BUNU önceki yıl önce bizzat ben yaşadığım için biliyorum. Büyük ameliyat geçirenler o kâğıdı bilirler. Genellikle ameliyattan önceki gece bir genç doktor veya hemşire getirip imzalatır.
Kendi rızanızla ve her sonucu göze alarak ameliyat olduğunuza dair imza atmış olursunuz.
Detayını okumadan da imzalarsınız…
Çünkü hayra alamet bir kâğıt değildir; ölmek dahil ameliyat sırasında başınıza kötü şeylerin gelebileceğini de kabul ettiğinizi gösterir. Doktorların bunları size anlattığına ve sizin de bunları anlayıp kabul ettiğinize dair bir imzadır bu…
Her hastaya bu imzayı attıran üç önemli neden vardır:
1- Artık ameliyattan başka çare kalmadığını anlamak,
2- Başarılı bir ameliyattan sonra kendinizi ölümden veya büyük bir marazdan kurtulmuş olarak hayal etmek,
3- Vücudunuzu teslim ettiğiniz doktorlarınıza güvenmek.
Siz veya bir yakınınız arada doktorları sıkıştırıp, “riski yüzde kaçtır hocam” türü yoklamalar çekseniz de, alacağınız cevap, “her ameliyatın bir riski vardır, siz onları düşünmeyin”dir!
Ve bu sihirli sözcük size yeter.
Neden böyle bir girizgâh yaptığımıza gelince…
Biliyorsunuz önümüzde bir milletvekilliği genel seçimleri var. Şunun şurasında sekiz ay gibi bir zaman kaldı.
Toplamda sekiz milletvekili var ve eğer mevcut konjonktür devam ettiği sürece sonuç aşağı yukarı aynı olur.
Yani 6 vekil Ak Parti’ye diğer ikisi ise MHP ve CHP’ye kalır…
Herkes biliyor bu makama bir yığın adı geçen kişiler var ancak herkes karnından konuşuyor ya da başkalarına konuşturuyor, çıkıp mertçe, delikanlıca “ben adayım” demiyor, diyemiyor.
Peki neden buna cesaret edemiyorlar?
“Adayım” dedikten sonra ya partim beni aday göstermezse sıkıntısı had safhada…
O riski alamıyorlar efendim!
Kocaman yüreği varmış. İşte bu noktada Mustafa Bastırmacı’yı içtenlikle tebrik ediyoruz. (İşin içinde başka hesaplar yoksa) Çıktı aslanlar gibi MHP İl Başkanlığından istifa etti ve milletvekilliğine aday adaylığını açıkladı.
Oysa medeni cesaretini gösterip çıkıp “ben bu işi iyi yapacağıma inanıyorum” dese, adaylığını açıklayıp ufaktan ufaktan da çalışmalarına başlasa, demokrasiye inancını da göstermiş olacak.
Hayatın her alanında olduğu gibi siyasette de “risk”ler her zaman vardır ve olmaya da devam edecektir.
Siz zaten siyasete girerek bu riskleri almış sayılıyorsunuz ve kendinizde o yeterliliği görüyorsanız aday olmak da en doğal hakkınız.
Yani ameliyat!
MİLLETVEKİLLİĞİNE ADI GEÇENLER
BİZİM öngörümüz, Ak Parti’de mevcut vekillerle birlikte il genelinde 100 civarında aday adayı çıkar.
Kuzeyde Koray Kıraç, Hamit Bülent Eken, Yunus Kaan Kısaca, Şule Boynueğri, İdris Tezcan, adı en çok konuşulan isimlerden… Ki gerçek bir demokrasi uygulansa ve sandığa gidilse bu isimler ön plana çıkar ancak görün bakın sandıkmış, önseçimmiş, temayülmüş bunların hepsi de hikâye çünkü işi Ankara’da bağlayan sıralamaya gelir oturur.
Ki Başbakan danışmanlarından adı malum bir Elbistanlı’nın partiye bunca emek verenlere, bu işe mesaisini ve parasını harcayanlara inat emek vermeden gelip oturacağı yönünde öngörümüzde yüksek...
Merkezde ise bir kere herkes şu “sonradan gelip Maraş’a yamanan vekillerin gitmesi”ni dört gözle bekliyorlar.
Başta İl Başkanı Metin Doğan olmak üzere iki ilçe başkanı ile beraber Kadın Kolları Başkanı Nursel Reyhanlıoğlu’nun gözlerinin TBMM’de olduğunu herkes biliyor.
MHP’de ise eğer ki bu dönemde Faruk Bal’a bir “hediye” sunan olmazsa, birinci sıra Tahir Akgemci, Mustafa Bastırmacı, Mehmet Akif Paksoy ve mevcut vekil Mesut Dedeoğlu arasında geçer…
Kahramanmaraş CHP’de bu dönem Durdu Özbolat yok. Şu anda kimin listebaşı olacağı tahmini ancak büyük kongrelerinden sonra şekillenir.