Sevgili Okuyucular!
Allah’ın yarattığı ve can verdiği gencecik vücut ,içinde taşıdığı umutları,hayalleri yaşayamadan gitmek..
Umutları yaşayamamak…
Hayallerin pişinden koşamamak…
Hayatı paylaşamamak…
Onu yaşamadan, hayatının baharında koparmak ve yok etmek mesela…
***
Şu yalan dünyada kısa ömrümüze neler sığdırmaya uğraşsakta; onların hiçbirini yapamamak,yaşayamamak…
Yaşamana müsaade verilmemek…
Mesela Âşık olamamak…
Sevgilinin ellerinden tutup,saçlarını okşamamak…
Onun gözlerinin içine doya doya bakamamak…
El ele tutuşup uzun uzun yürüyememek…
Heyecandan kalbinin dışarı fırladığını hissetmemek…
Avuç işlerinin terlemesini görmemek…
Onu doyasıya Seyredememek…
Ona doyasıya Dokunamamak…
Onunla Sevişememek…
***
Onunla buluştuğunda, hiç ayrılmama isteğin gibi mesela.
Gurbetteki sevdalı özlemek mesela…
Ona kavuşmak için çırpınmak bir kuş gibi uçamamak mesela..
Dizine yattığında saçlarını okşayan anacığına…
Belki de seni uzaktan uzağa seven, sen uyuduğunda yanına yaklaşan ve yanağını okşayarak elinde kokunla odandan çıkıp giden babacığına…
***
Aile bireylerine özlemle sarılamamak.
Özlemle Sarıldığında ne kadar çok duyguyu yaşattığını bilememek.
Uyurken veya otururken yada ayakta dururken…
Hiç fark etmez sarılamamak, dokunamamak mesele…
Sevdiklerinle birlikte doya doya yaşayamamak.
Paylaşamamak…
Kendin için.
Sevdiklerin için.
Geleceğin ya da geçmişin için…
Bir şeyler yapamamak…
***
Sonra büyüyememek.
Güçlükle kazandığı üniversiteyi okuyamamak..
Okuyup bir meslek sahibi olamamak…
Büyüyüp, adam olamamak.
Adamsızlığı bilememek.
Kalleşleri tanıyamamak, tanıyarak hayatı öğrenememek işte.
Evlenememek mesela aşık olduğunla…
Bir yuva kuramamak sevdiğinle…
Çoluk çocuğa karışamamak…
***
Evlat sahibi olamamak mesela..
Onu koklayamamak…
Onu ninnilerle büyütememek…
Onun için canını verebileceğini ona hissettirememek…
Onu kendi canından daha çok sevdiğini, ona hissettirememek mesela.
Evladın için kendinden vazgeçmeleri yaşayamamak.
İçin acısa da, yüreğin kanasa da, o vazgeçmelerle bir ömür yaşayacağını bilsen de bunu yapamamak, kendinden vazgeçememeyi yaşayamamak yani.
Hiçbir hayal kuramamak.
Peşinden koşamamak…
Sevgilini…
Aşkını…
Geleceğini…
Hayallerini yaşayamamak işte…
Baba olamamak, babalık duygusunu yaşayamamak…
***
Ağlayamamak hıçkıra hıçkıra mesela.
Bir yakını kaybettiğinde…
Bir sevdayı tükettiğinde…
İçinin acısını, yüreğinin yandığını,gözlerinin isyanını yaşayamamak…
En beterinden hıçkırarak ağlayamamak…
Kahredip, neden diye sorgularcasına…
Nedensizlere yenilmeyi yaşamak.
Neye yenildiğini bilmeden…
***
Gülememek; tıpkı ağlayamamak gibi.
İşte hayat bu diye mutluluğunu gösterememek yani.
İşte hayat bu!
Ve o hayatı yaşayamamak.
Ölmek…
19 ‘unda hayat yolunun ilk çeyreğinde ölmek,öldürülmek…
En kötüsü de öldürenlere neden diye sormamak,soramamak..
En acı olanı da bu işte …Neden?