EN azından ben 25 senedir duyarım her Maraşlı’dan “İlle de bir bakanımız olsun” diye…

Başbakan Erdoğan yıllar önce “Ne bakanlığı istiyorsunuz, sizin bakanınız benim…” dediğinde herkes bunu bir müjde olarak algılayıp onu alkış yağmuruna tutmuştu da, bir eski Anavatanlı abimiz çok eğlenmişti bu anlamsız alkış durumuna…

Ama her nedense o gün bugündür bir “bakanımız” olmadı o başka…

Peki nedir bu bakanlık?

Halk arasındaki söylemle ülke yönetiminde bulunan hükümet içerisinde, müstakil bir bakanlık ya da devlet bakanlığı şeklindeki kamu teşkilatının başında bulunan siyasi sorumluluğa sahip yöneticidir.

Bakan senin memleketinden olursa ne işe yarar?

Bir kere başta Vali ve Belediye Başkanı olmak üzere bütün kamunun protokol işleri daha da artar…

Mesela kesinlikle Valiliğe bir metre eninde, 14 metre boyunda rengi gülkurusu kırmızısında yeni bir halı alınır.

Bu halı muhtemelen Valilikteki protokolden sorumlu müdüre zimmet edilir.

O müdür bu halıyı gözü gibi korur ve bakan olan vekilimizin geleceğini üç gün önceden duyduğunda mesai bitiminde odacılara gitmemelerini tembih ederek halının son kontrollerini yapar, hiçbir aksaklık olmasa da yine de görevliye “ufaktan bir silin” der.

Sonra bu müdürümüz sicilinde muhtemel bir aksaklık olmaması ve biraz da sorumluluğu üstünden atmak amacıyla bir Vali yardımcısına rica edip “oldu mu?” diye halının son kontrolünü yaptırır.

Bu aynı işlemler biraz daha hafif şekliyle belediye de yapılır.

Sonra Valilik, Belediye ve Bakanın sorumlu olduğu il müdürlüğü bir bakırcı, bir ceviz oymacı ile anlaşır.

Her defasında aynı hediyeyi vermemek için değişik ürünler tasarlanmasını isterler ama bir türlü akıllarına bir bakır, bir sandık yerine mesela bir yemeni vermek gelmez zira onun paketi çok küçük olur.

Tabi Bakanın başta danışmanı, şoförü ve korumalarını da unutmamak gerek. Zira onlarla dostluk kurmak particiler için bir ayrıcalıktır. Onlar içinde bol bol biber paketi ve dondurmalar her daim hazır olur…

Örneğin bunlardan birine her aradığında ulaşmak çok büyük bir ayrıcalıktır o partili için…

“Aha sorak ağbii… Saaayın bakanımız nerdiimiş öğrenek” diyerek büyük onur ve gururla koruma aranır konuşulur, bu da büyük keyftir o partili için…

BİZİM DE BÖÖÖĞĞĞRRRKKKK DİYE GEĞİRECEK BİR BAKANIMIZ OLSUN

AYRICA muhtemelen bir paçacı ile anlaşılır ki, bakanın Maraşlı olması hasebiyle değişiklik olsun diye zaman zaman kelle paça hazırlatılır ve ya bir parti görevlisi ya da bir başkası “Çok Saaayın Bakanım bugünde değişiklik olsun kelle paça hazırlattım size” der. Eğer ki bakanın da keyfi yerindeyse ve “tamam” derse yallaaahhh Valisi, Belediye Başkanı, particisi bilcümle efradıyla paçayı höpürdetecek mekâna gidilir…

Sonra herkesin elinde cep telefonu hazırdır, eğer paça içen bakanın yanında sivişecek bir yer bulursa yanına, yoksa da arkasına durur ve üç poz fotoğraf çektirir. Üç poz çektirmesinin nedeni birinin bozuk çıkma ihtimaline karşın ikincisini, ikincisinin bozuk çıkması ihtimaline karşın üçüncüsü sağlam olsun diye…

Tabi bu fotoğraflar o cep telefonlarının içinde durmaz, duramaz… Hemen Facebook ve Twitter sayfasına, “An itibariyle çok Saaayın Bakanımla kelle paça içiyoruz…” diye yazılır.

Tabi siz nereden bileceksiniz bakanla kelle paça içmenin ne kadar bir ayrıcalık olduğunu!

Ha unutmadan!

Bir kamu kurumunun müdürü her saniye bakanın ya sağında, ya solunda, ya arkasında mutlaka hep yakın bir yerinde durur, “Ben devletin önemli bir kamu görevlisi müdürüyüm siyasetçilerle bu kadar içiçe olmam yanlış olur” demeden, her fotoğraf karesinin içine mutlaka girer, eğer kadraja sığmazsa da başını epey bir uzatır. Hatta bir rivayete göre de bu müdürümüzün makam arabasında her daim hazır olan bir makas duruyormuş ki, eğer bir yerde açılış olursa koruması hemen getirip makası veriyormuş fotoğraflar çekilirken kendi de kurdelayı kesiyor görüntüsüne girmek için…

Yine muhtemelen Tarım İl Müdürlüğü’ne bağlı bir otomobilin bagajı Beypazarı Sodaları ile doldurulur ki, bakan çok şiştiğinde “bööööğğğrrrrrkkkk…” diye geğirip gazını çıkartıp rahatlasın diye…

Vesselam bu yazıdaki örnekleri daha da uzatabiliriz ama şimdi okurlardan gelecek yorumları bekleyelim ve gelecek yorumları isimleriyle bir sonraki köşe yazımıza saklayalım…

Şimdi sizlere soralım: “Maraş olarak bizim de bir bakanımız olsa ne olurdu?”