17 milyon öğrencimizin ihtiyaçlarına cevap verebilecek imkanları, onlara sağlayamamışız yazık..
"2013-2014 Eğitim ve Öğretim yılı önceki gün başladı.İlk ve orta dereceli okullar, yeni öğretim yılına başlarken, Üniversiteler de tek tek açılmaya devam ediyor. Öğrencisiyle, velisi ve öğretim kadrolarıyla hepsine keyifli ve bir o kadar da başarılı bir eğitim ve öğretim yılı dilemek istiyorum ama, eksiklikler karşısında da çok üzülüyorum ülkem adına”.
Ders başı yapan 17 milyon öğrenci ve bir o kadarda velisi adına sorunlar çok. Sıralamaya kalksak buradan çok uzaklara yol alır,uzanır. Ama yine de karamsar değil,iyimser olmak zorundayız. Çünkü zaten herkes patlamaya hazır bomba gibi, canlarını daha fazla sıkmak istemeyiz.Peki, bu sorunlar nasıl çözülecek?Örneğin üniversite öğrencilerinin yurt ve burs sorunu! Her yıl yüz binlerce konut üreten bir ülke nasıl olur da her yıl birkaç yüz yurt yapamaz anlayabilmiş değilim! Yine aynı şekilde bütçesi trilyon dolara dayanan bir ülke niye öğrencisine hâlâ üç kuruş burs verir bunu anlamak da çok zor.
Her kente üniversite açıldı ve öğrencilerin neredeyse üçte ikisi ailesinin bulunduğu ilde değil, farklı bir ilde öğrenim görüyor. Bu yüzden de ev kiraları aldı başını gidiyor.
Öğrenci gelinceye kadar kiracı bulmakta zorlanan ve birkaç yüz liralık kiraya evet diyen ev sahipleri şimdi uçuyorlar. Keşke Batılı ülkelerde olduğu gibi, bizde de evlerde boş kalan çocukların büyüyüp gitmesiyle boş kalan odalar, öğrencilere kiralansa. İşte o zaman hem ev kiraları o kadar yükselmez hem de aile bütçesine katkı sağlanmış olur.
Keşke yapılsa…
Siz hiç YÖK, MEB ya da Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın bu konuda bir girişimini gördünüz mü? Niye yeterince yurt yok, gençlerimiz açıkta kalıyor diye seslerini yükselttiklerine ya da hayırseverlere burs çağrısında bulunduklarına şahit oldunuz mu?..
Öğrenci Kapanları…
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin Milli Eğitim Bakanlığı,Özellikle AK Parti İktidarın uyguladığı politikaya uygun hale dönüştürülmüştür.İktidarın etrafını saran bazı cemaat ve benzeri gruplar,Devletin yapması gereken okul ve yurt işlerini kendileri yapar hale gelmiştir.Hal böyle olunca da okuyabilmek için yollara düşen çocuklarımızın yakasına yapışanda, onlara barınak sağlayanda Cemaatler olmaktadır.
İşte Bu Cemaatler…
Gelelim Türkiye’deki tarikat ve cemaat gruplarına bir göz atalım;
İsmail Ağa Cemaati (Önderi Mahmut Ustaosmanoğlu), Fethullah Gülen Grubu
İskender Paşa Cemaati (Zahit Koktu, Esat Coşan ve şimdi oğlu Nurettin Coşan), Erenköy Cemaati (Muradiye Vakfı) Önderleri: Tahir Büyükkörükçü (Gazeteci) Ahmet Taşgetiren ve Topbaşlar
Süleymancılar. Önderleri: Kemal Kaçar’ın torunları Denizongun kardeşler, İhlascılar (Enver Ören),
7) Kırkıncı Hoca ve Yazıcılar gibi diğer Nurcu guruplar
Nakşibendi Yahyalı Cemaati. Önderi: Ramazan Dinç.
Melamiler. Önderi: Ahmet Arslan, Hakikatçiler. Önderi: Ömer Öngüt,Hazneviler. Önderi: Muhammet, Muta Haznevi, Menzilciler. Önderi: Abdulbaki Erol, İcmalciler. Önderi: Prof.Dr. Haydar Baş, Uşşakiler. Önderi: Fatih Nurullah, Cerrahiler. Önderi: Ahmet Misbah Ermenkul, Kadiri Muhammediye. Önderi: Muhammet Ustaoğlu, Hizbül Tahrir, Tillocular, Galibiler. Önderleri: Hacı Galip Hasan Kuşçuoğlu, Halveti Tarikatının Şabaniye kolu, Adnan Hoca Grubu ve Mustafa İslamoğlu gibi gruplar oluşturmaktadır. Bir çok öğrenciyle bu gruplar yakından ilgilenmekte ve saflarına çekmektedir.
Bu ülkedeki, yurt severlere, aydın geçinenlere, parası olan zenginlere iki çift sözüm var;
”Uyan Ali Uyan, Kalk Ali Kalk. Aydınlığın karartılmadan, yolların kapatılmadan. Ali Okul yaptır, yurt yaptır, ülkenin geleceği için, bugünden bir şeyler yaptır, yoksa yarın geç olabilir”
Umarız bu yıl, bu konuda, bir ilk yaşanır ve öğrenciler yer, yurt, burs, yemek sıkıntısı yaşamadan kafaları rahat eğitime başlar ve başarılı olmak adına kendilerini en iyi şekilde derslerine verirler...