Ekmel Bey 71, Erdoğan Bey 60 yaşında…
Ülkesinin geleceğine olumlu katkı sağlamalı aydın insanlar…
Sosyal Demokratlarda katılım yüzde 90'larda olursa, ilk defa oy kullanacak seçmen ve yüzde 4-4,5 oranındaki yurtdışı seçmenin tavrı belirleyici olur…
Ben katılımın yüzde 90'ları bulacağı kanaatini şahsen taşımıyorum…
Katılım yüzde 80-85'lerde olursa, birinci turda bu iş biter ve AK Parti'nin adayı Başbakan Erdoğan seçimi kazanır… Son haftalardaki gelişmeler, Sosyal Demokrat tabanından ziyade sol cenahta fire olacağını gösteriyor…
Durum böyle olur ise…
Erdoğan, birinci turda oyların yüzde 51-52 Aralığında bir alır ve Cumhurbaşkanı seçilir diye düşünüyorum…
Tersi olur ise…
Seçim, ikinci tura kalırsa, kimin kazanacağını konuşmanın bir anlamı yok… Zaten Türkiye'de BDP-HDP'ye oy veren Kürt kökenli seçmenin oylarının çok yüksek oranda Recep Tayyip Erdoğan'a gideceği aşikâr… İş ikinci tura kalırsa, Başbakan yüzde 55’lere yakın bir oyla halk tarafından 12’nci cumhurbaşkanı seçilir, Kürtlerde Erdoğan’ın bacağına sarılır ve İmralı da tutuklu Öcalan’ın serbest bırakılması konusunda baskı gücünü artırmış olur...
Görünen o ki:
AK Parti'de cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarının kesinleşeceği ana kadar bir liderlik yarışı olmayacak… Sayın Erdoğan'ın, AK Parti'nin çok şeyi, hatta hemen her şeyi olduğunu da düşünürsek, sanırım ki durum gayet açıktır…
Mesela:
Sayın Abdullah Gül’ü Ekim ayında yapılacak AK Parti olan kurultayında önce Genel Başkanlığa, ardında da 2015 ‘de yapılacak Genel seçimlerde de önce milletvekili seçilecek, seçimleri AK Parti kazanırsa başbakan olacak…
Cumhurbaşkanı adayı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın stratejisi bu… Erdoğan’ın bu stratejisi AK Parti içerisinde sorunda çıkarmayacak…
Erken genel seçim olur mu?
Köşk seçimleri sonrası, genel seçimlere 10 aylık bir süreç kalıyor… Bir tartışmaya da fırsat vermemek bakımından ben AK Parti'nin kuvvetle muhtemel bir erken seçim kararı alacağını düşünenlerden değilim…
Görünen köy kılavuz istemedi:
AK Parti açısından Başbakan'ın adaylığı malumun ilanı oldu. Gerek görsel açıdan gerek kullanılan yöntem bakımından düzenlenen salon toplantısıyla AK Parti ciddi bir adım attı ve rakiplerinden birkaç adım öne geçti... Seçmen davranışını belirleyen en önemli şey algı yönetimi ve PR çalışması… Aday tanıtım töreni bu bakımdan etkileyiciydi...
Uzlaştırıcı dil:
Başbakan, kucaklayıcı, birleştirici mesajlar verdi… Cumhurbaşkanlığı, ancak uzlaşmacı dille kazanılabilecek bir seçim… Sadece bir siyasi partinin kendisine oy veren seçmenlerinin oyu yetmiyor… Bu bakımdan da Başbakan'ın, seçim kampanya sürecinde de bu dili kullanacağını düşünüyorum…
Çatı ne düşünüyor, bilmem ki:
Çatı aday konusunda yaşananlara bakınca, özellikle algı yönetimi konusunda çok da doğru adımlar atılmadığını düşünüyorum... Hele ki adayınız kamuoyu tarafından pek de tanınmayan birisiyse… Tanınmaktan kastım, sadece isim olarak bilinmesi değil. Gündemdeki konularla ilgili ne düşünüyor bilinmiyor... Şimdi 35 günlük süreç var…
Bu süre, çatı adayı tanıtma konusunda yeter mi emin değilim… Son 10 gündür yaşanan tartışmalara baktığımızda şayet çatı aday beklenenin altında oy alırsa, en büyük etkisi CHP'ye olur. CHP-MHP tabanında ve tavanında tartışmanın ne boyutta olacağını, Sayın Ekmeleddin İhsanoğlu'nun alacağı oy oranı belirlirleyici olur diye düşünmekteyim…
Çatı büyüdü:
Ekmeleddin İhsanoğlu için 5 parti ortak deklarasyon açıkladı…
Çatı adayı etrafında birleşen CHP, MHP, DSP, DP ve BTP Genel başkanları Ekmel Bey’e destek bildirisi yayınladı…
“Büyük Buluşma”
İsmiyle Türkiye kamuoyuna açıkladılar… Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’na tam destek verdiler…
Şunu açıkça ifade etmek isterim ki;
Ekmeleddin İhsanoğlu, sadece çatı adayı olmadı, Türkiye’nin adayı oldu…
Erdoğan için, AK Parti için çok zor bir süreç olduğunu söylemek isterim…
Erdoğan Bey değil de, Ekmel Bey, seçimin ilk turunda yüzde 51.52 gibi bir oy oranı ile seçilirse sorun yok… Şayet Erdoğan Bey, ilk turda seçilirse de sorun yok…
Sorun nerede var?
Erdoğan Bey, birinci turda seçilemez, ikinci tura kalır ise, işte o zaman sorun ortaya çıkacaktır… İşte o zaman BDP ve HDP devreye girecek, istediklerini almak ve yaptırmak için Erdoğan bey ile pazarlık yapacaklardır…
Esas sorunda budur…
Esas tehlike de burada yatmaktadır, ülke açısından…