Başkomutanımız, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz 2016 günü sonrası oluşan birlik devam etmesi için, açmış olduğu tüm davaları geri çekti ancak bir defaya mahsus ?..

Buda bana hazreti Süleyman (AS) ile Kuş hadisesini hatırlattı..

Bir kuş hikayesi : Derviş- alim kıyafetli biri bir kışa yaklaşır, kuş onun Allah dostu olduğunu ve kendisine zarar vermeyeceğini düşünerek kaçmıyor.. bunun üzerine Derviş kuşun üzerine atlar kuşun kanadını kırar !

Kuş : Hz. Süleyman’a giderek o kişiden şikayetçi olur !

Adam huzura çağrılır iki taraf dinlenir ve o Dervişin kolunun kırılması kararı verilir.. kuş buna ihtiraz eder..

Süleyman (as) cezasını veriyoruz daha ne istiyorsun ? senin kanadın kırıldı.. onunda kolunu kırıyoruz, kısasa kısas der..

Kuş der ki : Kolunun kırdınız, bir ay sonra iyi olur, sonra başka kuşların kanadını kırar , siz onun üzerindeki o Derviş kıyafetini, İslam alimi kıyafetini soyun ki başka kuşları aldatmasın, siz onun kolunu kırmayın, ona verilecek en büyük ceza üzerindeki kıyafetini soyun der !..o normal bir adam olsa bana yaklaştığında ben uçar dala konardım bana zarar veremezdi ben kendini İslam alimi gördüm, kıyafetine güvendim ,! Der..

Dün akşam : Beştepe'de Şehitleri Anma Töreni vardı orada bir çok ilklere şahit olduk..

Program sırasında 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında yaşananlarla ilgili yayınlanan bir belgesel Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı ve Başbakan Binali Yıldırım'ı duygulandırdı. Televizyonları başında bizleri ağlattı..

O gece yani : 15 Temmuz gecesi 170'i sivil, 62'si polis ve 5'i asker olmak üzere 237 şehit verdik. yaralı sayımız 2191 gazilerimizin bir bölümü sedye ile doktoru ile törene katılması bizleri çok duygulandırdı..

Dünya Lideri Başkomutanımız, Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, bizi etkileyen bir uygulama daha yaptığını gördük.. törende protokol yoktu.. Kuvvet komutanlarından, Başbakana, Bakanlardan genel müdürlere kadar herkes ayrı bir yerde şehit yakını veya gazinin yanına oturmuştu..

Burada Kemal Kılıçtaroğlu ile Devlet Bahçeli’yi de görmek isterdik..!

Beştepe açılış törenini : Valilerimizin, Bakanlarımızın, Belediye Başkanlarımızın velhasıl açılış yapacak herkesin iyi izlemişini ve bugünden sonra Başkomutanın peşinden gitmesini arzu ediyorum..

Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bir çok konuya parmak bastı.. haberlerde var okuyunuz.. ancak benim dikkatimi çeken ise :

DAVALARI ÇEKİYORUM

Bir milat olarak, bu vesileyle, şu ana kadar şahsıma her türlü saygısızlığı, hakareti yapanları bir kere mahsus olarak davalarımı çekiyorum ve affediyorum. Asıl bu imkanı doğru değerlendiremezsek, millet bizim yakamıza yapışma hakkına sahip olur diye düşünüyorum.

İşte burada : Kuş ve Süleyman (AS) konuşması gözümün önüne geliyor..

Başkomutanımız : "Ey düşmanım, sen benim ifadem ve hızımsın. Gündüz geceye muhtaç, bana da sen lazımsın." Böyle gideceğiz, durmayacağız.

Tam bu noktada : Salonda Sayın Kemal Kılıçtaroğlu, Sayın Devlet Bahçeli de olması gerektiğini görüyorum..

Arafatta : “ Allah’ım bana kin tutan, hakkımda olmadık söz söyleyen, bende her kimin hakkı varsa ben onları af ettim, Haklarımı helal ettim, “ diye dua ettim..

Devlet Büyüklerine de yakışan Af etmek ama: ya kuş ve Derviş işi ne olacak ?

Af ettiğimiz o kişiler : Televizyonlarda , gazetelerde veya ilan vererek: “ Ben Cumhurbaşkanımız Başkomutanımıza hakaret ettim ! özür diliyorum” diye bilecek mi ? o

İnşallah diyorum..

Cumhurbaşkanımız : Irak, Suriye, Mısır, Libya nerede bir Müslüman ülke varsa burada oyun var, bugün Türkiye de oynadıkları oyun gibi oralarda da oyun oynuyorlar.. bu oyunları bozacağız..

Bugün dünyanın büyük çoğunluğunda bu var mı var, Türkiye'de de tartışılır. Milletimizin 15 Temmuz gecesi sergilediği birliğe uygun şekilde hedeflerimizi sürekli büyüterek yolumuza devam edeceğiz.

Sadece FETÖ ile değil, diğerleriyle olan mücadelemizi daha güçlü şekilde sürdüreceğiz. Suriye'de, Irak'ta, Libya'da oynanan oyunu da bozacağız. Dünyanın her yerinde oynanan oyunları bozacağız.

Bunların hiçbiri ülkemizde yaşananlardan bağımsız değildir, hepsi aynı senaryonun farklı sahnelerinden ibarettir. Dünyanın farklı bölgelerindeki pek çok şehirde 100 milyonlarca insanın kalbi, 15 Temmuz gecesi bizim için atıyordu,” diyor..

Sabah namazı Kabede yapılan Kumut Duası ve sonrası göz yaşları unutulmaz bir olay..

Erdoğan: “ Bu millet, dünyada farklı bir yere oturdu. Her yerden size selamlar, dualar var. Bu insanlar Türkiye'deki mücadelenin kendi istikbal ve istiklal mücadelesi olduğunu biliyor. Teröristleri üzerimize salanlar kendilerini dev aynasında görebilir ama bu milletin arkasında çok daha büyük bir güç var; mazlumların duası.

Aynen İstiklal Marşı'nda olduğu gibi, biz Hakk'ın vaad ettiği günlerin yakın olduğuna inanıyoruz.

Son söz: Cumhurbaşkanından : “ Kendi göbeğimizi kendimiz kesmemiz lazım, diyorum. Dışarıya bağımlı olan değil, dışarıya veren durumuna gelmek mecburiyetindeyiz. Ekonomide ve savunma sanayiinde belli bir düzeye gelmemiş olsaydık, ne terör örgütü eylemlerinin ne de darbe girişiminin altından kalkabilirdik.

Bu Türkiye onları ürkütüyor. Her şeyi ile dışa bağımlı Türkiye olsaydı, mücadeleyi başından kaybetmiştik. Şu an ideal seviyede olmayabiliriz ama en azından kritik dönemlerde kendi ayaklarımızın üzerinde duracak güce sahibiz. 2023 hedefine ulaşacağız. Ne yaparlarsa yapsınlar, hangi tuzakları kurarlarsa kursunlar, Allah'ın izniyle 2023 hedeflerimize ulaşacağız.,” diyor..

Yazım biraz uzun oldu.. özür dilerim.. okuduğunuz için teşekkür ederim..

İyi günler..