Aşk var : Peygamber aşkı
Aşk var : Vatan aşkı
Aşk var : Sevgi aşkı
Önemli olan sevdalı olmak, başında kavak yellerinin esmesidir..
Hayalı ve aşkı olmayan bir şey yapamaz !
Önce ufuk ve vizyonu olacak..
Sonra hayalleri olacak, hem de ne hayaller yüce dağlar gibi..
Sonra sonra… azmi olacak öyle bir azim ki …!
Asalet başka bir şey !
Hani bir hikaye var ya : Padişahın kızı ile çingenenin oğlunun yer değiştirmişler.. Sarayda büyüyen Çingene oğlu sürekli davul çalıyormuş, Çingenelerin içinde bulunan Padişahın kızı ise hırsızlık yapmadığı gibi . Saray ve kaleler yapıyormuş..
İşte : asalet budur.. asil olmak başka bir şey !..
İlimizde sonradan zengin olanlar var, bir çay içiremezler.. ama asil olanlar var ki adam gibi adam, oturmasını bilir, kalkmasını bilir konuşmasını bilir nerede duracağını bilir..
Haaaa adam gibi adam dedim: Öyle her arazide yetişmez !.. toprak da asil olmalı, sulayan da asil olmalı sonra ortaya adam gibi adam çıkıyor..!
Önce Allah demeliyiz..
Sonra : Sevgili Peygamberimiz Muhammed Mustafa (SAV) efendimizin ismini anmalıyız..
Ardından: Kur’an-ı Kerim demeliyiz, hadisi şerif ve fıkıh demeliyiz..
Vatan: Vatan sevgisi imandandır, hadisi şerifini hatırlayarak, Türkiye Cumhuriyeti topraklarını imanı olanların seve bileceğini bilmemiz gerekir..
İmanı olmayan : Vatan topraklarını sevemez, Bayrağını sevemez, İstiklal Marşımızı sevemez, Ezan seslerini sevemez, hepsinden önemlisi insanları sevemez !..
Küçük bir kuş: ölüyor, çocuklar ağlıyor..
Bir hain çıkıyor: 39 kişiyi öldürüyor 65 kişiyi yaralıyor , sonra ıslık çalarak gidiyor, buna insan diye bilir miyiz ?
Bir birimizi sevmemiz gerekir !
Aşk ve muhabbet olması gerekir !
İçimizde vatan sevgisi olması gerekir..!
TBMM bakıyorum: beş yaşındaki çocuklar gibi kavga ediyorlar..
Yeni Anayasamızda seçme ve seçilme yaşı 18 olduğuna göre daha vahim kavgaları göreceğiz galiba !..
Televole kültürü, sanal medya, internet, cep telefonu, televizyon, magazin hayatı bizi öylesine esir aldık ki ne olacağımız belli değil..
Temel sorun ise : ne olduğumuzu bilemiyoruz..
Ruhumuzu kaybettik, geleneğimizi göreneğimizi kaybettik..
Yaşama aşkını kaybettik..
15 Temmuz 2016 hain darbe girişiminin Milli Kahraman’ı Ömer Halisdemir bu topraklardan çıktığı gibi, baş aktör baş haini Adil Öksüz de ne var ki bu topraklardan çıktı..
Aynı toprak da ekili : Biber biri acı , biri tatlı ! toprağın suçu ne ?
Vatan sevende bizde, hain de bizde..!
Osmanlı tarihine, yakın tarihimize, Cumhuriyet tarihine, çok değil 20 yıl öncesine bakıyorum, ne hainlikler ne alçaklıklar..!
12 Eylül darbesinin başaktörü Kenan Evren: “ Bir sağdan bir soldan eşit şekilde idam ettik,” diyor ya işte öyle
Mesele olan aşk ve sevda !
Herkes içinde olanı dışarı vuruyor.. içinde ne varsa onu dışarı vuruyor.. çok söze gerek yok, içiniz neyse dışınızda o..
Sözün özü : Sevmek, Allah için sevmek, vatanı sevmek, hale bugün dünden çok daha fazla vatanımızı sevmemiz gerekiyor..
Tarih okumayın, uzaklara bakmayın, geçmişi hatırlamayın ama 5 yıldan beri Suriye’lilerin çektiklerinin görün, bir birinizi ve vatanımızı sevininiz..
Bir kasa elma, içinde çürük de olur, sağlamda, biz sağlam olana bakalım.. biz çirkine değil güzele bakalım, güzel görüp, güzel düşünelim..
İyi günler..