Yeni Yılı Karşılarken Aklımıza Takılanlar

Koskoca bir yıl yine hatıralarını bırakarak geçmiş yıllarımıza ilave ediliyor. Gitmeye hazırlanan yılın bir muhasebesini yapalım istedim.

Devlet hayatımızda neler oldu?

Türk milleti asker doğar dedik, yıllarca askerlerimiz devlet hayatımızda etkin oldu. İstediği iktidarı ayakta tuttular istemediklerine hadi git dediler. Bitirmekte olduğumuz yıl içinde arkada kalan yüz yılın hesabını ortaya dökme adına büyük gelişmeler oldu.

ABD’nin yeni gündeminde İslam ülkelerinde etkin olmak için batı türü hayata rağmen İslam toplumlarındaki hoşnutsuzluk artarak devam etti . Özellikle ülkemizdeki uyanışın sonunu görenler halkın isteklerini çarpıtarak etkinliklerini sürdürme sevdasına kapıldılar ve daha önce kullandıkları askerlerimize hesap çıkardılar. Emekli muazzaf demeden 28 Şubatçıları rahatsız etmeden anti Amerikan ve perinçek kafalıların başını çektiği ve iktidara karşı yıkıcı faaliyetleri belgelenenler hesap için hakim önüne çıkarıldı.

Ekonomik göstergeler halkın hissetmemesine rağmen uluslar arası arenada Avrupa ve dünyanın birçok ülkesini geride bırakarak olumlu tablolara yansıdı.

Geçip giden yıl içerisinde önce komşularla sıfır sorun dillendirildi, sonra arkasında tarihin en yüksek gerilimleri sene sonuna doğru ülkemizin gerçeği haline geldi. Suriye’de olduğu gibi.

Arap baharı fazla iyimser bir hava estirir iken kıbrıs savaşında sırtında Türkiye için mermi taşıyan ve petrol satışını dolar dışına kaydıran Kaddafi ve ailesine çok acı çektirdiler.

Bizim içinde açık açık düşmanlığını esirgemeyen Sarkozi’nin  başlattığı yıkım ve katliamlara ortak olundu. Onlar açısından Müslümanlar ölüyor petrol geliyordu ama biz ne yaptık Sarkozi ve NATO’nun yaraladıklarını tedavi ettirmekten gayri.

ABD’nin unutamadığı İran Devrimi  ve İran devletiyle aramıza mesafeler kondu. İsrail terör devletini koruma ve kollama görevini üstlendiğimiz yüz yıl yetmiyormuş gibi açık açık İran’ın bize bir saldırı olursa direk Malatya’daki füze kalkanını vururuz sözüne muhatap olduk.

“Sıfır Sorun” diye sevindiğimiz tabloya bir kara lekede yıl bitmeden Yunanistan’dan geldi siz yakmışınız ormanları diye üst üste iki nota yedik.

Ne kadar yaranmak için varsa elden geleni yaptık ama hala ne Azerbaycan’la nede korumamız altındaki Ermenistan’la aramız iyi! Sahi bizim sıfır sorunla dostluğa devam etmek için yol haritamız nedir?

Oturup düşünmemiz gerek D-8 harekâtından gayri dış politikamız çıkış yolu bulamaz.

Batı ölümü gördüğü için soğuk algınlığına razı oldu. Milli görüş olmasında parlamentoda hepsi sakallı ve hoca olsa ne yazar yeter ki AB ve ABD kapısında ömür tüketen cinsten olsun.

Refah -Yol hükümetinin memura işçiye ve emekliye verdiğini kıskanan hükümet onları on sene biriktirerek bir gecede vekillere ve emeklilerine vererek gelecekten ümidini kesmişe benziyor. Kendisiyle görüştüğümüz milli görüş yetkilileri ilk çırpıda fakiri hakkını vekile verenlerden hesap sormaya ve emlik kuzunun sütünü köpeğe içiren çobana hesap sorulacaktır.

Oturup muhasebe yapmalıyız milli değerler ve millet özlemi yönünde yeni yıldan beklentilerimizi ortak akılla ortaya koymalıyız.

Hoş geldin 20012 demek için niyetimiz halis olsa da içimiz rahat değil. Bir yıl daha kaybettik diyenlerden olmamaya özen gösteriyorum ama içim rahat değil ekonomi cari açıkla döviz kaçışı yaşanırsa rahatsız olmaktan korkuyorum. Hadi Hayırlısı.