Küçüklüğümüzden beri güneşinde ısındığımız, gollerin de keyifle yıkandığımız, geceleri mehtabı seyrederken hayaller kurduğumuz, saf ve temiz insanıyla şirin bir ilçe olan Afşin bizim gibi dışarıda yaşayan insanlar için ayrı bir değer taşımaktadır. Her gün eve geldiğimizde acaba bugün Afşin’de ne oldu diye sorarız. Ölenleri duyunca burkulur, anılara doğru uzanır, bir ah çekerek Allah rahmet eylesin deriz. Evlenenleri ya da nişanlananları duyunca Allah mesut etsin der, seviniriz. Afşin’de bugün bir fabrika daha açıldı veya yeni bir tesis acildi diye duymak isterim. Heyhat ki zavallı, boynu bükük Afşin’in böyle bir talihi hiç olmadı.
Kahramanmaraş’ın ilçesi bu sonda kalmışlığı hep yaşadı, bu gidişle de hep yaşayacak. Bugüne kadar devlete sonsuz bir sadakatle bağlı kalan ve hep bağlı kalacağından emin olduğum Afşin halkı maalesef bunun karşılığı olan yatırmaları görmedi. Artık anne ve babalar için çocuklar hep gurbette olan varlıklar haline gelmeye başladı. Bundan dolayı değil midir ki yaz aylarında nüfus üç dört katına çıkar, her evde muhakkak misafir olur. Kendi memleketinde misafir olmak. Neden? Çünkü iş yok. Niçin? Çünkü yatırım yok. Daha doğrusu var da bize yok. Daha doğrusu başka ilçelerin sahipleri var da bizim yok.
Peki ne yapmalıyız? Herkesin bayıldığı, çok beğendiği ilçemiz için ne yapmalıyız?
Herhalde böyle sahipsiz bir haldeysek önce sahip bulmalıyız Afşin’e. Peki o sahip kimdir?
Bana göre mert yüreğiyle, saflığıyla sahip olması gereken Afşinlinin kendisidir.
Öncelikle kaymakamımız, belediye başkanımız, müdürlerimiz, eğitimcilerimiz kısacası Afşin’i seven herkes bir araya gelebilmeli, projeler üretmeli ve bu projeleri hayat geçirebilmek için elinden geleni yapmalıdır. Basından, internetten faydalanarak her yere ulaşılmalı, yapılması gereken her şey yapılmalıdır. Kampanyalar düzenlenmeli somut adımlar atılmalıdır. Eminim ki bir adım atılsa arkası gelecektir. Yeter ki birileri öncü olsun.
Temele ilk taşı koysun birileri sen ben diye ayrımcılık olmadan biz demeli.
Afşin ilçemize bağlı büyük kasaba ve köyler var.Özellikle Arıtaş kasabamız çok mağdur bırakılmış.Yolları delik değiş.Bırakın araçların gitmesini at arabası bile güçlükle yol almaktadır.Geçtiğimiz günlerde bu bölgeye gitmiştim,baba ocağımız diye özlem duyduğumuz yerlere.
Her türlü olumsuzlukların baş gösterdiği bu bölgede insanlarımız adeta yaşam savaşı vermekte.Çok üzüldüm memleketimin bu sahipsizliğine,sitem ettim ülkeyi yönetenlere,sitem ettim İktidara 7 Milletvekili veren hemşerilerime.Sitem ettim İktidardan memleketi için pay alamayanlara. Sitem ettim içi boş boynu kravatlılara.Sahipsiz bırakmışlar memleketimi.Sitem ettim 10 yıllıdır ülkeyi yönettiğini zannedenlere. Sitem ettim bu memleketi bu halede bırakanlara.Sitem ettim sahipsiz bırakanlara.Sitem ettim bu sahipsizliğin hesabını demokratik koşullarda sorsunlar diye.
MEMLEKET
Memleket hasreti burnumda tüter.
Horoz kalmamış küllükte tavuklar öter
Beceremediniz hizmeti artık bırakın yeter.
Memleketin hali perişan ve bin beter.
Karakoç’um derki;
Memleket meselesi yazmakla bitmez.
Siyasete bulaşanı kovsan da gitmez.
Gariptir Maraş’ın Ocağı tütmez.
Sahipsiz ve yetim memleketim…