Buğday üzerinden spekülatif açıklama yapanlar arasına Gazeteci Sn. Soner YALÇIN’ın da katıldığını üzüntüyle öğrenmiş bulunuyorum.
Bildiğiniz üzere, Sayın YALÇIN, kamuoyunda son günlerde oldukça çok konuşulan “Saklı Seçilmişler” kitabının da yazarı, kitabı okumadığım için bir yorumda bulunmayacağım, ancak sosyal medyada attığı buğday hakkındaki tweetler hakkında bir şeyler söylemenin hem görevimiz hem de sorumluluğumuz olduğunu düşünüyorum.
Sayın YALÇIN, attığı tweetlerde; “Kavılca gibi kadim köy buğdaylarında 28 kromozom var. Modern buğdaylarda ise, 42 kromozom. Buğdaya sonradan soğuğa dayanıklılık gibi 14 kromozom eklendi. Bugünkü 48 kromozomlu buğdayda 23 bin türlü gluten var, hastalıkların temelinde bu yatıyor”.
Yine bir başka tweetinde “son yıllarda çölyak hastalığının korkunç hızlı yayılan problem haline gelmesinin sebebi, buğdayı ıslah etme adı altında yapılan çalışmalar esnasında, buğdayın içindeki glutenin yapısal değişikliğe uğramasıdır” şeklinde açıklamalarda bulunmuştur.
Her şeyden önce buğdayın 48 kromozomlu olması söz konusu bile değildir. Sanırım, 48 kromozomlu buğdayı Sayın YALÇIN ıslah etmiş, çünkü bir buğday ıslahçısı olarak 48 kromozomlu bir buğdayla hiç karşılaşmadım. Daha önceleri de TV’lerden buğdayın 49 kromozomlu olduğunu iddia edenler oldu ve daha sonra 48 kromozoma indiler. Hatta bir tanesi hata yaptığını ve kitabında düzeltme yapacağını bile söyledi. Hal böyleyken, bu kervana Sayın YALÇIN’ın da katılmış olması oldukça üzücüdür.
Buğdayın 14, 28 ve 42 kromozomlu türleri vardır, en çok kullandığımız ekmeklik buğday 42, makarnalık buğday ise 28 kromozomludur. 28 kromozomlu tetraploid buğday ile 14 kromozomlu diploid buğdayın doğada kendiliğinden tozlaşması sonucu oluşan 42 kromozomlu ekmeklik buğday, diploid türden haliyle birçok gen alarak farklı özellikler kazanmıştır. Ancak, soğuğa dayanıklılık temel kromozom setleri düzeyinde farklılık gösteren bir özellik değildir. Genetik yapı içerisindeki birçok özellikten bir tanesidir ve ekmeklik buğdayın bazı çeşitleri bu özelliği taşımaktadır.
Gluten bir proteindir ve bütün buğday türlerinde bulunmaktadır. Yani diploid, tetraploid ve hekzaploid buğdaylarda mevcuttur. Islah çalışmalarında glutenin yapısında bir değişikliğin olması söz konusu değildir. Çeşide veya türe göre miktar bakımından az veya çok olabilir ve gluten miktarını ve kalitesini artırmak için ıslah çalışmaları da yapılabilir/yapılmaktadır. Ancak bu çalışmalar glütenin yapısal bir değişikliğe uğraması yani başka bir şey olması anlamına asla gelmez. Sayın YALÇIN’ın bahsettiği Kavılca buğdayı da dahil olmak üzere bütün buğday çeşitlerinde gluten vardır ve Çölyak hastaları maalesef bu glutene duyarlıdır.
Konunun uzmanı olmayan insanlar, hiçbir bilimsel temele dayanmayan ve tamamen asılsız bu söylemlerden uzak durmalılar ve özellikle insanların sağlığını ilgilendiren konularda özenli davranmalılardır.
Son olarak, halkımızın konunun uzmanları dışındaki kimselerin açıklamalarına itibar etmemelerini rica ediyorum.
Doç. Dr. Ziya DUMLUPINAR
Ziraat Mühendisleri Odası Kahramanmaraş Şube Başkanı