Sevgili okuyucular Adalet ve Kalkınma Partisi’nin 10 yıllık iktidarını, 10 yıldır eleştiren, Başbakan Tayyip Erdoğan’ı ve hükümetini düne kadar terörle mücadele ve Kürt politikası konusunda yerden yere vuran MHP sözcüleri ve Lideri değil miydi?

Sayın Devlet Bahçeli’nin eleştiri ve suçlamaları, bölücülükten başlayıp, vatana ihanete kadar varıyordu. Şimdi ne oldu da MHP Lideri Sayın Bahçeli, yelkenleri indirdi birden?

Suriye teskeresine “evet” diyen  iki parti arasında mevsim son bahar olmasına rağmen bambaşka bir iklim, ılıman hava oluştu. Akdeniz’deki uçak düşürülmesi olayı adeta bir kırılma noktası oluşmuştu bu iki parti arasındaki yaklaşım konusunda.

Özellikle de Suriye’nin kuzeyindeki otorite boşluğunun ardından PKK kontrolündeki PYD unsurlarının, Suriye Lideri Esad rejiminin boşalttığı karakollara PKK bayrağı dikmesi hükümetin çok sert reaksiyonuna neden oldu. İşte o noktadan başlayarak MHP Suriye politikası konusunda hükümetin yanında, hükümete her türlü desteği vermeye hazır olduğunu ilan etti.

Şimdi özellikle son iki haftadan beri ülke gündemine oturan Şemdinli olayı, geçen hafta sonunda PKK’nın karakol baskını ve 8 şehit verilmesi üzerine MHP tutumunu daha da netleştirdi.

Ancak önce hükümet ve iktidar partisi CHP’nin tutumuna sert tepki gösterdi. Ardından MHP...

İktidar partisi AKP’de MHP’de bu olaylar nedeniyle Meclis’in toplantıya çağrılmasını gereksiz bulmuşlardı, aynı eksende oldukları açıktı.

Hükümet, “Meclis neyi görüşecek? Alınması gereken bir karar, çıkarılması gereken bir yasa mı var ki Meclis toplansın?” diye itiraz etmişlerdi her ikisi de.

Ülkenin en önemli sorunu olan bölücü terörün CHP tarafından iç siyaset malzemesi yapılmaya çalışıldığı eleştirisi var her zeminde iktidar kanadında. Şimdi buna  MHP’de katıldı. AKP, MHP her iki partinin söylemleri aynı.

Bir de kamuoyu nezdinde CHP’yi yıpratmak için şu suçlama yapılıyor:

“Bu aşamada Meclis’i terör gündemiyle olağanüstü toplantıya çağırmak PKK’nın propagandasını yapmakla eş değerdedir. PKK da zaten bunu arzuluyor, siyasetin ana gündemine oturmak, kendini olduğundan daha güçlü göstermek istiyor. Bu çok açık ortada iken CHP, yine BDP ile aynı çizgide buluştu. Her iki siyasi parti de ‘Meclis toplansın’ diyor. CHP kimin değirmenine su taşıyor?”

Suçlama ağır; CHP terörü, şehitleri iç siyaset malzemesi yapmaya çalışmak ve PKK’nın değirmenine su taşımakla suçlanıyor iktidar ve yavru muhalefet MHP tarafından.

MHP de iktidara destek veriyor, CHP’yi eleştiriyor. Meclis’te yapılacak buna benzer olağanüstü toplantıların boşa zaman geçirmek olacağını düşünüyor MHP.

Şimdi şu anlaşılıyor ki, PKK, Suriye ekseninde gelişen terör olayları karşısında, yetersiz kalan AKP iktidarına MHP can simidi oldu. Dört bir köşesi kan gölüne dönen Türkiye’nin, gözünden düşen AKP, MHP sayesinde yeniden ayağa kalktı.

AKP, MHP  arasındaki bu olumlu esen ılıman havanın 4. Kasım 2012’de  yapılacak olan, 10.Olağan MHP, Büyük kurultayına  yansımaları ve katkısı ne olacak bunu hep birlikte göreceğiz.
AKP, iktidarı  uyguladığı, dış politikası ve terör politikası yüzünden ülke kamuoyun  gözünden düşmeye başlamıştı ki, tam bu sırada imdadına MHP lideri Sayın Bahçeli yetişti ve AKP ‘yi ve Sayın Erdoğan’ı kurtardı.

Kurtarma sırası Sayın Erdoğan’da; Bu durumda artık Sayın Erdoğan, Sayın Bahçeli “kanka” olmuşlardır. Başbakanımız kendisine yapılan iyiliği de, kötülüğü de asla  unutmaz, MHP 10.Olağan Büyük Kurultayında “kankasının” yeniden Genel Başkanlığa seçilebilmesine katkısını esirgemeyecektir inşallah?