Seçimlerin rüzgârı…

Sevgili Okuyucular, yerel seçimlerin öne alınmasına ilişkin anayasa değişikliği henüz TBMM gerçekleşmiş değil ama, yakında getirilecek ve gerçekleşecektir. Çünkü MHP’den sonra CHP’de bu değişliğe destek verecek. Artık yerel seçimlerin 2013 yılı sonbaharına alınacağına kesin gözüyle bakılıyor. AKP İktidarın da muhalefet partilerinin de planları buna yönelik işliyor.
Ülkemizde 2013 yılı sonbaharından itibaren her yıl bir seçim yapılması gerçekleştirilecek.2013’ün son baharında önce yerel seçimleri, ardından cumhurbaşkanlığı seçimi ve 2015’te de milletvekili genel seçimleri yapılacak…
Bu ne demek arka arkaya üç kritik seçimin siyaseti de ekonomiyi de önemli ölçüde etkileyeceği demek. Ancak etkinin, ülkenin seçim satına bu kadar erken girmesi beklenmiyordu. Seçim rüzgârı erken esmeye başladı, ülkemizde.
Halka gidilen her seçim elbette önemli. İktidar için de muhalefet için de her seçim kritik önem taşıyor.
Ancak 2013 yerel seçimlerinin önemi büyük. Çünkü bu seçim sadece belediyelerde, mahalli idarelerde kimin iktidar olacağını belirlemekten ibaret olmayacak.
2014’te ilk defa yapılacak olan doğrudan halk tarafından cumhurbaşkanlığı seçiminin de etkileyecek ve önemli ipuçlarını ortaya koyacak.
Yerel seçimler de İktidar ve muhalefet partilerin alacakları oy oranlarının psikolojik etkisi ister istemez 2014’teki cumhurbaşkanlığı seçimine yansıyacak.
Bugün halen toplumun kafasında 2011 milletvekili seçimlerinde AK Partisi’nin aldığı yüzde 50 yakın oy oranının psikolojik yansımaları var. Bu yansımadan ortaya Tayyip Erdoğan’ın 2014’te cumhurbaşkanı seçileceğine kesin gözüyle bakılması çıkıyor.

 Oysa düşünün bu oy oranı yüzde 50’lilere de değil de 2002 seçimlerindeki gibi yüzde 34  seviyesinde  kalsaydı, cumhurbaşkanlığı için bugün aynı kesinlikle bakılabilinir miydi? Başkanlık sistemi tartışmaları, “Recep Tayyip Erdoğan bu sistemi kendisi için istiyor” diye yorumlanabilir miydi?
Bu psikolojik üstünlüğü elde etmenin taşıdığı önemin iktidar da farkında, muhalefet de. O yüzden de şimdiden bütün hesaplar iktidar partisi ve Erdoğan cephesinde yüzde 50 çıtasını aşmak üzerine kurgulanıyor. Hatta İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin CHP’nin elinden nasıl alınabileceğinin planları yapılıyor.
Ama CHP’n inde derin hesapları var. CHP, başta İstanbul’u, Ankara’yı almayı, İzmir’i korumayı, bunlara ek olarak ta bir çok kentte belediye başkanlıklarını kazanmayı hedefliyor.

 MHP’de CHP  gibi  mahalli idareler seçimlerinde başarı elde etmek istiyor. MHP’nin 4 Kasım 2012 de olağan kurultayı var. Devlet Bahçeli ve Koray Aydın  bu kurultayda Genel Başkanlık için yarışacaklar. MHP’nin 4 Kasımdan sonra seçim hazırlıklarına başlaması bekleniyor.

 Seçim satına giren tüm partilerin hesabı ortada. Başta iktidar partisi AKP, CHP, MHP hatta BDP’nin hesapları  Çankaya üzerine kurulu durumdadır.