Mevsimlerden ilkbahar, aylardan mayıs, günlerden perşembe,  bugün 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü olarak kutlanacak…
   1 Mayıs tarihinin yani bugünün önem nedir?
   Neden 1 Mayıs’ın adı, işçi bayramı olarak konmuş?
   Neden 1 Mayıs işçi bayramı olarak kutlanmaktadır?
   İşçi bu tarihi neden bayram olarak kutlamaktadır?
   Bugün, işçinin, işverenden hak talep etme günü müdür?
   Yoksa…
   Bugün işçinin sıradan bir tatil günü müdür?
   Tarihten gelen bilgiler ışığında, bu konuyu sizlerle paylaşmak istedim...
   1 Mayıs 1886 tarihinde ABD’de günde 12 saat çalışan işçilerin, bu 12 saatlik mesailerini günde 8 saat çalışmayı talep etmeleri nedeniyle yaklaşık altı yüz bin çalışanın iş bırakma eylemleri başlamıştı. 1 Mayıs’ta başlayan eylemler işçilerin toplu mücadelesi ile devam ederken 4 Mayıs tarihinde Haymarket meydanında yapılan miting sırasında atılan bir bomba sonucunda 7 polis öldü ve bununla ilgili olarak yüzlerce işçi tutuklandı…
   Yargılanmak üzere seçilen ve idam edilecek 7 işçiden biri idam edilmeden bir gün önce hücresinde intihar etti…
   Eylemler çalışanların istediği gibi sonuçlandı ve 8 saatlik işgünü çalışması birçok ülkede kabul edildi. Bu olaylardan sonra 1889 tarihinde ise Fransız bir işçi temsilcisinin önerisiyle de 1 Mayıs tüm dünyada birlik, mücadele ve dayanışma günü olarak kutlanmaya başladı. Ülkemizde de 22 Nisan 2009’da kabul edilen bir yasa ile 1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı resmi tatil olarak ilan edildi…
   Peki, bugün ülkemizde, şehrimizde 1 Mayıs perşembe günü meydanlarda coşku ile kutlama yapacak işçiler için bayramlık bir tablo söz konusu mudur?
   Bence hayır;
   Nedeni de şudur…
   2014 yılı Türkiye’sindeki çalışma hayatı istatistiklerine baktığımızda, 1886 yılının Amerika ve Avrupa’sındaki çalışanların elde ettikleri haklara bile halen sahip olamadıklarını görüyoruz…
   Nasıl mı?
   * İşsiz sayısının neredeyse 3 milyon sınırına dayandığı, 
   *Toplam çalışanlar işçiler içinde sendikalı olanların oranının % 11 olduğu,
   *Yıllara göre denetlenen işyeri sayısının çok düşük rakamlarda kaldığı,
   *Son bir yılda çalışmış olanların %2,2’ünün muhakkak bir iş kazasına maruz kaldığı,
   *Çalışan emekçilerin  % 2,1’inin, son bir yıl içinde çalıştığı işe bağlı olarak bir meslek hastalığına maruz kaldığı,
   *Yıllara göre ancak 2700 iş kazasının incelenebildiği, diğer binlercesinin inceleme sırasını halen beklediği,
   *Bir işçi, haklı nedenle iş akdinin feshetse dahi çok sayıda çalışanın kıdem tazminatı hakkından yararlanamadığı,
   *Çalışanların % 8,2‘nin çalıştığı işle ilgili olarak “zaman baskısı ve aşırı iş yükü” şeklinde ruhsal sağlığını etkileyen elverişsiz koşullara maruz kaldığı,
   *Bir çok işyerlerinde çalıştırılan taşeron işçilerin, işverenler tarafından yeterince sahiplenilmediği ve zor şartlarda çalıştırıldığı,  
   *Ülkemizde çocuk işçi sayısının normalin üzerinde olduğu ve  bu çorcuk işçilerinde ağır işlerde çalıştırıldığı,
   *Çalışma hayatında çok sayıda kayıt dışı çalışanların olduğu ve bu rakamında azımsanmayacak kadar çok olduğu,
   *Dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırının 3 bin 814 TL olduğu bir durumda asgari ücret olarak 846 TL’nin ödendiği bu ülkede, işçiler, emekçiler diye adlandırdıklarımızın yurttaşlarımızın bu durumlarını bayram olarak kutlatılmasının amacı nedir?
   Çalıştığı, iş yerinden yani patronundan, emeğinin karşılığını alabilmesi adına verilen bir hak alma mücadele olarak mı kutluyorlar bu bayramı?
   Yâda çalışanlar 1 Mayıs’ı işçi, emekçi ve dayanışma günü, yani kendilerine hak olarak verilmiş bir tatil günü mü olarak adlandırıyorlar ve kutluyorlar?
   Sizce de her şey gayet açık değil mi!
   Daha ne diyelim, 1 Mayıs İşçi ve Emekçi bayramı…
   Büyük mücadeleler sonucunda elde edilen bu emek ve dayanışma bayramını, farkında olanlar için büyük bir kazanımdır… Farkında olmayanlar içinse sıradan bir tatil günüdür… Bugünün yani 1 Mayıs’ın kendi günleri olduğunu bilenlerin, İşçi Bayramlarını yürekten kutluyor, saygı ve sevgilerimi sunuyorum…