Ülkemizde gündemin başına oturan Gezi Parkı eylemleriyle hayati sorunlar gündemden düşürülerek Türk kamuoyunun dikkatleri Gezi Pakı eylemlerine yoğunlaştırılmıştır.
Gezi Parkı eylemlerindeki haklılığı ve haksızlığı bir yana atıyor, senaryo olan bu eylemlerin asıl sebebini, yani bu eylem perdelemesinin arkasında vatandaştan kaçırılan esas gündemi düşünüyorum.
Ben yarım asrı aşan yaşantımda kamuyounun dikkatini bir başka yana toplayıp, perdenin arkasında nelerin gerçekleştirildiğini yaşadım.
Türkiye’mizin geleceğini tayin edecek çok ağır gündemlerin olduğu bir zamanda gezi parkında TV dizisi çeker gibi eylemlerin başlamasını hiçte mantıklı bulmuyorum.
Gezi parkı - dizi parkı filmlerini benim kuşağım çok iyi bilir. Isıtılıp ısıtılıp milletin önüne konulmasını çok gördük.
Türkiye’mizin en önemli gündemleri Barış Süreci, Yeni Anayasa ve Başkanlık Sistemi iken bu hayati 3 gündemin bir anda perde gerisine çekilmesini kendi adıma hiçte hayra yorumlamıyorum.
Bana göre bir senaryo olan gezi dizi parkı eylemlerinin bir anda dünya medyasının da gündeme oturması senaristin ve yönetmenin bu konudaki beynel minelliğini göstermiyor mu?
Barış sürecinin başlamasıyla BDP’lilerin yüzlerindeki gülücüklerin ve koska koska tavırlarının ne anlama geldiğini çok iyi tahlil etmeliyiz.
PKK’nın silahlı militanları silahlarıyla birlikte sınırlarımız dışına çıktılar. Aslı varsa öyle söyleniyor. Diğer yandan PKK şehirlerde daha etkili bir teşkilat kurarak “istediğimiz zaman ülke genelinde eylem yapabiliriz” mesajı verdiğini anlamamak için aptal olmak gerekiyor.
Gezi-dizi parkı olaylarında BDP İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder iş makinesinin önüne kahramanlık için değil bir yerlere mesaj vermek için oturmuştur.
Ana muhalefet partisi CHP ise mal bulmuş mığrıbı gibi geiz parkı dizilerine saldırarak başrolü kapmak derdinde.
Meşhur bir sözdür “Söyleyecek sözü olmayan sesini yükselterek konuşur.”
Ancak Kahramanmaraş’ta yapılan eylemde gördük ki; DP, İP ve CHP işbirliğinde yapılan eylemde Türkiye’nin en köklü ve ana muhalefet partisi CHP başrolü kapamamıştır.
Gezi-dizi parkı, AK Parti’nin içinde ve kamuyounda düşen yüzdesini durdurmuş, hatta 3-4 puan yükseltmiştir.
Gezi- dizi parkı senaryosunun farkına varan MHP Türkiye’nin daha büyük kaoslara yüklenmemesi için bu dizi filmde rol almamıştır. Bunun adına sorumluluk bilinci denir.
Bu konuda söylenecek çok şey var, elbette bu köşe bu söyleneceklere yetmez.
Aklıma gelimişken hatırlatayım; Diyarbakır’da yapılan Kuzey Kürdistan birlik ve Çözüm Konferansından ne haber? Basın bu konuda dut yemiş bülbül gibi.
Dost sandığımız devletlerle kuzu sarması olanların resmi olmasa da “Türkiye’de, kürdistanı kurduk” mesajını taşıyan beyanları ve eylemlerini perdeleyen gezi parkı senaryosu TV’lerde dizi parkı dizisi olarak bu millete sunulursa buna da şaşırmamak gerekiyor.
Haklı olmak değil, haklı çıkmak sanatı olarak tarif edilen siyaseti ben asla sevmedim. Sevmiyorum ve sevmemeye de devam edeceğim.
AKİL Orhan Gencebay “Batsın bu dünya” diyor ya, aslında “Batsın bu siyaset” demeliydi.
Sağlıcakla kalınız...