem ama gerçekte çok farklı.
Türkiye’de bugün uygulanmakta olan sistem aslında fiilen “Başbakanlık sistemi”...
Hiçbir Avrupa demokrasisinde eşi benzeri olmayan, Türkiye’ye özgü, adı “parlamenter” olan ama pratikte “Başbakanlık demokrasisi”...
Ve Türkiye’deki sistemde Başbakan’ın yetkileri, Erdoğan’ın örnek verdiği ABD’deki Başkan’dan çok daha fazla.
Örneğin ABD Başkanı, değil anayasa değişikliği yapmak, sağlık reformunu bile Kongre’den geçirebilmekte büyük sıkıntılar yaşayabiliyor.
Türkiye’de öyle mi?
Yasa değişikliği bir yana anayasa değişikliği bile Başbakan’ın iki dudağının arasında.
Kuvvetler ayrılığının esas olduğu sistemde yasama ile yürütme arasındaki çizgi oldukça tartışmalı bir noktada. Örneğin bizdeki sistemde Meclis’in yani yasamanın yürütmeyi, hükümeti denetleyebilmesi pratik olarak mümkün değil.
Çünkü tek seçici Başbakan. Kimin milletvekili olacağına Başbakan karar veriyor...
Başbakan bu durumdan şikayetçi olmasa gerek.
Tek şikayeti yargı...
Onu da gizlemiyor zaten. Hemen her konuşmasında yargı kararlarından örnek veriyor. Danıştay kararlarından şikayet ediyor, Anayasa Mahkemesi’nden yakınıyor.
Yapılmak istenen anayasa değişikliğinin asıl nedeni de o aslında. Yüksek yargıyı hizaya getirmek.
Bunun dışında yetki konusunda Başbakan’ın bir sıkıntısı yok.
Anayasa değişikliği ile yargı sorunu da aşılabilirse Türkiye’deki başbakanlık sistemi ABD’deki başkanlık sisteminden de, bazı Latin Amerika ülkelerindeki başkanlık sistemlerinden de daha güçlü bir konuma dönüşecek.
O zaman Başbakan Recep Tayyip Erdoğan neden başkanlık sistemi arzuluyor?
Muhtemelen 2014’de Çankaya’ya çıkma ve tek adam olma arzusu.
Yeni bir anayasa değişikliği ile Gül’den sonra Çankaya’ya çıkmak ve bugün Başbakan olarak kullandığı yetkileri Cumhurbaşkanlığı yetkileri ile pekiştirerek bir veya iki dönem de ülkeyi Çankaya’dan yönetmek...