YEREL seçimlerin ucu göründü ya, yine birileri 20 yıldır olduğu gibi “Balduk davulu” çalmaya başladı!

Hâlbuki o davul geçmişte, önce TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, sonra da Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından çoktan patlatıldı.

Davulun sesi “güm güm” değil, “tum tum” geliyor artık!

Kısaca şöyle bir geçmişe yolculuk yapalım.

Kahramanmaraş Ticaret ve Sanayi Odası’nda Kemâl Karaküçük’ten önceki eski Başkan, daha süresi olmasına rağmen milletvekilliği seçimi öncesinde istifa ediyor.

İstifasını açıkladığı toplantıda da sözümona kendini ağırdan satarak, siyasete girebileceğini ancak henüz kesin karar vermediğini belirtiyor ve, “Sayın Başbakana sözümüz var. Siyasete girersem ordan girerim başka yer olmaz” diye yanıtlıyor.

Sanırsınız ki, “Bulunmaz Bursa kumaşı” ya da sanki ülkenin gelmiş geçmiş en güçlü Başbakanına “Ark başından bostan bağışlıyor” gibi…

Ak Parti’den aday olmak istiyor ama gidip aday adaylık başvurusunu yapmıyor ki, kendisini çağırıp listeye koysunlar diye…

Tek elden çıkma hazırlanmış bir gazete haberi beş on yerel gazetede birden yayınlanıyor ve “Halk, Balduk’u milletvekili olarak görmek istiyor” başlığında çıkan yerel gazeteleri başta Ak Parti Genel Merkezi olmak üzere her yere ulaştırıyorlar. (İstenmesi durumunda şahitlerle bunu anında ispat ederiz!) 

BAŞBAKAN ERDOĞAN KÜL YUTAR MI HİÇ?

TAM DA aday listeleri açıklanmadan seçim öncesi Başbakan Erdoğan Kahramanmaraş’a gelir. Sabancıların HES açılışı için tören yerine helikopterle gelen Başbakan Erdoğan’ın yanına bir fırsatını bulup giden Balduk, “Sayın Başbakanım bir iki dakika özel görüşmek istiyorum” der. Erdoğan ise umursamaz bir şekilde iki elini hafif kaldırıp, ortamı işaret ederek “Bu ortamda mı Mehmet Bey” diyor ve aldırış etmeden arkasına bile bakmadan yürüyüp gidince şahıs tek başına orta yerde kalıyor…

Ki, bu olaya orada bulunan bir çok kişi de şahit oluyor.

 Bir taşla iki kuş vurmaya alışık olanların elinden bu kez iki kuş birden uçup gidiyor, ne oda kalıyor ne vekillik hayalleri…

Tıpkı TOBB yönetiminden Rifat Hisarcıklıoğlu’nun bir anda silmesi gibi oda da elinden giden şahsın sağlığı da bozuluyor.

 YALANCI PAYE YA DA FIS!

ÇOCUKLUĞUNUZDA hatırlarsınız muhtemelen… Misafirin şımarık küçük çocuğu oyuna katılmak ister ama yaşça biraz daha büyük olanlar onu oyuna almak istemezler. Bunun üzerine büyükler birbirine göz kırpar “Bu fıs olsun” derler.

Yani çocuk kendini oyunun içinde zanneder ancak yaptığı hiçbir eylem diğer çocuklar tarafından oyuna dahil edilmez “fıs” sayılır… Maksat, ağlayan şımarık çocuğu susturmaktır.

 Bu misal, KMTSO Meclis Başkanı Şahin Balcıoğlu, bu muhteremden her söz edişinde “Odamızın onursal başkanı” diyor.

KMTSO yöneticilerini aradım. Yönetim kurulu defterinde alınmış böyle bir karar var mı diye… Hiçbir resmi karar yokmuş… Sonra TOBB yönetimini aradık, ordan aldığımız yanıt daha ilginçti! Oda geleneğinde böyle bir paye verme işlemi hiç yokmuş.

 E o zaman nereden çıkıyor bu onursal başkanlık payesi?

Meğerse hiçbir resmiyette olmamasına rağmen KMTSO Meclis Başkanı Şahin Balcıoğlu, bu ünvanı bir üyenin teklifi ile meclis toplantısında verme kararı almış…

Tıpkı oyuna annesinin zoruyla girdirilen “fıs” çocuk gibi…

Katıla katıla gülünecek tam bir yedi sütunluk komedi…

SON SÖZ: Geçti Bor’un pazarı…