Programda BLC Grup’un da çalışmaları ve faaliyetleri hakkında bilgi veren Başkanı Şahin Balcıoğlu; “Grubumuz 1986 yılında örgü makinalarıyla başladı. Daha sonra farklı sektörlerde farklı yatırımlar yaparak. Bugün 5 tane şirketiyle Kahramanmaraş'ta ekonomiye hizmet etmeye çalışıyor. Tabi bu söylediklerim rakamlar hep deprem öncesinin rakamları. Bu firmalarda ağırlıklı işimiz sektör. Yani büyük firmamız, sektörümüz tekstille ilgili ama onun yanında gıda ve kompozit bir malzeme üretiyoruz ve eğlence sektörü büyük bir parkın da işletmeciliğini yapan bir grubumuz var. Tekstilde normal bilinen üretimlerin dışında yeni. Pet şişeden iplik üretiyoruz ve ondan giysiler hazırlıyoruz. Atıklardan iplik yapıp onlardan giysiler hazırlıyoruz ki dünyada rağbet gören birçok firmanın ve uluslararası firmanın rağbet ettiği şeyleri yapıyoruz. Firmamızda çevresel faktörler, bütün işletmelerimiz de çok önemli ve dikkat ediyoruz. Türkiye'de yanlış hatırlamıyorsam iki firmada olan bir yeşil yaprak diye benim söylediğim HİGG İNDEX. Çevresel duyarlılığı olan bir belgemiz var. Diğer boya hanelerde olduğu gibi atık suyumuzu akıtıp atmıyoruz. Atık suyumuzun yüzde 70'ini sıfır değere getirip tekrar işletmemizde kullanıyoruz ve yenden üretime katıyoruz. Böyle bir ayrıcalığı var. Enerji konusunda da etrafı kirleten, doğayı kirleten enerjiler yerine güneş enerjisiyle işletmelerimizin her gün biraz daha ilave etmek suretiyle hem bu dünyadaki ticaret gidişinin önünde engel olacağını yakında düşündüğümüz karbon salınımı ile ilgili de hazırlığı yapmış oluyoruz ve bunun yanında yeni teknolojileri kullanmak istiyoruz. Bunun içinde ciddi yatırımlar yapıyoruz. Depremden önceki son iki yıl yapmıştık. Bu yıl ancak makinelerimizin bakımlarını yaptık ve şimdi tekrar kaldığımız yerden devam ediyoruz” dedi.
“KOMPOZİT PLAKADAN ROKET YAPMAYA ÇALIŞIYORUZ”
Yapay zekayı kullanarak çalışmalarına hız kazandırdıklarına dikkat çeken Balcıoğlu; “Burada yapay zekayı kullanıp yapay zekayla sıfır hatalı üretim amaçlıyoruz. Büyük ölçüde başardık. Ama tabi bu yeniliğin ve teknolojinin sonu yok. Maalesef her gün yeni bir şey çıkıyor ve onu da ilave etmek durumundayız. Tekstilde bunları yapıyoruz. Kabaca kompozit bölümünde yaptığımız Türkiye'de yine farklı bir şey yapıyoruz. Çocuklarım kızıyor tahta dediğimde ama bir tahta malzeme, kompozit bir plaka üretiyoruz ve bu plakanın şu anda çalıştığımız saha İstanbul'la birlikte yürüttüğümüz bir projede çalışıyoruz. Bunların testleri, çalışmaları, uygulamaları çok zaman alıyor. 3-4 ayda ancak bir test yapabiliyoruz. Sonra olmadı tekrar bir daha yapıyoruz. Biz bu plakadan roket yapmaya çalışıyoruz. Olur, mu hiç? Olmaz ama malzeme dediğim gibi Türkiye'de başka birinin üretmediği bir malzeme ve bu malzemeyi biz bununla yaparsak hem geç tutuşması nedeniyle bir fayda sağlıyor. Çok hafif olması nedeniyle de daha fazla menzile gitme yani 500 metreye gidiyorsa bir roket bu 800 metreye gidebilecek halde bir yapıya sahip olacak. Bu çalışılırken yanında genelde böyle oluyor, ilaç sektöründe çok rastlıyoruz buna. Bir şeyi yaparken yanında da bir şey çıkıyor. Biz bu roketi çalışırken rüzgar enerjilerinin pervaneleri de bundan yapmak üzere çalışıyor çocuklarımız. Eğer başarılı olursak ki her gün bir adım daha yürüyoruz, ne zaman bitecek bilmiyoruz ama bittiğinde artık Türkiye'de roketleri bizim malzememiz den ve rüzgar enerjilerinin pervanelerini de bizim malzememiz yapıyor ve piyasada dünyanın dört bir yanında görüyor olacağız” diye konuştu.