Türk hukuk sistemimizde eksiklik ve yetmezlik varsa, var olan hukuksal ve yargısal soruna kökten çözüm getirmek yerine kişiye göre, hukuk yaratmak yasa çıkarmak bu sanırım.

Eski ve şimdiki müsteşarlarının da aralarında bulunduğu 5 MİT görevlisinin ifadeye çağrılması üzerine kopan kıyametin ardından durumu kontrol altına almak ve kendi lehine çevirmek için AK Parti bulduğu formülü önce adalet komisyonundan geçirdi. Şimdi ise meclisten geçirmeyi hedefliyor.

Bu formülü önce Hakan Fidan ve arkadaşları için düşünen AK Parti kurmayları, bu yasaya ek olarak kamu görevlilerini de kapsayacak şekilde yeniden düzenledi. Kişiye, kişilere özel bu yasanın hukuksal ve siyasi tartışması giderek büyüyecektir.

MİT’ çileri ve kamu görevlilerini kurtarmak için hazırlanan yasa teklifinin Adalet Komisyonu’ndan  geçti. Yakın zamanda da Meclis’te görüşülecek.

Muhalefet liderleri MİT ve ifade krizi için iktidarı topa tutular.  CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu da MHP Lideri Devlet Bahçeli de çok ağır ifadelerle, suçlamalarla karşı çıktılar. Muhalefetin bu tutumu bağımsız yargı ve hukuk açısından sakıncalı bulundu. Doğru olanda bu…

Adalet Komisyonundan geçen teklifle, MİT Müsteşarı ve görevlileri ile Başbakan’ın özel temsilcisi sıfatıyla görev ifa edenlerin Başbakan’ın izni olmaksızın soruşturulamayacağı hükmü ekleniyor, ayrıca kamu görevlilerinde bu kapsama alınıyor. MİT yasasının 26. maddesine. Ayrıca bu hükmün başlamış, yürüyen soruşturmalar için de geçerli olması öngörülmektedir.

Muhalefet işte bu formüle ateş püskürüyor. Hem CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, hem de MHP Lideri Bahçeli, Başbakan Erdoğan’a karşı sert ifadelerle yükleniyorlar.

Keşke iktidar bu olaya ve kişiye, kişilere göre yasal düzenleme yapmak yerine, muhalefete de uzlaşma yoluna git eseydi. İktidar ve muhalefet ele vererek ileriye dönük köklü ve evrensel hukuka uygun adımlar atmayı, kişi ve kişilere  özel yeni dokunulmazlık icadı yerine var olan dokunulmazlıkları kaldırmayı düşünselerdi.