Demokrasi, hesap verme ahlakı ile birlikte hesap sorma kültürüne de dayanır. Dolayısı ile seçilerek halkın teveccühünü kazananların icraatları kadar onları toplum yararına denetleyecek olan STK’ların da faaliyetleri önem arz etmektedir.
Demokrasilerde seçilenlerin hesap verebilmesi, yönetme şeffaflığı ile yakından ilgilidir. Eğer Kahramanmaraş’ımızda ilk kez seçilen Büyükşehir Belediye Başkanı ve diğer ilçe belediyeler Demokrasinin bu asaletli ilkesi, şeffaflığa önem veriyorlar ise vakit geçirmeksizin İlk bir yıl içerisinde yapacaklarını acil eylem planı, ilk 2 yıl içerisinde yapacaklarını Kısa vade eylem planı, beş yıllık dönemde yapacaklarını orta vade eylem planı ve 25 yıllık dönemdekileri ise; uzun vade mastır plan olarak tanımlamalı ve planlı bir yönetim takvimini yani iş takvimini ivedilikle açıklamalıdır.
Kurumlar organizasyon şemalarını, görevlerinin icraatlarını kolaylaştıracak şekilde yapmalıdırlar. Oysa Belediyelerimizde durum hiç de böyle değil, şu ana kadar gözlemlediklerimiz, yapılan çalışmaların kadrolaşma üzerine olduğu ve parti içi siyasi çekişmeleri iç hesaplaşma meselesi haline getirip, “Paralel’ci” avına çıkıldığı izlenimini vermektedir. Buna bağlı olarak da kadrolarda kollama ve tasfiye süreci başlatılmış, kişisel hesaplar ve uzun vadeli siyasetin dizaynı dışında, Kahramanmaraşlı yararına bir icraat ne yazık ki henüz başlatılmamıştır.
Buradan seçilmişlere seslenmek istiyorum; Şehrimizin sorunları çok olmasına çok, ama bilmelisiniz ki, insan kaynağı bakımından da yetişmiş kadroları da var. Bu kadrolardan kastım; şehrimizde yönetici deneyimine haiz olanlar ile Ankara’da yöneticilik yapanların hepsidir. Geniş düşünmek, dar kadrocu anlayışa mahkum olmamak, şehre hizmet üretecek ve seçilmişlerin vaatlerini hayata geçirecek kabiliyetli, liyakatli, deneyimli kadroları arayıp, bulup göreve getirmek gerekir.
Demokrasinin hesap verecek olanlarına sözümüz var da hesap soracak olanlarına yok mu? Elbette onlara da var. Seçilenler hesap verebilmeli elbette, ya hesap sorma yetkisini elinde tutan Sivil Toplum Kuruluşları (STK’lar) ne yapmalı? Seçim döneminde siyasetçilerden kendi menfaat gruplarına söz ve vaat alanlar, seçilmişlerin icraatlarını yakından takip etmeli, en az kendi menfaatleri kadar da toplum menfaatlerini önceleyen duruş ve denetim görevini icra etmelidir.
Kahramanmaraş’ımızda sayıca fazla olması şans olan, Sivil Toplum Kuruluşları, misyonlarına uygun denetim faaliyetlerini sürdürmeli ve halkın haber alma özgürlüğüne sadakat göstererek bunların sonuçlarını Kahramanmaraşlı hemşerilerim ile paylaşmalıdır.
Son günlerde kurulan ve kuruluş maksadına baktığımızda da önemli bir misyon yüklendiğini gözlemlediğim, kurucularını da yakından tanıdığım ve başarılı olacaklarına dair de kanaat beslediğim; Kahramanmaraş Sosyal, Siyasal, Kültürel Ve Ekonomik, Politikaları Araştırma Merkezi Derneğinin (KAPAM), toplum yararına etkin denetim faaliyetlerini önemsiyorum. Bu nedenle derneğin, yerel yönetimleri ve icraatlarını yakından takip etmesinin önemli olduğunu düşünüyorum.
Netice olarak, seçilenler ile seçilenleri denetleme görevi bulunan Sivil Toplum Kuruluşları, şehre dair yapılacak hizmetlerin beş yıllık dönemini sıkı sıkı takip etmeli, bu güne kadar yapılmayan planlı ve takvime dayalı şehri yönetme stratejisi esas alınarak, verilen sözlerin yerine getirilmesi sağlanmalı, şehirde yaşayanların beklentileri karşılanmalı, beş yıl sonra daha mutlu bir Kahramanmaraş için süreç özenli, dikkatli ve titiz yönetilmelidir.
Allaha emanet olun…