KOCAELİ’DEN Harun Şahin isimli bir değerli okurumuz elektronik posta yollamış ve bana soruyor; “Kanun ve kurallar sadece Maraşlıya mı geçer?”
Okurumuz Harun Şahin, Kocaeli Kahramanmaraşlılar Derneği Başkanı. E-postasından sonra da telefonla konuştuk.
İşi gereği çok sık havayolu kullanıyor ve ülkenin dört bir yanına gidip geliyormuş.
Diyor ki Harun Bey; “Antep’in pekmezi, Adana’nın şalgamı sıvı sayılmıyor ya da tehlike görülmüyor ama Maraş’ın dondurması tehlikeli madde sınıfına giriyor. Bu nasıl iştir böyle?”
Ne anlatmak istediğini hâlâ anlayamadınız değil mi?
Olay şu: Maraş dondurmasını elinize alıp havaalanına gittiğinizde, THY ve DHMİ görevlileri, dondurmayı ‘tehlikeli madde’ sınıfına sokuyor ve kabin içine almayıp, 1 kilo dondurmayı bagaja veriyor.
Fazla uçak yolculuğu yapmayan belki, “Ne olur, ne sakıncası var bunun?” diye düşünebilir ama çok sık uçak yolculuğu yapan biri için bu durum hakikaten büyük bir eziyet ve en az yarım saat zaman kaybı…
Normal şartlarda: Çok sık İstanbul’a giden birisiniz ve bagaja verilecek bir büyük valiziniz vs. yok. İstanbul Atatürk Havalimanında uçaktan indiğinizde bagaj falan beklemeden doğru çıkış kapısına yönelir ve gideceğiniz yere gidersiniz.
Amaaaaa….
Ama elinizde sadece bir kilo dondurmanız olduğu için bagaj bekleme kontuarına gideceksiniz ve en az minimum -ki, bu bazen 40 dakikaya kadar çıkabiliyor- yarım saat bekleyeceksiniz. Çünkü tehlikeli madde Maraş dondurması kabin içine alınmayıp bagaja verilmiştir.
Bu eziyet niye?
İşte biz de aradık bir Türk Hava Yolları yetkilisini ve sorduk: “Bu Maraş dondurması neden tehlikeli madde sınıfına giriyor?”
SADECE MARAŞ İÇİN KURAL BÖYLE ÇIKTI!
MEĞER aslında uygulama yeni değilmiş, bizim yeni haberimiz olmuş.
01 Mart 2012 yılında Hava yolu ile seyahatlerde el bagajlarındaki sıvılara getirilen kısıtlamadan, Kahramanmaraş dondurması ile Trabzon tereyağı da nasibini almış.
Trabzonlular sanırsınız büyük bir memleket meselesi gibi konuyu topyekün kentin vekillerine götürmüşler, “Bu cefayı bize neden çektiriyorlar?” diye…
Hikaye uzun ama işin özeti, THY ve DHMİ yetkilileri, “Biz bu yasağı kaldırmayalım, başka yere örnek olmasın ama esnekleştirelim, Trabzon’daki yerel yöneticilerimize söyleyelim inisiyatif kullansınlar ve izin versinler…” demişler ve olayı kapatmışlar.
Aslında söz konusu uygulama ile yolcuların seyahatleri esnasında yanlarında sıvı ürünler bulundurmaları yasaklanmamakla beraber, miktarı kısıtlanıyor.
Her yolcu yaklaşık 20x20 santimetre boyutlarında 1 litrelik ağzı kilitli şeffaf plastik poşet içerisinde her birinin hacmi 100 mililitreyi geçmemek üzere sıvı, jel ve sprey ürünlerini bulundurabiliyor.
Yani bir kiloya kadar strafor içinde bırakın dışarı sıvı sızdırmayı, hava bile sızdırmayacak olan dondurmanın ne tehlikesi olabilir ki?
Hadi “şeytanın avukatlığını yapalım” ve o dondurmanın konulduğu strafor kutu içindeki kuru buzun yani karbondioksit gazının tehlikesi olabileceğini düşünelim.
İşin uzmanlarına sorduk. Tek başına karbondioksit gazının asla hiçbir tehlikesi yok ancak değişik cihazlarında olduğu bir laboratuvar ortamında farklı maddelerle karıştırılırsa tehlikeli olabiliyor.
E böyle bir işlemin uçak içinde yapılmasının mümkün olmadığı görüldüğüne göre geriye tek şey kalıyor, o da keyfiyet…
Yani sahipsizliğin getirdiği bir keyfiyet…
SON SÖZ: Trabzonlular, milletvekillerini devreye sokarak bu cefadan kurtuldular. Ben inanıyorum ki, bizim milletvekillerimiz son derece duyarlıdır ve bu yazıyı okuduklarında olaya derhal el koyacaklardır!
AKLIN YOLU BİR… TEŞEKKÜRLER OSMAN OKUMUŞ
ATALAR boşa dememiş “aklın yolu bir” diye…
Yaklaşık iki ay önce yine bu sütunlardan Türkoğlu Belediye Başkanı Osman Okumuş’a çağrıda bulunmuş ve “Türkoğlu, Kahramanmaraş’ın ilk girişi ve bir bakıma aynası durumunda. İlçenin girişinden çıkışına kadar ve hatta mümkünse kent merkezine Kahramanmaraş Türkoğlu Belediye Başkanı Osman Okumuş kadar olan bölümü palmiye ağaçları ile donatılsın. İnanın o zaman tam bir Akdenizli kent görünümüne bürüneceğiz.
Osman Başkanın bu işi yapacağına ve mantıklı bulacağına inanıyoruz. Şimdi buna bir de Büyükşehir Belediyesi destek verirse tam da yeme de yanında yat durumu olur.” demiştik.
İşte Başkan Okumuş bu yazımızı ciddiye aldı ve gereğini yaptı.
Teşekkürler Osman Başkan, teşekkürler… Sen bu kente artı değer kazandıran yöneticilerin en başlarındasın…