Aile hekimleri ve aile sağlığı çalışanları adına yapılan açıklamada; son dönemde uygulamaya konulan performans kriterleri, ücret kesintileri ve artan bürokratik yüklerin hekimlik mesleğini sürdürülemez hale getirdiği vurgulandı. Açıklamada, aile sağlığı merkezlerine bir yıl içinde başvurmayan kayıtlı hastalar nedeniyle hekimlerin ücret katsayılarının yarıya düşürüldüğü belirtilerek, bu uygulamanın kabul edilemez olduğu ifade edildi.
Günlük 70’i aşan poliklinik sayılarına rağmen hekimlerin veri giriş memuru gibi çalıştırıldığını belirten aile hekimleri, maaşların büyük bölümünün öngörülemez performans parametrelerine bağlanmasının ciddi mağduriyetlere yol açtığını dile getirdi. Aile hekimlerinin aldığı ücretin yalnızca yüzde 35’inin taban ödeme olduğuna dikkat çekilirken, bu oranın ikinci ve üçüncü basamak sağlık hizmetlerinde yüzde 72 olduğu hatırlatıldı.
Basın açıklamasında ayrıca, kamuda çalışan hekimlerin Türkiye’de en fazla vergi ödeyen meslek grupları arasında yer aldığı vurgulanarak, hekimler üzerindeki ağır vergi yükünün adil bir şekilde yeniden düzenlenmesi çağrısında bulunuldu.
Açıklamanın en dikkat çeken bölümlerinden biri ise, haklarında arama kararı bulunan veya adresi tespit edilemeyen vatandaşların aile sağlığı merkezlerine gelmemesi nedeniyle hekimlerin cezalandırılması oldu. Aile hekimleri, “Bizlerden hem dedektiflik hem hekimlik yapmamız isteniyor. Biz hekimız, hafiye değiliz” ifadeleriyle uygulamaya sert tepki gösterdi.
KAHED Yönetim Kurulu adına açıklamayı paylaşan KAHED Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Onur Tekşen, aile hekimlerinin hekimlik yapmaktan uzaklaştırıldığını belirterek, sahada çalışan hekimlerin görüşleri doğrultusunda yeni ve gerçekçi bir yönetmeliğin hayata geçirilmesi gerektiğini ifade etti.
Aile hekimleri, hastaların en iyi koşullarda sağlık hizmeti aldığı, hekimlerin ise insani ve adil çalışma şartlarına sahip olduğu bir sistem talep ederek, “Bırakın hekimlik yapalım, bırakın tıp diplomamızın hakkını verelim” çağrısında bulundu.
