Uzman Olup Konuşmak !..

     Biz her şeyi biliriz ! ama hiçbir şey bilmediğimizi bilemeyiz !..
     Televizyonda : Muhabir veya program yöneticisi olarak çıkardıkları kişiler son dönemde o kadar cahil insanlar ki , bakınca ben utanıyorum..
     Siyaset: en iyi biz biliriz !
     Ekonomi : En iyi biz biliriz..
     Kahramanmaraş’a hava alanı yapılacak en iyi biz biliriz..
     Biz her konunun uzmanıyız ! var mı bizden başka uzman kişi ? yok olamaz , olsa da kabul etmeyiz ! her şeyi ben bilirim ben !..
     Önceki gün bir olaya şahit olduk !.. adam karşıdaki kişiyi eleştirmek için şunu yapmadın diyor.. oda yaptım diyor.. belgelerini ve yaptığı çalışmaları gösteriyor..
     Eleştiren kişi bu defa kızıyor ! kendi kendine kızıyor, karşıdaki kişiye kızıyor ikinci sorusunu soruyor: arkadaşımız onu da yaptım deyince , hemen üçüncü soru geliyor , onun da böyle yaptık dediğinde ise : İse çileden çıkarak kelimenin tam manası ile zırvalamaya başlıyor..
     Bizde mantık şu: muhalefet eleştirdiği doğru ! hükümetin icraatları yanlış , hükümet ne yaparsa yapsın tamamı yanlış !.. uzaya merdiven dayasa yine yanlış ! bizde ki mantık bu !..
     Oysa şunu dese : “ Abi özür dilerim ben yapmadığını düşünüyordum, elinize sağlık!” dese mesele kalmayacak..
     Her insan yanılır ! hata yapar ! hata insan içindir.. fakat özür dilemek erdemli insan işidir..
     Biz okumuyoruz !.. kendi konumuzla ilgili bilgi almıyoruz.. sonra karşı tarafı suçluyoruz..
     Olaya tek pencereden bakmak çok vahim !
     Bir olayın görünen yüzü vardır.. birde görünmeyen yüzü vardır..
     Biz öyle sanırız ama iş öğle değildir..
     Her konuda biz uzman olamayız ! işi ehline sormak gerekir..
     Akşam televizyon da İstanbul hava alanındaki uçak seferlerinin iptal olması konusunda vatandaşın görüşünü sunuyor: vatandaş:” Kar yağacağını bilmiyorlar mı ? 15 gün önceden uçak seferini iptal etselerdi ?” diyor.. ve ekliyor.. rezalet rezalet !
     Her uçak firması para kazanmak için kurulmuştur..
     Para kazanması içinde o uçakların havada olması gerekir..
     Yerde yattığı sürece: Personel maaşı ve diğer giderleri cebinden gider.. Allah korusun bir ay uçaklar uçmasa bir çok şirket iflas eder..!
     O kadar çok gideri var ki bunları karşılamak mümkün değil.. o halde biz niye bağırıyoruz ? önce insan canı, sonra, uçak bedeli, Allah korusun bir uçak düşse ne olacak..? hiç bunu düşünmüyor musunuz..?
      Uçak firmaları : seferleri sizden çok daha fazla düşünüyor hem de kaç boyutu ile birden..!
      Yolculara baktım: hepsi uçak mühendisi, hava meydanları işletmecisi, meteoroloji uzmanı ! içinde hiç cahil kimse yok!..
      Sus konuştukça batıyorsun derler ya ! tam öyle.. konuştukça batıyorlar..
      Allah akıl vermiş, fikir vermiş,kar yağıyorsa beraberinde aksaklık olacaktır.. bunun için bağırıp çağırmaya gerek yok..
       326 uçak seferi iptal olmuş , olmaya da devam edecektir..
       İstanbul hava alanı müsaitse karşı taraf olmuyor.. İstanbul dan uçak kalktı diyelim ineceği yerde kar varsa, sis varsa, rüzgar varsa ne yapa bileceksiniz ?
       Sözün özü: Televizyon da konuşmaları izledim, herkes hava alanı uzmanı, herkes uçak uzmanı, herkes hava meydanı işletme uzmanı, herkes her konuda uzman da bizim uçak firmaları ile devlet hava meydanları bir uzman değiller  (!)
       Ellerini masaya vurarak bağırıyorlar: Rezalet rezalet diye..
       Kar yağmadığı zaman : Rüzgar olunca da uçak seferleri iptal ediliyor bu defa da rezalet diyorlar.. peki hava şartlarından dolayı bir uçak düşerse bu bağıranlara sokmak gerek o uçağın içinde siz olmak istemiydiniz ?
      Her şeyi biliyorsunuz , her konuda uzmansınız, o zaman karı yağdırmayın, rüzgarı çıkarmayın, hava alanlarının olduğu bölgeyi güllük gülistanlık yapında görelim !..
      Allah akıl fikir versin, cahil insanlarımızı ilim versin !
      Allah ülkemize bol kar versin
      İyi günler