KİMSE hemen işi din iman, insanlık şu bu konusuna getirip dramatize hatta ajite etmesin zira biz dili, dini, ırkı ne olursa olsun insana yapılan her zulmün karşısında oluruz. Bu ayrı bir konu ama iş benim memleketimin kültürünü, görgüsünü, geleneklerini hatta huzurunu bozmaya varırsa isterseniz kusura bakın, ben buna karşı çıkarım.
Konumuz yine bu Suriyeliler meselesi…
Elbette ki bunların ülkesinde yaşanan olaylara, insanlık suçlarına biz de karşı çıkıyor ve biz de bir duruş koyuyoruz ama iş benim topraklarımda yaşayan insanları huzursuz etmeye gelince yine isterseniz kusura bakın, ben buna karşı çıkarım…
Dostlar bu Suriyelilerin gelişinden sonra Kahramanmaraş halkının, yani gelecek nesillerimizin gitgide kültürü, görgüsü ve hatta huzuru bozulacak bunun farkında mısınız?
Özellikle Kıbrıs Meydanında kırmızı ışığa yakalanın görün, arabanızın etrafı hemen dilenen Suriyeli çocuklarla doluyor. Trabzon Caddesinde mesela Yaşar Pastanesi’nin oralara gelen yabancı turistlere kene gibi yapışıp dilencilik yapan çolu çocuğu, kadını hatta sopa gibi erkeğiyle adeta bir 3. Dünya ülkesinin varoş kenti görüntüsü veriyoruz.
Ve ne yazık ki ne polis ne de zabıta bunların hepsine göz yumuyor ya da güçleri bunlara yetmiyor!
DEVLET OTORİTESİ ORTADA YOK!
BUNLAR Kahramanmaraş’a geldiğinde Küçük Sanayi Sitesi arkasında kurulan kamplara yerleştirilmişti ve burada kurulan polis noktalarından dışarı çıkartılmayacaklardı.
Şu anda Kahramanmaraş’ta yaşayan Suriyeliler tamamen kontrolden çıkmış durumda ne devleti ne de polisi tınmıyorlar bile!
Zaten işi bozuk olan küçük esnaf SSK’sını, vergisini ödeyemezken, Suriyeliler Maliyeye, odalara vs. hiçbir yere kayıt olmadan her türlü ticareti yapıyor, ne maliyesi ne zabıtası hiç kimse bunlara ses çıkartamıyor. (İstendiği takdirde her türlü belge sunabiliriz)
Bunlar şu anda cinayet işliyor…
Bunlar şu anda hırsızlık yapıyor…
Dilencilikleri zaten dizboyu…
Bunlar arabalarıyla trafikte her türlü kuralsızlığı yapıyorlar…
Bunlar uyuşturucu ticareti yapıyor, çocukları zehirliyorlar…
Ama bunlar devleti takmamalarına rağmen devlet korumasında olmaları nedeniyle biz hiçbir şey yapamıyoruz, bu vahim durumu sadece seyrediyoruz.
SÜTÇÜ İMAM KOLAYINA SÜTÇÜ İMAM OLMADI!
HEPİMİZİN gururu İstiklal Marşımızda ne güzel bir mısra vardır: “Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır”
Hep söylüyoruz, yine tekrarlayayım: Hadi insanlık adına bunların çocuk ve kadınlarına katlanalım ama bunların sopa gibi erkeklerine neden katlanalım ki?
Biz bugün dedelerimizle, Sütçü İmamlarla, Rıdvan Hocalarla niye gurur duyuyor ve onlara her fırsatta rahmet okuyoruz?
Çünkü canları pahasına topraklarını savunup şehit oldular, torunlarına toprak ve bağımsızlık bıraktılar.
Şimdi bunların sopa gibi gençleri 30 – 40 yıl sonra torunlarına ne anlatacaklar?
“Evlatlarım bizim ülkemizde savaş vardı, biz oralardan kaçtık, başka ülkelere sığınmacı olduk”mu diyecekler? Mesela bizim İstiklal Marşımızdaki, “Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır” sözünü anlayabilecekler mi?
Yazıklar olsun vatanını savunmadan kaçanlara, bin kere yazıklar olsun…
DİPNOT: Şimdi eminim bazıları çıkacak ve “yukarıda saydığınız olumsuzluklar daha önce olmuyor muydu, bizim kendi vatandaşımız bunları yapmıyor muydu?” diyecek.
Evet, maalesef yapıyor ve her toplumda olabileceği gibi bizim toplumumuzda da uyuşturucu ticareti vs. yapanlar var elbette ama bunlar var diye, bu Suriyelilerin yasa dışılıklarını da normal mi görmemiz gerekir?