BİR Yunan antik çağ mimarisi kitabında okuduğumda çok şaşırmıştım.

Şaşırmıştım çünkü milattan önce 430 yılında o günün liderlerinden Perikles, sanki modern çağın “demokratik” ve “katılımcı” belediyeciliğinin tarifini veriyordu.

Şuna bir bakar mısınız lütfen:

“İçimizde evimiz ve kentimize duyduğumuz özeni birbirinden ayrılmaz duygular olarak taşırız. Kişiler ayrı çabalar içinde de olsalar, kent sorunları karşısında kimse umursamazlık edemez.

Bizde kent sorunlarına aldırmayan kişiye sessiz bir yurttaş değil, kötü bir yurttaş denir. Kentimizi ilgilendiren konulara bizler karar verir ya da bu konuda en doğruyu bizler düşünürüz. Çünkü eylemden önce girişilecek sözlü tartışmalar zararlı bir sonuç vermez, ama bu tür görüşmeler yapılmadan girişilen işler, olumsuz sonuçlar doğurabilir.”

Perikles, M.Ö. 430

Yazının başlığında kastettiğimiz, “Belediye Başkanları bunu sindirerek okumazsa!” cümlesinden kastımız işte budur.

Bu kentte yaşayan, havasını suyunu içen, bu atmosferin içinde olup oyunu da burada kullanan her vatandaş, bilgi, görgü ve saygı çerçevesinde tartışarak belediyelere danışmanlık yapma, yön verme hakkına sahip olduğunu unutmamalı ve belediye başkanları da bu tartışmalara kulak vermelidir.

Başta Büyükşehir Belediye Başkanı Fatih Mehmet Erkoç olmak üzere, Onikişubat Belediye Başkanı Hanefi Mahçiçek ve Dulkadiroğlu Belediye Başkanı Necati Okay, bu kentin şu anda beş yılına damgasını vuracak. Aslında bir bütün olarak düşündüğümüzde Osman Okumuş’tan, Hüseyin Coşkun Aydın’a kadar bütün ilçe Belediye Başkanlarımız için geçerlidir bu olgu.

Konuşan, tartışan, yazan, çizen bu insanların amacı, yıllardır kentlere daha iyi bir yaşam standardı getirmeyi amaçlayan, insancıl çalışmalara katkıda bulunmak isteyen, kent düşünce yapısının iyileşerek gelişmesine yardımcı olup, daha yaşanılabilir bir kente sahip olma çabasıdır.

BİLİM, TEKNOLOJİ VE TEKNİK ÜNİVERSİTE MESELESİ

SEÇİM öncesinde şu vaatler yapıldı, bu vaatler yapıldı buna fazla da takılmadan yerel yönetimlerimizin yapması gereken en önemli icraatların başında bu kente mutlaka ama mutlaka bir Teknik Üniversite kurulması yönünde çaba göstermesi olmalıdır.

Zira modern toplumlarda kentleri atağa geçiren aslında üniversitelerdir.

İşte bunun en güzel örneklerinden birisi de 1951 yılında California’da kurulan Stanford Üniversitesinin desteği ile kurulan dünyaca ünlü “Silikon Vadisi”dir. Yanılmıyorsam Milletvekilimiz Dr. Yıldırım Ramazanoğlu’ndan duymuştum, üstelik o bölgenin ekonomisine yıllık 50 Milyar doların üzerinde de katkı sağlıyor.

Çağımızın bilgi teknolojileri arasında maddi anlamında dünyanın en değerli şirketleri kabul edilen Google, İntel, Yahoo, Apple, HP ve Adobe gibi markaların bu vadide doğup dünyaya yayılmış olması bir tesadüf değil.

Boston kenti bütün dünyada “bilim ve teknoloji” kenti olarak anılıyor. Pek tabi bu ünvanı dünyanın en iyi üniversitelerinden olan Harvard ve MIT’ye borçludur. Bu iki kurum başlangıcında zengin ve varlıklı öğrencilerin devam ettiği okullar iken daha sonra strateji değişiklikleri ile yetenekli gençleri toplayan, eğiten ve bilgi üreten bir araştırma üniversitesi haline gelmelerinden sonra adeta çağ atladılar. Şu anda MIT’nin mezunlarınca kurulan teknoloji şirketlerinde bugün 3 milyondan fazla kişi çalışıyor. Şirketlerin yıllık cirosu ise 2 milyar doları buluyor.

Hadi Başkanlarım devlette olamıyorsa özel teşebbüsü destekleyip Kahramanmaraş’a böyle bir üniversitenin kazandırılmasına ön ayak olun…

Düdük çaldı, maç başladı. Bu beş yıl içinde bunu başaran başkanlar olarak tarihe geçeceğinizi unutmayın!

ONİKİŞUBAT’IN DOKTORU

HER zaman güler yüzü, beyefendliği ve nezaketiyle tanıyıp sevdiğimiz Dr. Ali Ünsal kardeşimiz Onikişubat Belediye Başkan Yardımcılığı görevine atandı.

Sosyal hayatı ve beşeri ilişkilerindeki başarıyı bu görevine de yansıtacağına yürekten inandığım sevgili doktorum Ali Ünsal’ı ve bu tasarrufu kullanarak doğru bir iş yaptığına inandığım Onikişubat Belediye Başkanı Hanefi Mahçiçek’i tebrik ediyor, başarılar diliyorum.

İnşallah Onikişubat’ın da doktoru olsun…