Geçen hafta İstanbul’da bu gün de Kayseri’de meydana gelen alçak terör saldırılarında maalesef şehit ve gazilerimiz, yaralılarımız var. Yine yüreğimiz yandı, yine ocaklara ateş düştü. Devletimizin ve milletimizin büyük bir dayanışma örneği göstererek yaraları sarması acımızı bir nebze de olsa azaltmaktadır. Buradan bir kez daha şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, gazilerimize Allah’tan sağlık diliyorum.
Haziran 2015’ten bu yana artan terör olayları ile birlikte terörle yeniden başlayan mücadele de maalesef çok sayıda şehit verdik ve vermeye de devam ediyoruz. Terör olaylarında ki bu tırmanışta ülkemiz içerisindeki bölücü unsurların yanı sıra ateş çemberine dönen Suriye ve Irak bataklıklarının etkisi de oldukça önemlidir.
Terör bütün toplumu ilgilendirse de, hepimizi derinden üzse de, ateş en çok düştüğü yeri yakmaktadır. Şehitlerimizin ardında gözü yaşlı, anne babaları, eşleri ve çocukları kalmaktadır. O çok kıymetli eş ve çocuklar, önce Allah’a sonra devletimize ve milletimize emanettir. Devletimiz de milletimizde bu emanete elinden geldiğince sahip çıkmaktadır. Şehidimizin bir yakını devlet memuru yapılmakta, ev alınmakta ve çocuklarının asker ve polis olmalarında kolaylık sağlanmaktadır.
Şehit çocuklarının baba mesleklerini yapmak istemeleri saygı duyulması gereken bir durumdur. Ancak, asker polis olmak istememeleri durumunda da farklı seçenekler sunmamız gerekir diye düşünüyorum.
Şehitlerimizin çocuklarının iyi bir eğitim almaları için âcizane birkaç öneride bulunmak istiyorum.
· - Devletimiz zaten özel okullara giden öğrencilerin bir kısmının parasının yarısına yakınını ödemektedir. Şehit çocuklarının tamamını ödemesi,
· - Fen Liselerinde ve Anadolu Liselerinde şehit çocukları için kontenjan ayrılması ve şehit çocuklarının kendi içerisinde bu kontenjana girebilmek için yarışması,
· - Üniversitelerimizin her fakültesinde yabancı öğrenciler için kontenjanlar bulunmaktadır, tıp fakülteleri de dâhil olmak üzere. Şehit çocuklarımız için de kontenjan ayrılması
Bu öneriler elbette çoğaltılabilir, değiştirilip iyileştirilebilir. Gerek yetkililerin gerekse sivil toplum kuruluşların bu konuda duyarlı davranacağını ve gerekli kamuoyu desteğini oluşturacaklarına olan inancım tamdır.
İşte o zaman şehitlerimiz bize haklarını helal edeceklerdir.