Bugün Trabzon caddesi, Kapalıçarşı, Saraçhane, Belediye çarşısını gezdim, esnaf dostları ziyaret ettim, çayını kahvesini içtim ama galiba bu son çay kahve olacak !
Niye derseniz: hiç biri ile kavga etmedim, hepsi dostum, kardeşim, ancak 3 aylık Krona Virüs insanların yaşam standardını ve zevklerini değiştirdiğine şahit oldum…
Bir esnaf kardeşimiz: Çorba, Paça satıyorum, Korona Virüs den önce sattığımın bugün ancak yüzde 25 zor satıyorum, yüzde 75 işte kayıp var..
Bir konfeksiyoncu esnafımız: Artık insanlar bizden almıyor, İnternet üzerinden alış veriş yapıp kargo ile eve getirtiyorlar, ne garip benim çocuklarımda bunu yapıyor, bu gençleri anlamıyorum” diyor..
Bir şekerci esnafımız: Bir ramazan bayramında satmış olduğum şeker ürünlerinin yüzde 10 satamadım, her şey durdu , geçen senelerde 5 kilo şeker alan bir müşterimiz yarım kilo bile zor aldı..” diyor..
Çarşıbaşında , Hırdavat şiş , mangal satan bir dostumuz: ki bize sitem ederek biraz da bizi yazın bu esnafın hali ne olacak diyerek bu yazımın ana sebebi oldu..
Tabureye oturduk, mantız üzerinde yaptığı çaydan bir çay veri.. az bir şekeri kalmış idi, şeker isteme der gibi: “ Çayı şekersiz içiyorsun değil mi ? dedi.. aslında şeker kullanıyorum ama acı zulüm ver bakalım dedik..
Mübarek şekersiz de gitmiyor ama : acı acı içerken, bir dokunduk bin ah işittik..
Esnaf kardeşimiz: “ Bak çarşıya kaç kişi var ? işte o kadar müşteri bunların verdiğinin tamamı kar olsa ne olacak..
Geçmiş senelerde : bayram öncesi şiş satardık, mangal satardık, ızgara satardık, şimdi , ne şiş alan ne ızgara alan var, her şey gibi bizi de korona virüs vurdu. Esnaf ölüyor, herkes internetten alıyor yaz bunları da yaz! Diyerek feryat ediyor..
İnternetten alış veriş aslında son 10 yıl içinde hayatımıza girmişti.. bundan kaçmak mümkün değil , ancak Korona Virüs sebebi ile internet hayatımıza bağ oldu , her işi onunla yapıyoruz , internette sormadan bir iş yapan nene bile kalmadı..
Pasta , börek tarifini bile internetten alır hale geldik.
Çare : Çağır geri götürmek mümkün olsa: elektrikleri kessek, telefonları iptal etsek, yolları kapatsak, evimizin önüne birer at veya eşek bağlasak öyle bir hayat yaşamak mümkün olsa diyorum ama mümkün değil..
Elektrik, elektronik sanayi, cep telefonu, internet, sanal alem hayatımızın bir parçası oldu, böyle olunca artık geriye dönmek mümkün görülmüyor..
Acı ama gerçeği söylüyorum: İnanmayan bu yazımı gazeteden kesip saklasın 10 yıl sonra bugünleri arayacağız.
10 Yıl sonra, fosil yakıt denilen, benzinli veya dizel araç olmayacak, çünkü tamamı elektrikli olacak..
10 yıl sonra : karayolları ve tüneller değerini kaybedecek, uçan arabalar, uçan araçlar hayatımızın bir parçası olacak.. bir yerden bir yere uçarak gideceğiz..
10 yıl sonra : Şehirler arası otobüs olmayacak, şehir içinde toplu taşıma da değerini kaybedecek herkes elektrikli aracı ile karadan veya havadan uçarak gidecek..
10 yıl sonra : ofis- büro- dükkan olmayacak, herkes evinde , hom ofis diyorlar ya öyle evinde bilgisayar başında cep telefonu ile işini yapacak..
10 yıl sonra: Ben yaklaşık 15 yıldan beri hiç emekli maaşı almadım yani bankadan gidip para çekmedim, elimdeki bankanın verdiği kartla o emekli maaşımı gittiğim yerde harcadım böyle geldik bugünlere : ancak 10 yıl sonra hiç kimsede para kalmayacak, benim 15 yıldan beri yaptığımı herkes 10 yıl sonra yapacak ve parası elektronik ortamda yer değiştirecektir..
10 yıl sonra : küçük esnaf diye bir şey kalmayacak, herkes internet üzerinden alış verişini yaparak evine getirtecektir. Kargo ve Kurye işi geleceğin işi ama, ABD ve bazı ülkelerde kurye yerine robot kullanmaya başladılar..?
10 yıl sonra bugün kü Türkiye ve Dünya olmayacak, bir çok servet el değiştirecek yeni zenginler çıkacak, her şey sanal alemde gerçekleşecek , bugünleri Allah ömür veri se o gün çok arayacağız, biz yetişemezsek 10 yıl sonra o günleri görenler bu günleri masal gibi anlatacak..
Acı ama gerçek: insan ömrü çok kısa, esnafımızı dinledim, çarşı Pazar sos veriyor ama yapacak bir şeyde yok, çağ bu çağ , dokunmayın dünyanın keyfine , mutlu yaşamaya bakın diyorum..
İyi günler