KAHRAMANMARAŞ Valisi Şükrü Kocatepe ile ya bir ya da iki kez aynı ortama gelmiş biriyim. Özel bir yakınlığım yok ancak özellikle geçtiğimiz ay İstanbul’da hastanede yatarken telefonla arayarak ‘geçmiş olsun’ dileklerini iletme nezaketinde bulunması benim için ayrı bir jestti. Bu vesile ile kendilerine bir kez daha teşekkür ediyorum.

Eski yazılarımı takip edenler iyi bilirler, ben bugüne kadar Atilla Vural ve Erdoğan İzgi dışında hiçbir Vali için “İşte tam bir devlet adamı Vali” deyimini kullanmamıştım.

Şükrü Kocatepe Valimiz için geçtiğimiz yıl içinde yazdığım bir yazıda yine bu cümleyi kullandım. Yaptığı görevi nedeniyle kentin en büyük mülki amiri olarak halkın içinde olan ve bu kent için çalışıp çabalayan, bize “devletin gülen yüzü”nü gösteren bir Vali portresi çizdi bugüne kadar…

Kısacası bu kentten çok Valiler geldi geçti ancak Şükrü Kocatepe, gerçekten bu kentte “İz bırakacak Vali”lerden biri olarak adının kent tarihine yazılacağına inanıyorum.

Asıl konumuza gelecek olursak…

Bu düşünceler ışığında biz şunu iyi biliriz! Vali Kocatepe’nin olduğu bir kentte devlet zaafiyete uğratılamaz, şaibeli işlere bulaştırılamaz!

Takip eden okurlar ve gıda ticareti ile uğraşanların bildiği gibi geçtiğimiz hafta sonu Kahramanmaraş Valiliği sitesinden bir ihale ilanı yayınlandı.

Suriyelilerin barındırıldığı Çadırkent içine yapılacak olan üç adet marketin ihale ilanıydı bu…

Fakat ihale ilanı garipliklerle doluydu. Gıda perakendeciliği işiyle iştigal eden ticaret erbapları adeta isyan ediyor ve “Bu işi bizim alıp almamamız önemli değil ama direkt adrese teslim bir ihale şartnamesi hazırlanmış. Yani ihalenin sonucu şimdiden belli…” diyerek tepkilerini ortaya koyuyorlardı.

Şartnamenin 24. maddesi; “İhaleye katılacaklar yıllık cirosunun ya da iş hacminin 5.000.000 TL’nin üzerinde olduğunu belgeleyecektir” diye yazıyordu…

Sayın Valim yazsak suç oluşturur ancak özelde sorarsanız firma adını da veririz ancak kentimizde bu şartı tutan sadece üç şirket bulunuyor. Yani bu üç şirketin dışında hiç kimse konsorsiyum kursa dahi ihaleye katılamıyor!

Yani tam “Adrese teslim bir ihale” yöntemidir bu…

İHALEYİ KAZANACAK FİRMALARI HALK BİLİYOR!

PERŞEMBE günü yapılacak bu ihaleyi alacak üç firma şimdiden belli. Ya bunlar alacak ya da Antep’ten, Adana’dan ve Malatya’dan gelecek firmalar kazanacak ihaleyi.

Nereden baksanız şaibelerle dolu bir ihale yapılacak!

Şartname almaya giden ticaret adamına oradaki görevli, “senin şartların uymaz ne diye boşa para harcayıp şartname alıyorsun…” diye tepki gösteriyor. (eğer Sayın Vali arzu ederse bunu bizzat kendisine ispat edebiliriz)

Bütün bunları bazı gazete ve internet haber portalları haber yapınca tıpkı alelacele hazırlanan şartname gibi Çadırkent’in mülki amiri Türkoğlu Kaymakamı Tuncay Akkoyun, yanına aldığı diğer görevlilerle birlikte bir basın toplantısı yaptı. Daha basın toplantısının başında bilgi kirliliğinden bahsetti ve konuya açıklık getireceğini belirterek yalnız üç dört soru alacağını ifade etti.

Konuştu, konuştu, konuştu…

Ancak gerçekten şaibe dolu olan konulara girmemeye özen gösterdi. Basını da bilgi kirliliği yapmakla bir nevi suçladı. Bu sütunların yazarı olarak söz istemeden direkt sesimizi yükselterek bir soru sorduk ancak verdiği yanıtın sorumuzla alakası yoktu. Haberi ilk yapanlar olarak Bugün’den Akif Arslan ve Havadis Maraş’tan Abid Vanlı ile gözgöze gelerek toplantı bitmeden uygulamayı protesto ederek salonu terk ettik.

Sayın Valim sözün özüne gelecek olursak…

Şu anda bütün kent bu şaibe kokan ihaleyi takip ediyor ve herkes bu ihaleyi hangi firmaların alacağını da ismen biliyor.

Biz biliyoruz ki, siz devleti bu şaibeye girdirmeye göz yummayacak ve bu alelacele hazırlanan şartname ile açılan ihaleyi iptal ederek yeniden inceleyeceksinizdir. Zira kentin bütün gıda ticarethaneleri sizden bunu bekliyor!

Türkoğlu Kaymakamı Sayın Tuncay Akkoyun! Bilgi kirliliği yaratmakla suçladığınız bizler, sizin önceki uygulamalarınızı da iyi biliyoruz, ricalarınızı da… Bunlar heybede duruyor. Ayrıca yazacağımız başlıbaşına dizi olacak yazı olarak beklesin şimdilik…